Değerli okurlarım, belli bir süredir Moskova’da bir enstitüde görev yapıyorum. Bu görev süresince Türkiye ile Rusya’nın ortaklık düşündükleri Avrasya Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üzerine araştırmalar yapıyorum. Bu birlik gelecek dönemde Türkiye için sosyal, kültürel ve ekonomik getirileri çokça olan bir teşkilat olmaya aday. Rusya’da bulunduğum süre içerisinde Türk yatırımcılar için büyük fırsatlar oluştuğunu gördüm. Özellikle de Konya’daki iş çevrelerinin bunu değerlendirmesine dair tavsiyelerim olacak. Bunları gelecek yazılarımızda dile getireceğim. Asıl konumuz ise Eğitim-Bir-Sen ve Türkiye Yazarlar Birliğinin ortaklaşa düzenlediği Ankara Bera Otel’de 21-23 Kasım 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen 3. Ahlâk Şûrasıdır. Bu şûranın teması Eğitim ve Ahlâk konusu olmuştur. Davet üzerine şuraya katılmak için Türkiye’ye geldim. Konular ve katılımcılar olarak devlet, sendika, sivil toplum örgütü ve eğitmenlerin ortaklaşa düzenlediği iyi bir beyin fırtınası yapıldı. Şûraya 34 bilim insanı katkı sunmuştur. Bu şûrada alınan kararlar ile eğitim, medya ve eğitmenler başta olmak üzere eğitim sistemi tümden sorgulanmıştır. Şûra sonucunda ortaya çıkan kararlar özet olarak şöyledir:
1. Ülkemizin geleceğini ve toplumları hiçbir iç ve dış düşman ahlâksızlık kadar tehdit etmemektedir.
2. Türkiye ve insanlık için ahlâk eğitimi stratejik bir konudur.
3. Mevcut eğitim felsefemiz ve politikamız sorgulanmalıdır. Medeniyet değerlerimize özgü eğitim felsefesi ve ahlâk eğitimi hayata geçirilmelidir. “Yeniden Büyük Türkiye” hedefinin en önemli ayağı, birey ve toplumu “güzel ahlâk” ile yeniden buluşturacak eğitim sistemi ve eğitim müfredatı olmalıdır.
4. Ahlâk dersleri müfredatında dini -evrensel ahlâk ilkeleri esas alınmalıdır.
5. Başta ekonomi, siyaset, hukuk, eğitim, medya olmak üzere her alanda öncü olan insanlar topluma erdemli davranış konusunda örnek olmalıdır.
6.Ahlâksız hukuk, hukuksuz ahlâk olamayacağından dolayı ahlâk ve hukuk ilkeleri birleştirilmelidir.
7.Günümüzde eğitim sistemi daha çok devasa bilgilendirme ve öğretme aracı olarak görülmektedir. Bu nedenle eğitim sistemimizin her kademesinde akademik öğretim ile ahlâk eğitimi bütünleştirilmelidir. Ayrıca eğitimin her kademesi ve faaliyetinde şahsiyet/karakter eğitimi esas alınmalıdır.
8.Eğitim sistemimize hâkim olan “mezun olmak” temelli okul-öğrenci ilişkisi yerine “insan olmak” hedefli okul-öğrenci ilişkisi ikame edilmelidir.
9.Çocukların ve gençlerin hayatlarının büyük bölümünü okul ve sınıf ortamında geçirdiği de dikkate alınarak; öğretim elemanlarının, öğretmenlerin, yöneticilerin ve diğer eğitim çalışanlarının mali ve sosyal hakları ile çalışma şartlarının bütün motivasyonlarını ve çabalarını güzel ahlâklı insan yetiştirmeyi teşvik edecek düzey ve şartlarda olması sağlanmalıdır.
10.İletişim, enformasyon ve sibernetik imkânların her geçen gün arttığı günümüzde çocukların ve gençlerin ahlâki yozlaşma riskleriyle yakınlaştığı alan kuşkusuz geleneksel kitle iletişim araçları ve sosyal medyadır. Farklı tür ve içerikte sosyal medya imkânlarının da zenginleştiği bu zemin ebeveynlerin fiili denetimini ve yönlendirmesini de imkânsız hale getirmektedir. Bütün medya araçları da dâhil internet erişimlerinde çocuk ve gençlerin ahlâki yozlaşma riskinden uzak tutulmasını ve ahlâkilikle buluşmalarını sağlayacak internet ve sosyal medya içerikleri mutlaka zenginleştirilmelidir.
11.Kapitalist dünya düzeninde medyanın asıl hedef kitlesi çocuklar, gençler ve kadınlar olmuştur. Bu tercih son derece anlamlıdır. Medya, yapmış olduğu yayın ve programlarda insanların özel hayatı ve kültürümüze saygı göstermeli, toplumumuzun geleceği ve nesillerimizin korunması için medya etik ilkelerine uymaya hassasiyetle özen göstermelidir.
12.Kur’an ve Sünnetten uzaklaşarak “şiddet”, “vahşet” ve “zulüm” ile anılmakta olan İslam dünyası öncelikle kendi içlerinde ve işlerinde ahlâklı olmalı ve “Müslümanlar kardeştir” ilkesinin gereğini yapmalıdır.
Yukarıdaki ilkeleri ile bütünleşmiş bir eğitim sitemi hepimizin hayalidir. Fakat bu ilkeler gerçekleştirilmeyecek bir hayal değildir. 24 Kasım Öğretmenler günümüzde tüm eğitimcilerimizin gününü kutluyorum. Herşeye rağmen siz eğitimciler;
Küçük bir yavrucağın gülen gözlerini, elinizde şekillenen bir gencin sevgisini ne ile değiştirebilirsiniz?