Eğitim-Bir-Sen Konya Başkanı Metin: 50/D sorununda çözüme ilk kez bu kadar yakınız

Eğitim-Bir-Sen Konya 2 No’lu Şube Başkanı Şenol Metin, akademik personelin 50/D sorununun çözümüne ilk kez bu kadar yakınlaşıldığını belirterek, çözüm önerilerini sıraladı

Eğitimciler Birliği Sendikası Konya 2 No’lu Şube Başkanı Şenol Metin, "Geçtiğimiz pazartesi günü Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar akademinin en trajik sorunu olan 50/D sorununa dair bir açıklama yaptı. Konunun vehametini bilen Bizler açısından fevkalade değerli bir açıklama, teşekkür ediyoruz" dedi.

Şenol Metin konuyla ilgili yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Yükseköğretim Kurulu Başkanı özetle sorunun farkında olduklarını, 50/D statüsünde görev yapan Araştırma Görevlilerini bir nebze rahatlatmayı hedeflediklerini ifade etti.

Araştırma görevliliği kadrosu geleceğin bilim insanlarını yetiştirmek üzere tahsis edilmektedir. Araştırma görevliliği ile akademisyenliğe başlayan genç bilim insanları, yüksek lisans, doktora, doktor öğretim üyeliği ve nihayetinde doçentlik sürecine kadar her 1-2 yılda bir görev süresinin uzatılıp uzatılmayacağı belirsiz, stresli bir memuriyet ile eğitimlerini sürdürmek mecburiyetindedirler. Bu belirsizlik içinde bilim üretmeye çalışmaktadır.

2018 yılından sonra araştırma görevlileri 50/D kadrosu kapsamında istihdam edilerek akademisyenliğe giriş basamağı olan araştırma görevlileri doktorasını bitirdikleri gün işsiz kalmaktadırlar.

Yüksek Lisans ve doktora öğrencileri arasından seçtiğimiz araştırma görevlileri en az 15 yıl süren, kadro güvencesinin olmadığı,

Kamu kesimindeki en eğitimli kesim olan öğretmenlerin bile ancak % 9’unun yüksek lisans mezunu olduğu gerçeğinde, doktora mezunu öğretmenimizin sayısı % 1 bile değilken,

Yıllık 100.000 kamu istihdamı içinde sadece ve sadece 8.500 doktora mezununa işsizlik kaygısı yaşatıyorsak sözün bittiği yerdeyiz demektir.

8-9 yıllık yüksek lisans ve doktora eğitim maliyeti hariç olmak üzere sadece araştırma görevlisi maaşı olarak 700-800 Bin TL ödediğimiz dikkate alındığında, bir araştırma görevlisinin doktorası bittiğinde işsizliğe mahkum edilmesinin hiçbir izahı yoktur.

50/D statüsünün güvencesizliği nedeni ile Araştırma görevlilerinin % 47,7’si mobbinge maruz kalmaktadır ki bu korkunç bir orandır.

Küresel rekabette yeni güç kaynağı bilgi üretme kapasitemizin geliştirilmesi için fevkalede önemli olan Araştırma görevlilerinin ülkenin en cins beyinlerini çekecek bir meslek olması gerekir iken 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 50/D maddesi ile bu mümkün değildir.

Çözüm önerimiz;

Araştırma görevlilerin farklı istihdam biçimlerine son verilerek tek tip istihdam esas olmalı, 50/D kapsamında istihdamdan vazgeçilmelidir. İş güvencesini önceleyen bir istihdam modeli hayat bulmalıdır. Araştırma görevlilerinin doktora eğitimini tamamlama sonrası sözleşmesi feshedilmeyerek 2 yıl süre ile doktor araştırma görevlisi olarak görevine devamı sağlanmalıdır.

Ardından, Yükseköğretim Kurulu bünyesinde oluşturulan Kariyer Ofisi aracılığıyla öğretim üyesi ihtiyacı olan üniversitelere yönlendirmesi yapılmalıdır. YÖK, doktor öğretim üyesi kadrolarının %30’unu bu modelde merkezi sistemle Kariyer Ofisi aracılığı ile kullanmalı, kalan yüzde 70 kadro ise eskiden olduğu gibi cari usulle üniversiteler tarafından kullanılmaya devam etmelidir.

Buna rağmen 2 yıl sonrasında akademisyen olarak istihdam imkanı bulamayan araştırma görevlileri üniversite ve ilgili kurumların laboratuvarlarında AR-GE mühendisi, veteriner, öğretmen, uzman gibi kadrolara atanmalıdır. Böylece kamunun insan kaynağı da daha nitelikli hale gelecektir.

Sonuç olarak, seçme hakkı 50/D statüsünde görev yapan araştırma görevlilerimize tanınarak;

  1. 2 yıl süre ile doktor araştırma görevlisi olarak istihdam,
  2. Performansa dayalı doktor araştırma görevlisi/öğretim görevlisi/öğretim üyesi olarak istihdam,
  3. Üniversitelerde dahil olmak üzere kamunun Ar-Ge laboratuvarları ile kamu kurumlarının öğretmen, veteriner, uzman, mühendis kadrolarında istihdam

Modelleri senkronize, birbirini ikame ederek hayata geçirilmelidir.

Yükseköğretim Kurulu Başkanımızın ‘Bir nebze iyileştirme’ sorunu da çözümü de erteleyecektir.

Kesin ve nihai çözüm…

Şimdi değilse ne zaman…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.