Uganda seyahatinin ikinci günündeyiz. Sabah erkenden yola çıkıyoruz. Hemen sahurdan sonra ve uyumak yok. Yol uzun ama görmeyi arzu ettiğimiz ayet büyük. Allahın ayetlerini görmeyi bilenler için her yer binlerce ayetle dolu. Bizim gibi kuzey yarım kürenin soğuk bir memleketinde yaşayanlar, kar ayetini, yağmur ayetini, dolu ayetini veya dondurucu soğukların da ayetini görülebilir. Lakin burada daha farklı bir ayeti müşahede edeceğiz. Asım Bey kardeşim, normalde bunu gezi programına almamış olsa da bizim ricamızla ilave ettik.
İki saatin üzerindeki bu yolculuğun sonunda Ekvator çizgisini göreceğiz. Coğrafya bilgilerini hatırlayanlar, buradaki çizginin tamamen sanal olduğunu sanırlar. Aslında bu bilgi bir yere kadar doğrudur. Zira bu hattan geçen ve gözle rahat görebileceğiniz bir çizgi yok. Bu nedenle sanal... Ama bu çizgi, olmayan bir şeyin varmış gibi icadı da değil... Zira iki saatlik bir yolculuktan sonra ulaştığımız bu şehirde hassas ölçümlerle ekvator çizgisi belirlenmiş. Hafif bir yağmur altında bu merkeze ulaştık. Sarı bir çizgi var yolun kenarında… Bir kaç adımla yarım küreleri değiştirmek mümkün...
Burada neler var?
- Tüm mevsimler aynı. Herhangi bir mevsim farkı yok. Hava ılıman ve sanıldığı gibi kavurucu sıcağın altında yaşamıyorlar.
- Tüm yıl boyunca günler eşit. Namaz vakitleri asla değişmez. Namaz için saate veya takvime bakma ihtiyacınız olmaz.
- En önemli deneyimizi de orada bizim gibi ziyaretçiler hazırlanmış bir düzenekle yapıyoruz. Kuzey yarımkürede yani bizim de üzerinde olduğumuz bölümde huni şeklinde bir kaba suyu boşaltıyoruz. Dar bir huni ağzından su akmaya başlıyor. Üzerinde küçük bir çiçek koyuyoruz. Burada su, saat yönünde dönüyor.
- Üç- beş adımla diğer tarafa geçiyoruz. Elbette çok uzak değil, sarı çizgiyi geçince kocaman bir yarım küre değiştirmiş olduk. Aynı deneyi orada yapıyoruz. Çok farklı bir sonuca şahit oluyoruz. Su, tamamen ters dönerek akıyor. Saat yönünün tersinden dönüyor. “Allah-u Ekber!” diyoruz.
- Acaba çizginin tam üzerinde olsaydı, bu deney ne olurdu? Diye merak ediyoruz. Çizginin üzerinde daha farklı bir sonuç var. Zira su, hiç dönmeden gayet düz olarak akıyor ve boşalıyor...
Buradaki lokanta- kafe karışımı bir yer var. Sahibi bize bu deneyler konusunda yardımcı oldu. Kendisiyle tanıştık. Hanımı Müslüman ama kendisi Müslüman değilmiş. Niçin Müslüman olmadın? Diye sorduk. “Aslında ben de Müslüman olmayı düşünüyorum ama bilmem ki...” dedi. Bunun üzerine yol refıkımız Şemsi Bey, ona bir güzel kelime-i şehadet talimi yaptı. Bunu gören başka Müslüman hanımım olaya sevinci de ayrı bir sahneydi.
Dönüşte daha karmaşıklaşmış bir trafik gördük. Hem de ekvatorun ormanlarını görme şansımız oldu. Senenin çoğunda yağmur alan bir coğrafya… Bizde yağmurla beraber dönüyoruz.
Hızlı dönmek lazım... Zira Cuma namazından sonra İslam üniversitesi kız öğrenci kampüsünde gıda paketlerimizi ve harçlıklarımızı dağıtacağız. Oradaki kursu ziyaret edeceğiz. Bize emanet olarak verilmiş binlerce parçalık kıyafet ve hediye var. Bunların bir kısmı bugün sahiplerini bulacak. Bir yüzü mutlu edebilmenin sevinci çok şeye değecek…