Aybar, elektrikli otomobil tanıtımı için geldiği Adana'da yaptığı açıklamada elektrikli otomobilin fiyatının eşdeğeri olan dizel otomobil seviyesine geldiğini söyleyerek, "Bugün bunun anahtar teslim fiyatı 26 bin Euro'dur. Avrupa'da bu mertebede bir fiyatımız açıklandı. Türkiye'de de inşallah, Eylül, Ekim, Kasım aylarında TL cinsinden böyle bir fiyat açıklayacağız. Yani 26 bin Euro'nun karşılığı kadar bir fiyat açıklayacağız. Son derece önemli bu fiyat" diye konuştu.
Açıklanacak fiyatın pil fiyatı hariç olduğuna dikkat çeken Aybar şunları kaydetti:
"Pilin aylık abonman kira parası var. Sebebi pil yeni bir teknoloji olduğu için çok pahalı. Ayrıca pilin yüzde 100 ömür boyu garantisini de sağlamak gerekiyor. Burada bir pilin ömrü yaklaşık bir otomobilin ömrü kadar en az 8 yıl. Yüzde 100 verimlilikle çok rahat pili kullanabiliyoruz. Böylece pilin teknolojisi ilerledikçe, geliştikçe veya pilde herhangi bir problem çıktığında değişmek istendiğinde yeni bir maliyete sebebiyet vermemek için, pilin aylık cüzi kirası olacak. Avrupa ortamında bu kira açıklandı, 79 Euro.
Türkiye'de ise aylık 200 TL'nin altında anlamına geliyor. Ama bütün bunu da katarak, daha sık kullanabilme imkanı bulduğumuz zaman, bunun çok ciddi bir ekonomi yarattığını hesaplar gösteriyor."
"BİR ARACIN OLUŞTURDUĞU KİRLİLİĞİN MALİYETİ 8 BİN 500 EURO"
Aybar, elektrikli otomobilin ortaya çıkmasındaki en önemli sebebin çevreciliği olduğunu söyleyerek, "Çünkü bu araçta hiçbir karbondioksit üretimi yok. Kullanırken hiçbir şekilde karbon partikülü vermiyorsunuz. En ufak zehirli gaz ortaya salmıyorsunuz. Ve tabi ki gürültü de yok. Dünyada gelişmiş megapollerde bir aracın, oluşturduğu kirliliğin maliyeti, tam 8 bin 500 Euro araç başına. Bunda böyle bir maliyet yok dolayısıyla aracın en büyük özelliği çevreciliği, ikincisi ise petrol bağımlılığına gerek duyulmaması. Fosil yakıtları kullanmaması ve böylece kendi ürettiğimiz enerjiyi elektrik enerjisine temiz bir enerjiyi kendimizin kullanabilmesi. Böylece son derece önemli bir çevre katkısı var. Çünkü dünyada, otomotiv sektörü dolaşan araçlarda, dünyadaki karbondioksit yayılımına yüzde 13 katkı yapıyor. İşte onun için, dünyada karbondioksit yayıldıkça da ısındığına göre ve bu artık insanları tehdit eder haline geldiğine göre, bu tür teknolojilere geçmek artık geleceğimiz için, insanlığımızın geleceği için bir borç. İşte biz bugün bunu gerçekleştirmiş olmanın yeni bir teknolojinin evrimini yaşıyoruz" diye konuştu.
Elektrikli otomobilin Türkiye'de üretilip bütün dünyaya satılacağının altını çizen Aybar şöyle devam etti:
"Bursa'daki fabrikalarda bütün Türkiye'ye ve dünyaya, bu gördüğünüz cihaz sadece bizde üretilerek önümüzdeki Ekim, Kasım ve Aralık aylarında satışa başlatıyoruz. Dolayısıyla, büyük bir teknolojik evrime Türkiye'de ev sahipliği yapıyoruz. Talep tabi ki oldukça önemli bir şekilde artıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi 100, Sanayi ve Ticaret Bakanlığımız 10, Gaziantep Büyükşehir Belediyemiz 50, işadamlarımızdan özellikle çevreye çok önem veren lojistik firmalardan oto kiralama firmalarından sürekli siparişler alıyoruz.
Önce kamuya vereceğiz. Tabi kamu elektrikli otomobil konusunda öncü olursa, bütün ülkemize de rehber olup, bu işin önünü açacaktır. Bu nedenle bu yıl öncelikli olarak kamu siparişlerine odaklanıyoruz. Ancak gelen talepler onu gösteriyor ki önümüzdeki yıldan itibaren, tahminlerimizin üzerinde bir satış olacak. Türkiye'nin ve dünyanın bu teknolojiye çok çabuk adapte olacağını görüyoruz."