Diyarbakırspor maçının zor geçeceği, hafta başında yapılan karşılıklı açıklamalardan belliydi aslında. Öyle de oldu. Konyaspor 5-1 kazandı diye rahat bir maç oldu sanmasın kimse. Her topa üç kişi ile saldıran, Konyaspor kendi yarı sahasında bile pas yapmasına imkan tanımayan, rakibini sürekli olarak hataya zorlayan konuk takıma aradığı pozisyonları Konyaspor defansı vermeyince Erhan Albayrak hem takımı hem de bizleri (tribünlerdekileri) ateşledi. Murat Hacıoğlu uzun süre sağ kanatta oynamasına rağmen üç asist ve bir gol ile (istatistiklere göre)sezonun en iyi maçını çıkardı. Kocaman, Murata sol kanatta görev verirken Erhan daha sık ileriye çıktı ve Hüseyin Kalpar daha ilk yarım saate bu kanat için önlem almak, oyuncu değiştirmek zorunda kaldı. Maçın başında çok top kaybeden, rakibinin baskısı ile bunalan ve rakip kaleye gitmekte zorlanan Konyaspor, direkten dönen topla tedirginliği üzerinden atarken, Ceyhunun alıştığımız o sert şutu açıkçası bizleri umutlandırdı.İlk gol belki de rastlantı idi.El-Sakanın o kafasını beklemeyen kaleci, sezonun en basit golünü kalesinde gördü ancak idmanlarda gol ortalaması hayli yüksek olan El-Saka Konyaspordaki üçüncü golüne ulaştı.Hava toplarındaki hakimiyeti tartışılmaz olan Konyasporun, Tayfunun yokluğunda hücum bölgesinde hava toplarını kullanmaması belki ilk yarım saatte sıkıntılı anlar yaşatsa ve pozisyon üretmekte zorluk çıkarsa da duran toplarda defanstan El-Saka, şimdi sakatlığı bulunan Ömer ve Ümit gibi isimler ceza alanında hep tehlikeli olmuşlardı.El-Sakanın iki golü ile devreye rahat giren Konyasporda taktir edilmesi gereken asıl konu ikinci yarıda sanki mağlup takımmış gibi sahaya çıkılması ve mücadelenin son dakikaya kadar sürdürülmesi oldu. Forvette oynayan üç isim Ceyhun, Murat Hacıoğlu ve ilk kez onbirde sahaya çıkan Ahmetin gol atması ise sezonun en güzel haberi oldu.Haftalardır sorun diye getirdiğimiz gol sıkıntısının aşılması Yeşil-Beyazlıların güzel futbolunu taçlandırdı. Konyaspor, artık ligin en az gol atan takımlarından birisi değil.Uzun bir sakatlık döneminden çıkan ve futbola dönüşünün geç olacağını sandığımız Ahmet Bilalin attığı sert şutlar ve ikili mücadelelerdeki fiziksel gücü gelecek için adeta umut dağıttı. Bilal, gelecekte daha da faydalı olacaktır inancındayım. Her iki takımda oynayan futbolcuların tanık olmadıkları 5-1lik maçın rövanşını almanın mutluluğu ise bazılarına ayrı bir haz verirken, Konyaspor rakiplerinin artık özellikle Konyada korkulu rüyası olacak.Gözlerden kaçtığını düşündüğüm iki ayrıntıyı hatırlatmak istiyorum size. Maçın kader anlarında ortaya çıkan kaleci Özden yaptığı kurtarışlarla skorda büyük pay sahibi oldu. Özden hep böyle devam et. Konyasporun ilk golünde serbest atışı kullanmak üzere sahanın adeta her yerine ayak basan Batista topun başına geldi. Topu hemen oyuna sokmak istedi, onu Ceyhun durdurdu ve belki de kaleye atmayı düşündü. Ortaya çıkan o gol, sezonun en önemli galibiyetinin bir habercisi oldu. Bu arada Leventin daha maçın başında sakatlanması bizi üzerken, Ermanın ilk kez bu kadar uzun süre sahada kalmasına imkan tanındı. Erman bence bu şansı iyi kullandı. TFF Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Baykanın tribünde olması, Konyaspor maçlarını izlemesi Konya ve Konyaspor açısından ne büyük bir şans olduğunu hiç unutmamalıyız. Yeşil-Beyazlı Yönetim Kurulu bu şansı iyi değerlendirmeli ve Sayın Baykanın hiç bir maçı kaçırmaması için elinden geleni yapmalıdır. Bugün sahip olduğumuz bu değerlere sahip çıkmalı ve spor yöneticilerimizi (yaptıkları hizmetleri görmezden gelip) küstürmemeliyiz. Zor bir deplasmana gidecek Konyaspor, 2. Ligde oynadığı yıllarda olaylı maçlarından birisini yaşadığı Çaykur Rizespor karşısında birinci lig maçlarında üstünlüğünü hep sürdürdü. Sanırım bu gelenek bozulmayacak ve Konyaspor çay memleketinden yorgunluğunu demli bir puanla alıp gelecektir.Haftaya birlikte olmak dileğiyle.