Geçen hafta “Eğitimde sınıfta mı kaldık?” diye sormuş ve 12 yıldaki yapbozlardan bahsetmiştim.
Yazımın içerisinde, sınıfı geçmek için ne yapılmalı sorularına cevaplarda vardı, ancak birçok okuyucum yapılması gerekenleri başka bir yazınızda yazar mısınız diyordu,
Eğitimde sınıfı geçmek için yapılması gerekenleri bende bugünkü yazımda yazmak istedim.
Meram”da faaliyet gösteren bir Anaokulu nun levhasında, okulun faaliyetlerini anlatan bilgiyi okuyucularımla paylaşarak yazıma başlamak istiyorum “6-13 yaş arası etüt çalışması, Akademik gelişim, İmam hatip ve hazırlığa hazırlık, Dikkat ve hafıza gelişimi, Hızlı ingilizce, Manevi eğitim, Değerler eğitimi, Okul derslerine destek, Hızlı okuma, Mental aritmetik, Öğrenci koçluğu, Tablet destekli eğitim, ve başka bir okulda bizim okulumuz KOLEJ”
Ve buradan İl Milli Eğitim Müdürü sayın Mukadder GÜRSOY”a sormak istiyorum, Sayın müdürüm bu rezaletten haberiniz var mı? Kim bunlar? Her kapıyı açan bu maymuncuk ucube okulları kim denetliyor?. Birde sadece adı KOLEJ olan okullara bir statü kazandırılmalıdır. (Araştırdım Milli eğitimde Kolej diye bir okul da yok). İlkokul var, Ortaokul var Anadolu lisesi var Meslek lisesi de var. peki KOLEJ nerden çıktı?, onu da ben anlamakta güçlük çekiyorum.
Kısacası, Kreş ve Anaokulları yeniden yapılandırılmalı, ne yaptığı belli olmayan, Milli Eğitim Bakanlığının kontrolünün olmadığı anaokulları ve kreşler derhal kapatılmalı yada milli eğitimin denetimine açık olmalıdır. Kreş ve Anaokullarında dini eğitim, yabancı dil eğitiminin verilmesinin çocuklarımızı ve geleceğimizi katlettiği fikri herkes tarafından kabul görmelidir.
İsterseniz bunları yetkililere bırakıp, Eğitimde sınıfı geçmek için yapılması gerekenleri yazmaya devam edelim.
Bir- İlkokul dördüncü sınıftan sonra öğrencilerin İlgi alanları belirlenmeli beşinci sınıftan itibaren mesleki yönlendirme ile öğrenciler eğitimlerine devam etmelidir.
İki- İmam yada Hatip olmak isteyenler İmam Hatip okullarına, sanayici yada teknik elemen olacaklar Meslek Liselerine, sayısal yada sözel alanda kendini yetiştireceklerde ( Doktor Mühendis, Öğretmen, Avukat, İktisatçı gibi ) sözel yada fen ağırlıklı liselere yönlendirilmelidir. İmam hatip okullarının sayısı azaltılmalıdır çünkü sayı fazlalığı kaliteyi bitirmektedir, bu okullar kaliteli din alimi yetiştiren okul durumuna dönüştürülürken, diğer okullardaki dini derslerin sayısı artırılarak her öğrencinin dinini ehil ellerden ve doğru öğrenmesi sağlanmalıdır.
Üç- Geçen hafta bahsettiğimiz Meslek liseliye iki yıllık meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş hakkı derhal kaldırılmalı meslek liseli öğrencilerimize bu okulları tercih etmeleri halinde ekstra puan verilmelidir. 28 Şubat sürecinde İmam Hatipleri kapatacağız diye, Anadolu liselerinin orta kısmını kapattılar, Fen liselerini yatılılıktan uzaklaştırdılar, bu okullarda eski uygulamaya tekrar dönülmelidir.
