Bugünkü yazıma Emerson’un çok güzel bir sözüyle başlamak istiyorum. “Eğitim, öğrencilere saygıyla başlar…”
Son yıllarda okullarımızda yaşanan olayları hem yazılı hem de görsel basında sıkça görmeye başladık. Eğitim öğretimin ne kadar önemli olduğunu her defasında söylemeye çalıştık.
Bizi en çok ilgilendiren ise Ereğli’deki eğitimdi. Benim yazılarımda milli eğitime ve hastaneye çok çattığım söylenir. Ben bu iki kurumdaki eksiklikleri kabul edemediğimden buralarda yapılan bilinçli ya da bilinçsiz hatalara tahammül edemediğimden yazıyorum. Daha düzenli olmasını istiyorum.
2.5 yıla yakındır vekâletle yürütülen Ereğli Lisesi’ne sonunda asaleten müdür ataması geçtiğimiz hafta içinde yapıldı. Ereğli Lisesi gibi Ereğli’nin en eski ve köklü lisesi yıllarca vekâlet ile yürütülmeye çalışıldı. Son yıllarda da Ereğli Lisesi’nin eğitim başarısı tartışılır duruma geldi. Mezunlarından üniversiteye bir elin parmağı kadar öğrenci gitti. Bir eğitim kurumuna müdür ataması neden bu kadar bekletildi, anlamak mümkün değil. Ortaokulu Ereğli Lisesi’nde okuyan birisi olarak buna en çok sevinenlerden bir benim. Efsanevi Müdür Ferhat Koyuncuoğlu’ndan sonra Ereğli lisesine en uzun yıl hizmeti Bülent Bayram yaptı. Bu iki müdürümüzün başarıları ortadayken neden 2,5 yıl vekâletle yürütüldü? Okulun eğitim kalitesi bu kadar düşene kadar bu şehrin yetkilileri nerede idi?
Benim şahsi fikrim eğitim gibi önemli bir kurumun başındakiler vekâletle değil asaletle oturmalıdır. Ne yapacaklarını bilmeli ve hedeflerini buna göre koymalılar. Ereğli’de ne yazık ki eğitimde her zaman bir sancı oluyor. Ereğli Milli Eğitim Müdürü’nün ya asaleti onaylansın ya da asaleten bir milli eğitim müdürü atansın. Yoksa eğitimimiz düzelmeyecek. Görevleri süresince başarıları ile Ferhat Koyuncuoğlu ve Bülent Bayram örnekleri önümüzde dururken, daha fazla beklemek eğitimimize zarar veriyor.
Recep Tunçer Bey’i Ereğli lisesine asaleten atanan genç, pırıl pırıl bir müdür olarak gördüm. Ziyaretimde okulunun başarısı için neler yapacağını anlatırken kendinden çok emindi. “okulumuzu başarıya buradaki öğretmen arkadaşlarımızla birlikte götüreceğiz. Bir ekip ruhu içinde çalışacağız” demesi beni de etkiledi.
Recep Bey’le görüştükten sonra bazı tartışmaların yapılmasının (Bunu tartışmak isteyenler biliyor) erken ve yersiz olduğuna karar verdim. Asaleten göreve gelen bir müdürün okulun başarısına çok daha fazla katkı sağlayacağına eminim.
Bunun için Ereğli Lisesi’ndeki tüm öğretmenlerin başta olmak üzere tüm öğrencilerin yeni müdürlerini desteklemelerini isterim. Ereğli’nin mülkü amirlerinin de yozlaşan eğitimimizin yeniden canlanmasına katkı sağlamalarını, bu alandaki ihtiyaçlara cevap vermelerini gönülden arzu ediyorum.
Ereğli Lisesi’nin çiçeği burnunda Müdürü Recep Tunçer’e başarılar diliyorum. Doğrularının yanında, yanlışlarının da karşısında olduğumuz bilinsin…
İyi haftalar diliyorum…