- Bir “Sahih İnsan” aramızdan ayrılalı, bu güne göre, iki yıl, on altı gün geçti... ‘Sahih’in anlamını bilirsiniz sanırım; “HAKİKİ İNSAN”demek...
- 1 Mart 2013 günü, doksan bir yaşında, “Kişizâde” olarak sürdüğü hayatı noktaladı; Rabbine kavuştu. Yazının içinde resmini verdiğim kabrinde, Musalla’da yatıyor.
- Sağlığında yaptırmıştı, yatacağı yeri... Yanında da sevgili eşi Sevim Hanım’a yer ayırmıştı. Okudunuz herhalde; çift kabirin üstünde, “Eş Kabir”in üstünde; “Sevgi İdi Birleştiren İkimizi / Ecel Bile Ayırmadı Burada Bizi” yazıyor. Mermerin üstünde ikisinin de doğum tarihleri var da, ölüm tarihleri yok... “Hüseyin Köroğlu” tarafına “1 Mart 2013” diye not düşürüldü.
- Yeğeni Nihat Köroğlu aradı; “1 Mart 2015 Pazar günü, merkez Makro Market araç girişi yanındaki Nişantaşı Yeşil Camii’de Hüseyin Köroğlu Hocamız için hatim duası yapılacak, bütün tanıyanları, öğrencilerini davet ediyoruz” dedi.
HOCALARIN, HOCALARIN, HOCALARIN BÜYÜK HOCASI; “MEFKÜRECİ, ÂLİM, FAZIL, ZARİF BİR HAYIRLI GONYALI…
- Yukarıdaki satırları okudunuz; benim dediklerim şöyle dursun; Onu tanıyan, öğrencisi olmak onurunu sahip olan binlerce kişinin Hüseyin Köroğlu hakkında kanaati aynen böyle.
- 2007 yılında, Konya’nın fikir, sanat, kültür adamlarına en derin vefayı gösteren gazeteci- yazar İhsan Kayseri; “Konyalı Duayen Öğretmen Hüseyin Köroğlu / Hayatı, Eserleri, Anıları” kitabını yayınladı. 321 sayfalık mükemmel bir biyografi olan kitabı, Hüseyin Köroğlu; “Vefalı ve Sevgili Seyit Küçükbezirci’ye, Teşekkürlerimle” diye yazmış, 28 Eylül 2007’de imzalamış. Kitabın girişinde, İhsan Kayseri; “Hüseyin Köroğlu’nun doğumunun 85.yılına armağan” diye bir not düşmüş.
Vefat yıldönümünden bu yana onaltı gün geçmiş; bu onaltı günde Aziz Müdürümüz için, 2007’de, sağken yayınlanan biyografi kitabına, bir yazı yazmıştım; “Hüseyin Köroğlu Gibi Olabilmek” başlığı ile... “Onu, yeniden, ölümünden iki yıl sonra daha iyi anlatabilir miyim?” diye oyalandım. Anladım ki, O yazım hâlâ, Onu hakkıyla anlatıyor... Birazdan sunacağım size... Üç beş cümle daha yazacağım…
HÜSEYİN KÖROĞLU “SAHİH” BİR İNSAN... SELÇUKLU KONYASI’NIN TAŞI TOPRAĞI KADAR YERLİYDİ
Bir insan için en büyük onur, yaşarken de, vefat ettikten sonra da arkasından; “KİŞİZADE”, “KÂMİL İNSAN”, “SAHİH İNSAN” denmesi.
Hüseyin Köroğlu, fizikçi ve matematikçi olarak on binleri aşkın öğrenciye emeğini sebil etti; birikimini okul olarak Konya’ya, kitaplarını Karatay Üniversitesi’ne bağışlayıp gitti... Mekânı cennet olsun; nur içinde yatsın.
HÜSEYİN KÖROĞLU GİBİ OLABİLMEK – Seyit Küçükbezirci
Bu benim "Hocam" kendisinden bekleneni yaptı, kendisine yakışanı yaptı. Her kuruşunun helal olduğuna, iki cihanda da tanıklık edeceğimiz bütün parasını, Konya çocuklarına okul yapılması için bağışladı.
Bu benim Hocam. Dürüstlüğü, Demokratlığı, Vatan Severliği sözde değil, yaşam tarzıyla da öğreten insan. Uzun ve hayırlı bir ömrü. Konya'ya hizmet babında, selsebil eden bir "Has Gonya'lı". Konya Selçuk Eğitim Enstitüsü'nün ilk müdürlerinden, ünlü fizikçi, yazar, tarih araştırmacısı Hüseyin Köroğlu, eşi ile birlikte yaptırmaya karar verdikleri ilköğretim okulunun sözleşmesini imzalarken, mutluluk ve gururla ağladım. "Bu Benim Hocam" dedim.
Gelin birlikte 1950'lere, 1960'lara gidelim.
