Konyaspor, haftalardır en az eksikle çıktığı bir karşılaşmadan 3 puan aldı. Fenerbahçe maçından sonra, Levent, Ceyhun, Batista, Ümit Bozkurt, El Saka derken takım bir türlü ideal on biriyle sahaya çıkamadı. Ve alınamayan galibiyetler, alt sıralara doğru iniş, sıkıntı yarattı. Futbolcular çok sıkıldı. Aykut Kocaman da çok sıkıldı. Ama Samsunspor maçının kazanılmasında, teknik direktörün yaşadığı ve puan kaybı halinde daha da çok yaşayacağı sıkıntı, futbolcuları daha da istekli hale getirdi. Konyaspor dergisi için futbolcularla ve camianın önde gelen isimleriyle yapılan röportajlara destek veriyorum. Umarım iyi bir dergi ortaya çıkacak. Fenerbahçe maçından sonra oyuncu grubunun, teknik direktörlüğü bırakmak isteyen Aykut Kocamana verdiği destek (sen bırakırsan biz de maçlara çıkmayız demişler) Samsun galibiyetinin habercisiydi. Maçlardan sonra iyi oynadık ama kaybettik demekten büyük sıkıntı duyan Kocamanı, o kadar seviyor ve ona o kadar saygı duyuyor ki futbolcular, maçta attıkları golleri ona armağan ettiler. Ama Aykut Kocaman, gerçekten değerli bir teknik direktör. Türkiyede futbolu, futbolcuların kişisel becerilerine bırakıp, düşmeyelim yeter diyen bir çok teknik adam varken, onun gibiler gerçekten Anadolu takımları için büyük bir kazanç. 4 büyükler zaten Kocaman ve onun gibilerle çalışma cesaretini gösteremezler. Ama Konyaspor camiası, bu teknik adama sahip çıkmalı. Ama nasıl? İşte burası önemli. Türkiyede yönetimler sabırsız, taraftar sabırsız, basın sabırsız. Özellikle teknik heyet konusunda hiç kimse istikrardan yana değil. Eğer referansları iyi olan ve iyi şeyler yapacağına inandığınız bir teknik adam varsa onun arkasında durmalısınız. Üç futbolcuyla uzun süreli sözleşme yapacağınıza teknik heyetin istikrarını sağlamak daha mantıklı. Şimdi, Fenerbahçenin yaptığı gibi. Aykut kocaman diyor ki; Takımın savunma kurgusunu ve anlayışını yaklaşık bir yılda oturtuyorum. Ama bir şeyler oluyor ve gidiyorsunuz Bu sözleri duyduğumda, El Saka ve Ümit ikilisi ile Batistanın transferini daha iyi anlamıştım. Zafer Demirin niçin değerli olduğunu daha iyi anladım. Yani ilk yıl savunma kurgusunu oluşturacak. Sonra hücum. Zaman zaman ters davransa da, bu takımın başında uzun süre kalmak istediğini ima eden değerli bir teknik adama sahip çıkmak, artık boynumuzun borcu. Bunu yapmak için de savunmanın bel kemiği olan El Sakanın Konyadan gitmesini önlemek, bence yapılacak ilk iş olsa gerek. Beşiktaşı çalıştırırken Daumun bir sözü vardı. Nihatı satan şampiyonluğu satar bu söz doğruysa, El Sakayı satan neyi satar bilemiyorum. Fenerbahçe gibi bir kulüp, Daum gibi bir adama sahip çıkıyorsa, Konyaspor Aykut Kocamana niye sahip çıkamasın. Yoksa biz, Anadolunun en büyüğü olmak istemiyor muyuz?