ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, ABD'nin bazı uçuşlardaki elektronik cihaz yasağına ilişkin, "Zaten tedbirin kendisi dahi istenilen hedefe hizmet etmeyecek bir tedbirdir. Ben değişeceğini, bundan vazgeçileceğini ümit ediyorum, tahmin ediyorum çünkü doğru bir uygulama olmayacaktır." dedi.
Kurtulmuş, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
"Dün gece Ankara'da kısmen sosyal medyada bir hareketlilik oldu. Darbe girişimi olacağı iddiası yayıldı ve vatandaşlar, bazı kurumlar teyakkuza geçti. Bunların aslı var mı yoksa halk oylaması öncesinde kafaları karıştırmaya yönelik tezviratlar mı bunlar?" sorusu üzerine Kurtulmuş, böyle bir şeyin aslının olmadığını, vatandaşların rahat olması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'de Allah'ın izniyle bir darbe tehdidi ve darbe teşebbüsü tehdidinin kalmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki bu temizlik yapıldığı, devam ettiği sürece böyle bir darbeye kalkışabilecek unsurlar TSK içinde artık barınamazlar. Kaldı ki ordunun içinden gelecek bir darbeye destek verecek sivil unsurlar da artık hiçbir şekilde diri değildir. Dolayısıyla, vatandaşımız rahat olsun. Anlamsız birtakım spekülasyonlara kimse kanmasın. Bunu söylerken tabii ki devlet olarak da tedbirli şekilde işin gereğini yerine getirmeye gayret ediyoruz. Vatandaşlarımız bu işlerle pek meşgul olmasınlar." diye konuştu.
Kurtulmuş, şimdi anayasaya "darbesavar" yeni maddeler koyduklarını belirterek, "Onları koyduktan sonra böyle siyasi ortamdaki krizlerden istifade edecek şekilde vesayet odaklarını harekete geçirecek bir ortam da inşallah olmayacak. İnşallah bu anayasa oylamasından çok yüksek oranda 'evet' çıktıktan sonra bu tür niyetleri bir şekilde olanlar dahi oturdukları yerde otururlar." ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın imzaladığı, aralarında İstanbul'un da bulunduğu sekiz ülkedeki 10 havalimanından ABD'ye doğrudan sefer yapacak uçaklara binecek yolcuların kabinde yanlarına boyutu cep telefonundan büyük elektronik cihaz alamayacaklarına ilişkin kararın hatırlatılması ve hükümetin bu konuda bir eylem planı olup olmadığının sorulması üzerine Kurtulmuş, Dışişleri ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme bakanlıklarının gerekli tedbirleri aldığını dile getirdi.
Kararın son derece anlamsız olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Sadece belli baskılar oluşturmaktan öte bir anlamı olmaz." ifadesini kulandı.
Dünyanın hiçbir havalimanının yüzde 100 güvenli olmadığına işaret eden Kurtulmuş, lojistik, siyasi, silah ve istihbarat destekleri gibi birçok destek verilen terör örgütlerinin, dünyanın bütün başkentlerinde cirit attıklarını belirtti. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"El Kaide dediğimiz örgütün eline senelerce bu silahları kimler verdi? Eş Şebab'ın, Boko Haram'ın, PYD'nin, PKK'nın ya da DEAŞ'ın sahip oldukları bu siyasi, lojistik, istihbari destekler, silah destekleri... Bu mümkün değil yani. Adam dünyanın en iyi korunan havaalanına gidip eylem yapıyorsa bunun bir tane Türkçesi vardır. O havaalanını koruyan istihbarat biriminden daha kuvvetli bir istihbarat ağı kendisine destek oluyordur. Bu da ancak devletlerin eliyle yapılabilecek bir şeydir. Yani illa şu şu demek istemiyorum ama ortada bu kadar açık bir durum vardır.
Dolayısıyla önce burada bir samimi olmak lazım. Hiçbir ülkenin, hiçbir terör örgütüne 'Benim işime yarıyor.' diye destek vermemesi lazım, hiçbir düzeyde. Kaldı ki bu kadar hakikaten uzun yol. Bir de biz terörden insanları koruyacağız diye, diyelim ki 7-7,5 milyar insanlık alemi içerisinde diyelim ki birkaç yüzbin terörist var. Allah aşkına, teröre destek veren birkaç yüzbin insan için biz 7,5 milyar insanın hayatını cehenneme çevirmek durumunda mıyız? Böyle bir şey olmaz."
Kurtulmuş, terörle etkin mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yaparak, bu mücadele yapılırken de uluslararası birtakım ittifakların şart olduğunu söyledi.
Bu ittifakların samimiyetle, açık yüreklilikle yapılacağını vurgulayan Kurtulmuş, "Ama aynı zamanda da normal vatandaş, teröre bulaşmamış, bulaşma ihtimali olmayan vatandaşa da hiçbir şekilde hayatı dar etmeyeceğiz." diye konuştu.
Yolcuların uçakla yaklaşık 10-11 saat seyahat edebildiğini, bu seyahatlerde dizüstü bilgisayar ve diğer elektronik aletleri kullanması kadar doğal bir hak olamayacağını vurgulayan Kurtulmuş, senelerdir havaalanlarında bilgisayarların kontrol edildiğini, kontrolün en fazla bir dakikayı alacağını söyledi.
Bunların senelerdir yapıldığının altını çizen Kurtulmuş, "Bunlar senelerdir uygulanıyor ama ilave olarak, kasıtlı, belli havaalanları seçilip, buradan gelenler... Peki teröristsen, sen bunu ilan ettin, enayi mi adam terör eylemi yapacaksa? Başka şirketi kullanacak, gidecek, başka yerden binecek. Zaten tedbirin kendisi dahi istenilen hedefe hizmet etmeyecek bir tedbirdir. Ben değişeceğini, bundan vazgeçileceğini ümit ediyorum, tahmin ediyorum çünkü doğru bir uygulama olmayacaktır." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, THY'nin kısıtlanan uçuşlarda, yolcularına uçakta kullanması için tablet servisi yapıp yapmayacağının sorulması üzerine, THY'nin dünya markası olduğunun altını çizdi. Kurtulmuş, buna gerek olmadan sorunun çözüleceğini ümit ettiğini vurguladı.
AA