Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç MHP genel başkanı Devlet Bahçeli'ye son günlerde söylediği sözler üzerinden yüklendi. Ardıç'ın bu yazısına yanıt MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'dan geldi. Yalçın, "Ardıç, basının yüz karası" dedi.
İşte Özkök'ün o yazısı:
ERDOĞAN TÜRKİYE'Yİ SEVDİĞİNE GÖRE KALABİLİR
Hani Birgül Hanım diye birisi "artık saldırıya geçiyoruz" demişti de, biz de "çene yapmanın ötesinde nasıl saldıracaksınız" diye sormuştuk.
Yanıt Devlet Bahçeli'den geldi, "yalnızca çene yaparak..."
Devlet Bey elbette böyle bir şey demedi. Şunları dedi: "Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'yi terk etmediği takdirde hesabını mutlaka verecektir!"
Ama bizim bildiğimiz, sevmeyen terk edecekti. Başbakan Türkiye'yi seviyor. Sloganı değiştirmekte fayda var, "ya başkanlıktan vazgeç ya terk et."
Parlamenter sistem kalırsa oturabilir yani, bir sakınca yok...
AKP GERİLEYECEKMİŞ!
Şunu da dedi: "Başbakanın inandırıcılığı ve güveni kalmamıştır."
Yerel seçimlerde (o tabii "mahalli idareler" diyor), AKP gerileyecek ve önemli oranda oy kaybına uğrayacakmış. 2015 yılında da AKP denilen siyasi partiden eser kalmayacakmış.
ERDOĞAN GİDİP BAHÇELİ GELECEK
"Anayasa Komisyonu'nun dağılmaması için elimizden geleni yaparız" da demiş; ama emekli memur gazetesi buna "Anayasa Komisyonu'nu dağıtırız" şeklinde başlık atmış, artık bu kadarcık rezillik de muhalif basında olağandır. (Kimlerle iş yaptığını da görsün.)
AKP eriyip yokolacak, Devlet Bey iktidara gelecek, Erdoğan'ı yağlı kazığa oturtacak.
AKLI VARSA SAÇMALAMAYI KESSİN
AKP niçin eriyip yok olacak, hem de iki yıl gibi kısa bir süre içinde?
Bunun böyle olmayacağını en ahmak vatandaş bile görür de görmesine, Devlet Bey bu tür laflarla, bu "söylemle" nereye varmak istiyor?
Hiçbir yere. Bir şey söylemiş olmak için konuşuyor, söyleyebileceği başka bir şey de olmadığı için bunlar çıkıyor ağzından.
Aklı varsa, saçmalamayı bırakıp CHP içindeki faşist hizibi kendine çekmek için uğraşır.
BİR ARA DAĞA ÇIKIYORDU..
"Sizi yok edecekler, bana katılın" falan der, ne bileyim?
Ama CHP'nin asla sosyal demokrasiye yatamayacağını da en iyi kendisi bilir.
Bizim naçiz vücutlarımız bir gün elbet toprak olacaktır; ama CHP'nin "ruhunda mündemiç" olan faşizm dimdik ayakta kalacaktır.
Dolayısıyla CHP içindeki devletçilerin Devlet'e katılmalarına gerek de yoktur.
Bir ara Devlet Bey "dağlara çıkarız" falan gibi laflar da etmişti...
Acaba "kırlardan şehirlere" doğru bir hareket mi başlatacak da Haymana Ovası üzerinden Ankara'yı teslim alacak?
MHP 50 MİLLETVEKİLİ İLE TAKILIR
Hani CHP'nin Antalya'da sabit pazardan başlayıp bütün vatan sathına dalga dalga yayılacak "hemencecik de demokrasi, ille de bilmemne" mitingleri gibi... (Paşalardan biri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılınca o balon da sönüverdi, bunu hiç beklemiyorlardı!)
CHP'ye yüz koltuğun altına düşecek, MHP'ye de elli kişi dolaylarında dönüp dolaşacak milletvekili sayılarıyla nice muhalefet yılları dilerim.
Çene yapmaya gelince... Bunun bir sakıncası yok.
MHP'YE DSP BENZETMESİ
DSP derler bir parti vardı, hatırlayacaksanız, Ecevit'in partisi. Bunun yeni başkanı, seçimden önce "CHP iktidara geleceğimizi anladı da onun için bize saldırıyor" demişti...
Belki ben de sizin iktidara geleceğinizi anladım da onun için eleştiriyorum Devlet Bey.
Fakat bir bakarsınız Osman Pamukoğlu kazanmış, belli mi olur?
Temel'in Fadime'ye sorduğu gibi, o partinin adı neydi yahu?
ORTADOĞU SÜRMANŞETTEN ÇAKTI
Ardıç'ın bu yazısına MHP'nin yayın organı Ortadoğu gazetesinden tepki geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, gazeteci Engin Ardıç'ın MHP lideri Devlet Bahçeli hakkındaki seviyesiz beyanlarına sert tepki gösterdi. Ortadoğu da Yalçın'ın sözlerini sürmanşetten verdi.
Yalçın ise yaptığı açıklamada, "Kamuoyu önünde MHP'yi karalayarak temayüz etme ve yalayacak daha çok çanak kapma gayretkeşliğinin bugünkü öne çıkan yarışçısı Engin Ardıç olmuştur. Bilindiği gibi bu kişinin soyadında geçen Ardıç kuşu da kendisi gibi sadece ötmektedir, gürültü yapıp kulakları tırmalamaktadır. Kendisi de ötmekten başka bir şey bilmeyen Engin Ardıç'ın bugünkü haddini aşan ve çukurda kaleme alınmış yazısı, AKP iktidarının muhalefetin sesine duyduğu tahammülsüzlüğün yandaş medyadaki yansımasından ibarettir" dedi.