Konya Lisesi. Konya Ticaret Lisesi, Kız Öğretmen Okulu, Sanat Enstitüsü Konya'nın Türkiye çapında ünlü okulları. Konya Okullarında "Efsanevi Hocalar". İlkokullarda "Başöğretmenler" Namık Araş, Sıraç Aydın Taşbaş, Hasan Değer, Muhittin Kişmir, Şeref Kişmir bunlara sevgi duymamak mümkün değil.
Liselerde eğitimci nitelikleri ile öğretici özellikleri ile kuşaklardan kuşaklara ünleri devam eden eğitim devleri. Hüseyin Köroğlu, Karaoğlan Mustafa Bey, Ömer Faruk Mesci, Cahit Öztelli, Mehmet Çelik, Arif Bilge, Nuri Oturanç, Kemal Ör, Gündüz Gürgen, Ahmet Ayyol, İhsan Baykal gördüğümüzde şapka çıkarttığımız, geçişlerini durarak beklediğimiz eğitim mimarları.
Bu Konya Eğitim devlerinden Cahit Öztelli, Arif Bilge, Mehmet Çelik, Nuri Oturanç, Ahmet Ayyol Ticaret Lisesi'nde; İhsan Baykal Kız Öğretmen Okulu'nda öğretmenim oldular. Hüseyin Köroğlu Selçuk Eğitim Enstitüsü'nde müdürümdü.
1965. Kırk İki Yıl Önce. Ama dün gibi bir şey. Selçuk Eğitim Enstitüsü, Hapishane Caddesi'nde bulunan binalarından Meram Yeniyol üzerine yeni yapılan binasına taşınmış. Yeni Meram Yolu'nun başlangıcında battı çıktıyı geçtiniz mi git gide bildiğin kadar, yol boyu uzanan tarlalar. Tural Mahallesi'nin karşısında tarlalar içerisinde Eğitim Enstitüsü Müdürü ünlü fizikçi Hüseyin Köroğlu.
1965 Baharfnda çamur deryası tarlalar içinde eğitimi binaları çevresinde bir "Ağaç Bayramı" düzenledik. Müdürümüz Hüseyin Köroğlu'nun kaptanlığında. Şimdilerde birer dev çam olan o ağaçlarda Hüseyin Köroğlu ile yüzlerce kız-erkek öğrencisinin el izleri var. O zamandan kalan çamlar, onlara yolumuz düşünce bizi hala hatırlar.
"İdealist", "Konya Sevdalısı", "Konya Efendisi", "Demokrat", "Milliyetçi", "Vatansever", "Cumhuriyet Aydını" kelimeleri hem tek tek hem de tümden Hüseyin Köroğlu'na yakışır. Bu kelimelerin ifade ettiği değerleri Hüseyin Köroğlu hak etmiştir. Yine 1964'ler. 1965'ler. 1966'lar: Konya Selçuk Eğitim Enstitüsü Öğrenci Derneği Konya'nın toplumsal yaşamında, sanat ve kültür yaşamında etkili. Ön plânda. Yeni Meram Yolu'na bakan dev Eğitim Enstitüsü, Merkez Binası'nın inci katı, tümden öğrenci demeğinin eğitsel kollarına ayrılmış. Öğrenci Derneği'nin başkanıyım, bir ayağım hep müdürüm Hüseyin Köroğlu'nun odasında. Etkinliğin biri bitiyor, biri başlıyor.. Öğrenci Derneği "Çağdaş Selçuk Dergisi"ni yayınlıyor. Öğrenciler düşüncelerini özgürce yazıyor, isteklerini özgürce sunuyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kıbrıs Çıkartması için istediği gemileri vermeyen ABD'ye karşı NATO'ya karşı "Başkalarının vermediğini millet yapar" kampanyası düzenleniyor. "Konya" adlı çıkarma gemisi için kız-erkek onlarca grup rozet takarak kumbaralarla para topluyor. "Kıbrıs Mitingleri" düzenleniyor. Cumhuriyet Bekçiliği, gerektiğinde her yerde gösteriliyor, "Atatürk'ün Bursa Nutku" ellibin basılıp halka tek tek ulaştırılıyor. Müdürümüz Hüseyin Köroğlu'nun 4o yıldan fazla bir zaman önce gösterdiği fiili "Demokrat Tavır" bugün bile zor gösterilir. Bu benim Hocam, kendisinden bekleneni yaptı, kendisine yakışanı yaptı. Öğretmen olarak, yönetici olarak, yazar olarak, bilim adamı olarak bütün yaşamını sebil ettiği halkına, maddi birikimini de sebil etti. Bir "Okul" olarak binlerce öğretmenin öğretmeni, hocaların hocası, Hüseyin Köroğlu ile gurur duyuyorum, imreniyorum, ama onun gibi olmak o kadar zor ki...