ANKARA (AA) - DENİZ ÇİÇEK - Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Başkanı Nazmi Şahin, Elazığ ve Malatya'da 6,8 büyüklüğündeki depremde, daha önce yapı denetim hizmeti almış binalarda herhangi bir çökme, sehim veya çatlama olmadığını bildirdi.
Şahin, AA muhabirine, Elazığ ve Malatya'yı etkileyen depreme ilişkin değerlendirmede bulundu.
Bu depremin yaşanan binaların denetlenmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Şahin, "Yapı denetim firmaları olarak bugüne kadar Elazığ'da 2 bin 576 binayı, toplamda da 4 milyon 935 bin 96 metrekare alanı, Çevre ve Şehircik Bakanlığından izin almış 17 yapı denetim firması, 3 laboratuvar firması, 196 uzman mimar-mühendis ve 433 yardımcı kontrol elemanı mühendislerle denetledik. Yaşanan 6,8 büyüklüğündeki depremde yapı denetim hizmeti almış binalarda herhangi bir çökme, sehim veya çatlama olmadı." dedi.
Şahin, Malatya'da ise 1963 binayı, toplamda da 7 milyon 232 bin 956 metrekare alanı, 16 yapı denetim firması, 3 laboratuvar firması, 271 uzman mimar-mühendis ve 718 yardımcı kontrol elemanı mühendislerle denetledikleri bilgisini vererek, depremde yapı denetim hizmeti almış binalarda herhangi bir çökme, sehim veya çatlama olmadığını söyledi.
- "Yapı denetimi proje aşamasından başlıyor"
Yapı denetiminin öncelikli amacının, yapı zararlarının ortaya çıkmasını önlemek olduğunu vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:
"Etkili ve kaliteli bir yapı denetim sistemi, proje aşamasıyla başlayıp yapının tamamlanmasına kadar devam eden planlı bir sürecin uygulanması demektir. Yapı denetim hizmetinin ne kadar hayati bir konu olduğu yaşanan depremde bir kez daha görülmüştür. Canımızın, malımızın ve binalarımızın güvenliği için plansız ve kaçak yapılaşmadan kaçınmalı, deprem yönetmeliğine uygun hareket etmeliyiz. Yapıdaki can ve mal güvenliğinin sağlanması, yalnızca yapının proje ve yapım denetimiyle sınırlı değildir. Ayrıca inşaatta kullanılacak malzemenin de kalite, sağlamlık ve yerindelik bakımından denetimini gerektirmektedir."
Şahin, deprem bölgelerinde yapılan incelemeler sonucu yapılarda meydana gelen hasarların, zemin sorunları yanında işçilik, malzeme, statik sistem sorunları ve teknik kusurlardan ortaya çıktığının belirlendiğini sözlerine ekledi.