Yaratılış gereği varlıklara bazı nitelikler vermiş Rabbimiz. Akıl biz insanoğlu için en büyük nimet ve diğer varlıklardan ayıran özelliğimizdir. Akıl ile fizyolojik ve sosyolojik hayatımızdaki konumumuzun ve kişiliğimizin resmi teşekkül eder. İnsan aklı devlet yönetmek için dönemsel yönetim şekilleri geliştirmiştir. Çağlara göre krallık, imparatorluk, monarşi meşrutiyet, sosyalist, faşist, baas ve cumhuriyet rejimleri vs vs.
Son iki asırdır ekseriyet seçimlere dayalı yönetimsel idare rejimleri görülmekte. Günümüzde adına demokrasi deseler de küresel çete azgınlar için demokrasi ve insan hakları da sadece kendileri için. Dünya güç sisteminde bir takım ülkeler, acımasız saldırılarla fiili veya algı operasyonu ile dizayn edilmek istenmekte.
Hadi şimdi hep beraber sizlerle bundan sonrası için bir hikâye oluşturalım. Bir ülke ki son çeyreğin güç merkezine oturmakta ve dünya ekseninde yükseliyor olsun. Bunu izleyen çeteci ülkelerin, kendi inandıkları demokrasi putunu, yeme iştahları açılmış olsun. Demokrasiyi çıkar, menfaat aracı olarak hep bana, her zaman bize, vahşiliğinde saldırgan olsunlar. Hikâyeyi şöyle mizansen edelim.
Yeni mizahı bir basın çıkarma işiyle karikatürize etmeye çalışalım.
Efendi üst akıl ve finansör babaları devreye girsinler. Desinler ki bu ülke için öyle bir operasyon yapalım ana muhalefetteki artisti değiştirelim. Meshin mankurtlarının hazinesinde sakladıkları uçkur çözme seansları tapelerini medyaya servis edelim. Ve artist genel başkan nakavt olsun. Yerine manken gibi olmasına gerek yok. Nesli tükenmek üzere olan çok sağlam emir kulu bir tip bulalım. Hemen o mizahi dergide bir dizi roman başlatalım. Siyasi romanın yönetim koltuğuna bu son model tipi paraşütle indirelim. Romana isim bulalım hemencecik. ‘’Bahtsız ana muhalefet ve yandaş ortaklarının maceraları.’’
Bu tipi tip kervanbaşını fotoromana kim mi keşfetmiş?
- Ne dediniz? Kim mi keşfetmiş?
- Haa sakin olun bizimkiler değil, yabancı (ecnebi)lar.
- Adı ne mi?
- Yabancılar Mıstır Cımal derler? Okey mi?
- Okey... Okey…
- Bizdeki lakabı ise bay müdür.
Neyse sadede gelelim. Çizgi roman da iktidarı bir türlü elde edemeyen Mıstır Cımal’i yolda görenler takılmışlar peşine. O da efendilerinden icazet alıp katmış hepsini şaşkınlar kıtasına.
Kimler mi?
Dağdan beslenen eşkıyalar.
Mesihe inanmış ara muhalefet güruhu.
Maneviyat maskeli ak saçlı hacı abiler.
İktidar çadırından kaçan bakımsız şaşkınlar da katıldı. 'Yalan Rüzgârı' macerasına..
Kahramanımız bay müdür ve yandaşlarının vizyonu yabancı efendilerine hizmet. Ülkeye, milli ve yerli olana Fransız, çarşı her şeye karşı modunda yani. En önemli referans paradigma ‘Yalan Rüzgarı’ dizisi. Zaman zaman Dallas konularına da bir uğrak vermek. Kim kimin le ne yapıyorsa özgür. Romanımızın kahramanı tam bir gaf üstadı ve yalan kasırgası kovboyu.
Fotoroman oyuncularının maşallahları var. Akılları ve düşünceleri allak bullak eden karakterler. İnsanları şirazeden çıkaran tipler. Yalnız karikatürlerde resmedilebilen figüranlar.
Şaşkınlar tayfasının amacı, iktidarı devirip efendilerinden şövalyelik madalyasını boyunlarına takmak için.
Amma velakin her seçim seferinden sıfır çeken kervanbaşı çapsız; şaka mısın sen bu ülkeye? Senin yalan rüzgârı maceralarına kim inanır? Sen kim ülke yönetmek kim?
Bay mıstırı bindirmişler bir ata yön belli değil istikamet yok. Ne gibi bir hedefe gidiyorsa artık. Kervanbaşı Cımal’ın ağzı sarhoş ağzı. Öğretmene hakaret, dalkavuğundan satılmış ordu ahlaksızlığı, ekibinde yolunu bulma var, taciz ve tecavüz var. Akılsız amazonun tacizi, tecavüzü oldu mu oldu? Tabii ki olacak! Çıkışı için millet haykırdı. Edep Yâ Hû! …
Kervanın bağırsak ağızlı jönünün diktatör bo… daha da çirkin. Edep Yâ Hû!..
Siz ve peşinize takılan pejmürde ortakları hepinize gerek!.. Edep Yâ Hû!...
Bu kutlu millet ise, gerçek destan yazan kahramanlarına yoldaş olmuşlar.
Ülkesinin, milletin, ümmetin ve insanlığın bekası kervanının kahraman Reisi ve Başbuğu ile hiçbir;
Küresel yaptırıma, hainliğe, satılmışlığa müsaade etmemiştir ve etmeyecektir.
Siz karikatür çizgi romanı kahramanlarınızı okumaya, takibe, hayal kurmaya devam edin...
‘’Sen bir devsin, yükü ağırdır devin.
Kalk, dimdik doğrul ve sevin!’’ (N.F.Kısakürek)