ANKARA (AA) - HÜSEYİN YİĞİNER - Ankara’nın Çubuk ilçesinde yaşayan ve yüzde seksen bedensel engelli olan 18 yaşındaki Süreyya Özateş, yine engelli bir kişinin teşvikiyle başladığı eğitim hayatına azimle devam ediyor.
Doğum sırasında geçirdiği rahatsızlık dolayısıyla ayakları eğri dünyaya gelen ve 12 kez ameliyat geçiren Süreyya Özateş, yüzde seksen oranındaki bedensel engeli nedeniyle yürüyemiyor ve konuşmakta güçlük çekiyor.
Yaklaşık 2 yıl önce gittiği hastanede kendisi gibi engelli bir kadınla tanışan Özateş'in hayatı o andan sonra tamamen değişti.
Özateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engeli nedeniyle içine kapalı bir yapıda olduğunu ancak hayatının 2 yıl önce, bir kurumda memur olarak çalışan Betül Kara ile tanışmasının ardından, değiştiğini anlattı.
Hastanede tanıştığı Kara'nın da kendisiyle aynı rahatsızlığının bulunduğunu vurgulayan Özateş, "Betül Ablam kendisinin eğitimini devam ettirdiğini ve başarılı olduğunu anlattı. Ondan etkilenip, teşvikiyle ben de okumaya karar verdim." dedi.
Çubuk Halk Eğitim Merkezi’nde kurslara katıldığını, önce okumayı öğrendiğini ve bu sayede ilkokulu dışarıdan tamamladığını ifade eden Özateş, daha sonra bilgisayar kullanmayı da öğrendiğini kaydetti.
Özateş, eğitimini ilerletmek için açık öğretimden ortaokula kayıt yaptırdığını, çeşitli beceri kurslarına da katılmayı ihmal etmediğini bildirdi.
- "Kendi ayaklarımın üstünde durmak istiyorum"
Özateş, "Ben hayata ve okula Betül Ablam sayesinde başladım. O liseyi falan dışarıdan okumuş, ben de ona özendim ve 'Betül abla gibi olabilirim' dedim. Gayret ettim, çalıştım ve onun izinden gidiyorum. İlk zamanlar biraz zorlandım ama yaptım. Çalışınca hiçbir şey zor değilmiş. Bana hem fiziki hem de psikolojik açıdan çok iyi oldu. Ortaokulun 6, 7 ve 8. sınıfları birlikte vereceğim. İnşallah üniversiteye kadar okuyacağım. En büyük hayalim ressam olmak. Bunun için çalışmak, başarmak, kendi ayaklarımın üstünde durmak istiyorum. Sabahları kalktığımda ilk olarak hareketlerimi yapıyorum, daha sonra ders çalışıyorum, kitap okuyorum. Bunlardan kalan zamanımda artık dışarı çıkıyorum, geziyorum. Okumanın yaşı ve engelli olmadığını gördüm." diye konuştu.
Anne Kamile Özateş ise eşi tır şoförü olduğu için kızının her şeyiyle kendisinin ilgilendiğini belirterek, şunları söyledi:
"Kızım doğum esnasında beynine oksijen gitmediği için rahatsızlık geçirdi. Süreyya on iki kez çok ağır ameliyat oldu. On altı yıl boyunca Süreyya çok hırçındı. Sürekli 'Ben engelliyim, kimse benimle ilgilenmiyor' diye ağlıyordu. Özel bir okula yazdırdığımda eve ağlayarak, 'Ben engelliyim, benimle dalga geçiyorlar’ diye geliyordu. Okula birkaç gün gittikten sonra bir daha gitmedi. Odasından hiç dışarı çıkmaz, kimseyle görüşmezdi, kimseyi odasına kabul etmezdi. Hep yalnız başına kalmayı istiyordu."
Fizik tedavi sırasında tanıştığı Betül Kara'nın kızının hayata tutunmasına vesile olduğunu anlatan Özateş, "O arkadaşı sayesinde 2 yıldır hayata sımsıkı sarılmaya başladı. Halk eğitimde açılan kurslara katılmaya başlayınca daha çok yaşama ve okuma azmi geldi. Yüzde 80 olan ağır engellik oranı bu yıl gerilemeye başladı. Şimdi kendi ayakları üstünde durmayı istiyor. İşe girmek için KPSS'ye girdi. Sonucunun açıklanmasını bekliyoruz. Artık bir şeyler yaptığı zaman çok mutlu oluyor, gülümsüyor. Bulaşıkları yıkatıyorum, çorbayı ve salatayı yaptırıyorum. Bunları yaptığı zaman çok memnun oluyor." diye konuştu.
Çubuk Halk Eğitim Merkezi Müdürü Recai Özdemir ise Süreyya Özateş’in çok başarılı bir öğrenci olduğunu belirterek, Özateş'in kendilerini mahcup etmediğini bildirdi.
AA