Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç, 'hükümet yandaşı gazetecileri Yüce Divan'a gönderecekmiş' dediği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu bugünkü köşesinde sert sözlerle eleştirdi..
İşte Ardıç'ın 'İşte kalemim arslan Kemal'im' başlıklı o yazısı:
Kılıçdaroğlu, hükümet yandaşı gazetecileri Yüce Divan'a gönderecekmiş.
Eh, Lefter'i Fenerbahçe'nin kalecisi sanan adam, bunu da yapar.
"Mustantik" gibi adam maşallah, tuttu mu kulağından, gönderiyor... Yoksa polis komiseri mi demeliydim? Kemal K., bir Ankara faciası
Yandaş gazetecilerin ifadesini merak ederim
Fakat ben, sözkonusu yandaş gazetecilerin, Yüce Divan'a dönüşecek Anayasa Mahkemesi'nin savcılığında verecekleri ifadeyi merak ederim. (Öyle bir makam var mı Kemal Bey? Efendim? Bilmiyor musunuz? Yok mu? Hay Allah... Yoksa onları Sabih Kanadoğlu'na mı göndereceksiniz? O emekli oldu yahu...)
'Köşe kapatma' cezası
Yüce Divan herhalde bu gazeteciler hakkında "köşe kapatma" cezası verecek, Avrupa Birliği ve Kraliçe Elizabeth engel olmazlarsa...
Fakat savcı ne soracak, onu merak ederim.
"Suçum nedir, neyle suçlanıyorum sayın savcım?"
"Hükümeti desteklemekle."
"Hangi hükümeti desteklemişim sayın savcım? Damat Ferit hükümetini mi, Venizelos hükümetini mi?"
"Türkiye Cumhuriyeti hükümetini!"
"Sayın savcım, bu sözünü ettiğiniz hükümet, halkın oylarını özgür iradesiyle kullandığı bir serbest seçimle oluşmuş Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin vücuda getirdiği ve güvenoyu verdiği, Türkiye Cumhuriyeti'nin meşru hükümeti midir?"
"Evet, ta kendisi."
"Suçu kabul ediyorum sayın savcım, savunma yapacak kadar küçülecek değilim."
Kemal Bey, sana bir çakarım!..
Kemal Bey, Kemal Bey, sana bir çakarım kalemimle, görürsün Hanya'yı Konya'yı.
Efendim? Konya mı? Belçika'nın başkenti canım... Hani takımı da var, Konyaspor, hani orada Alex de Souza oynuyor..