Dört- Dil eğitimi, ya ilkokul sonunda bir yıl olarak verilmeli, yada, sadece üçüncü dünya ülkelerinde verilen dil eğitimi tamamen kaldırılmalıdır. yaz aylarında öğrenciler yaşayarak dil eğitimi almalıdır. Çünkü Ülkemizde ki dil öğrenimiyle hiç kimse dil öğrenememektedir.
Beş- Cumhuriyet tarihinde, eğitimde yapılan en büyük katliamlardan biri olarak değerlendirdiğim, tüm liselerin Anadolu lisesine dönüştürülmesinden derhal vazgeçilmelidir. Liselere giriş sınavı, yada Ortaöğretim kurumlarına giriş sınavı, öğrencinin kapasite ve becerileri göz önüne alınarak yapılmalı öğrencilerin alanları belirlenmelidir. 2014 Eylül ayında eğitimden anlayan anlamayan herkesi şaşırtan, yüksek puanlı Anadolu liselerine, düşük puanlı Anadolu liselerinden geçiş hakkı derhal kaldırılmalıdır.
Altı- Öğretmen yetiştirmede, yapbozlardan vazgeçilmeli, Milli Eğitim Bakanlığı kendi öğretmenini kendisi yetiştirmeli, siyasetten arındırılmış Öğretmen okullarına yada Eğitim Enstitülerine tekrar açılmalıdır. Öğretmen atamalarında, idareci yetiştirme, ve idareci atamalarındaki, malum yanlışlar düzeltilmelidir.
Bunlar yapıldıktan sonra;
Öğrenci merkezli eğitim anlayışı denilen uygulama, öğrenci pervasızlığı ve hadsizliğine dönüşmüş durumdadır bu durumun yetkililerce de görülmesi, Sınıfta kalma ve 20 gün devamsızlık hakkı gibi konular gündeme gelmelidir. Okuma-yazma öğrenmemiş öğrenciler ilköğretimden mezun edilmemelidir. Sosyalleşmenin aktif hale gelmesi için öğrenci kulüpleri kağıt üzerinde kalmaktan kurtarılmalı ve çalışır hale gelmelidir. Her kulüpte eşit sayıda öğrenci olacak yada her kulüpte bir öğrenci olacak gereksizliği de bitirilmelidir, Öğrenci sayıları fazla olan kulüplerin rehber öğretmen sayıları arttırılmalıdır.
Okullardaki yönetici ve öğretmenler yeterliliklerine göre çalıştırılmalı, bu yapılırken kadrolaşma, adam kayırma, haksız ve adaletsiz yaklaşımlardan uzak durulmalıdır. Vakti zamanında öğretmenlik mezunu olmadığı halde, göreve getirilmiş başka alan mezunu kişiler derhal kendi alanlarına gönderilmelidir.
Öğretmenlerin maaş yada ek ders gibi mali konularda dilenci ve ezik insan konumuna sokulmasına son verilmeli, Öğretmenin, toplum içinde yitirdiği itibarı yerlerden toplanmalı. disiplin yönetmelikleri kağıt üzerinde kalmamalı işler ve uygulanır hale gelmeli, öğretmenler arasındaki ek ders eşitsizliği giderilmelidir, velilerimizde çocuklarına sütten çıkmış ak kaşık gibi davranmayı bırakmalıdırlar.
Okulda öğretmenler arasında gruplaşmalara son verilmelidir. Sendikalar makam dağıtma uygulamalarından vazgeçmeli gerçek görevine dönmelidir. Okul idarecileri daha adil olmalı, öğretmenler arasında ayrım yapmamalıdırlar. Öğretmenler idareye yakın olmak için çalışmamalı, öğrenciler için yapılması gereken ne varsa yapmalıdır.
Tabiî ki hükümetimiz, sağlıkta, ulaşımda, ekonomide, yaptığı devrim özelliğindeki gelişmeleri eğitimde de yapmak istiyorsa..