KIRIKKALE (AA) - Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı İbrahim Çelebi, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na ilişkin "Cumhuriyet projesi değil, bir Abdullah Gül projesidir." dedi.
Çelebi, 2 Haziran'da yenileme seçimlerini kazanan Keskin Belediye Başkanı Dede Yıldırım'ı ziyaret ederek "hayırlı olsun" dileğinde bulundu.
Ziyaret sonrasında gazetecilere açıklama yapan Çelebi, Türkiye'nin çok büyük bir tehdit altında bulunduğunu, günün birlik ve beraberlik zamanı olduğunu söyledi.
Çelebi, F-35'ler ve S-400'ler üzerinden Türkiye'nin büyük bir sarmal ve tehdit içerisinde olduğunu dile getirerek "Tüm dünya savaş gemilerini Doğu Akdeniz'e toplamış. F-35 ve S-400 üzerinden adeta Türkiye tehdit edilir hale geldi." diye konuştu.
Çelebi, 23 Haziran'da Türkiye'nin önünde çok ciddi bir İstanbul seçimi olduğunu, belli bir kesimin bunu genel seçim formatına dönüştürdüğünü ifade etti.
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın katıldığı televizyon programındaki açıklamalarına değinen Çelebi, şunları söyledi:
"Onun bir sözü dikkatimi çekti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun 'bir cumhuriyet projesi olduğunu' söylüyor. Proje olduğuna ben de katılıyorum ama bir cumhuriyet projesi değil, bir Abdullah Gül projesidir. Buradan 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'e de bir soru soruyorum. 2018 yılının sonbaharında ekim veya kasım ayları olabilir. MEF Üniversitesi Rektörü Muhammet Şahin'in ofisine gittiniz mi? Gittiyseniz ne konuştunuz? Bazı şeyleri dikte ettiniz mi? Mesela CHP adayının Ekrem İmamoğlu olması gerektiği konusunda da ciddi telkininiz oldu mu? Bunu özellikle Abdullah Gül'e ve dün de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da söylediği gibi siyaset mühendislerine sormak istiyorum."
CHP'nin son cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye de bazı sorular yönelten Çelebi, "CHP'nin kapalı grup toplantısında, cumhurbaşkanlığı adaylığı görüşüldüğünde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül'ü bir çatı adayı ve Millet İttifakı adayı olmasını dillendirdikten sonra siz kürsüye çıkıp rest çektiniz mi? '20 milletvekiliyle siz Abdullah Gül'ü aday gösterirseniz ben de 20 milletvekili imzasıyla cumhurbaşkanı adayıyım ve sizin oyunlarınızı bozacağım' dediniz mi?" ifadelerini kullandı.
İnce'ye ayrıca "Şimdi Abdullah Gül'ün ve içeriden dışarıdan siyaset mühendislerinin Türk siyasetine kazandırdıkları büyük tiyatrocu Ekrem İmamoğlu'nun, Abdullah Gül tarafından CHP'nin İstanbul adaylığına niye itiraz etmiyorsunuz?" sorusunu da soran Çelebi, "Ekrem İmamoğlu, eski soy ismiyle Ekrem Müdafa, Amerikancı basının şişirdiği büyük bir balondur." görüşünü savundu.
Çelebi, şöyle devam etti:
"Beylikdüzü'nde bize ciddi şekilde şikayetler, telkinler, hatta yalvarışlar, yakarışlar geliyor. Beylikdüzü'ne arkadaşlarımızla gittiğimizde İmamoğlu hakkında öyle iddialar var ki tabiri caizse dudaklarımız uçukladı. Yani Beylikdüzü'nde bunu yapabilen bir insan İstanbul'un bu imkanlarıyla, o psikolojik gücüyle neler yapmaz. Çünkü, çok tehlikeli bir proje. Karanlık, soru işaretli bir arkadaşımız. 2,5-3 ayda Atatürk'ün partisinden aday edilen bir siyaset tiyatrocusunu, densizce, hadsizce 'günümüzün Atatürk'ü' diyecek kadar ileri gidiyorlar. 2,5 aylık bir adamın ne icraatını, çalışmasını ve olgunluğunu gördünüz de böyle bir tespit yapabiliyorsunuz. Türk siyaseti bu tehlikeleri bertaraf edebilecek olgunluğa erişti, erişmeli. Bence bunun balonu sönüyor. Bunun makyajları da dökülmek üzere."
Çelebi, dosyalar dolusu yolsuzlukların olduğu Beylikdüzü'nde adeta çeteleşmeye ve "mafyamatik" hareketlere varacak kadar bir baskının söz konusu olduğunu öne sürdü.
Bir gazetecinin İmamoğlu'nun "Ailecek ANAP'lıyım" sözünü hatırlatması üzerine Çelebi, "Bence külliyen bir yalan." değerlendirmesinde bulundu.
İmamoğlu ve babasının bir dönem ANAP'ta bazı görevlerde bulunduğunu aktaran Çelebi, şunları kaydetti:
"2002 seçimlerinden sonra yönünü AK Parti'ye çevirmiş. AK Parti'de baya baya bir mevzi aramış. 2004'te hatta o dönemki bölgede siyaset yapan belediye başkanlarına ciddi maddi yardım yapıyor. 2009'da da AK Parti'den Beylikdüzü Belediye Başkanlığı için aday adaylığında ciddi uğraş veriyor. Orada da olamıyor. Sonra yönünü, açık alanı CHP Beylikdüzü'nde buluyor. CHP ilçe başkanlığı, akabinde bunu projelendiren Türk siyasetine hazırlayan arkada bir ekip var. Bir ara minibüsten bir karanlık el uzandı. Burada bir karanlık el var. Beylikdüzü Belediye Başkanlığına hazırladılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hainliği, ülke ihanetine kadar döndürecek gözü dönmüş insanların Türk siyasetine bir kazığıdır. İstanbul'da hava dönüyor. Bunlar bir ara mağdur edebiyatı yaptılar ancak mağduriyeti yaratanlar bunlar."