Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, “ Dün, Başbakan Erbakan için, “Hoca da işi azıttı ama” diyerek, sanki Erbakan Hoca’nın dostu imiş gibi görünüp, CHP kafasındaki insanlara hak verenler.. “Canım ne gerek vardı, Başbakanlık’ta iftar yemeği vermeye” diyenler.. “Sincan’daki gece, büyük bir hataydı” diyenler.. “Erbakan germemeli, MGK kararlarını imzalamalı” diyenler.. Şimdi yine karşımıza çıkmışlar, bitmeyen seçimi CHP lehine sonuçlandırmışlar" dedi.
ERBAKAN’A YAPTIKLARINI, ŞİMDİ ERDOĞAN’A YAPIYORLAR!
CHP’li eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu..
CHP’li yeni başkan Tunç Soyer’e..
Daha dün koltuğu devretti..
Devreden de CHP’li..
Devralan da CHP’li..
Ortalıkta ne “Şarabı dünya markası yapmaya soyunan AK Partili Belediye Başkan adayı” var..
Ne de onun bir itirazı var..
İtirazı falan boşverdik..
İçki içenlere, “Afiyet olsun” diyerek, dini literatür açısından vahim bir hataya imza atan AK Partili İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayının bir açıklaması, bir engellemesi, hatta kısacık bir değerlendirmesi bile yok..
Yine de..
CHP’li yeni başkan, CHP’li eski başkandan, mührü daha dün, yeni aldı..
İzmir’deki tablo bu..
Ama 200 olan oyları SEÇSİS sistemine “sıfır” olarak geçirilen..
Kimi yerde şaşırtmaca olsun diye “bir” olarak geçirilen..
Binlerce oyu, kıldan tüyden sebeplerle “geçersiz” sayılan AK Parti’nin itirazına rağmen..
Henüz itirazlar neticelenmediği halde..
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, bir haftadır hop hop zıplayıp duruyor..
“Nerede benim mazbatam.. Nerede benim mührüm” deyip duruyor..
“Birader.. Açık ara seçimi kazanan.. AK Partili adaya % 20 oy fark atan İzmir’deki CHP’li başkan bile, koltuğa daha oturmadı.. Sen niye heyecanlanıyorsun” desek de..
Dinletemedik..
Topu topu, birkaç günde bitecek bir incelemeden bahsediyoruz..
Geçersiz oylar tekrar inceleniyor..
AK Parti’ye atılan kazıklar kayda giriyor..
Bilgisayar başında atılan madikler düzeltiliyor..
Hepsinin düzeltilebileceğini de sanmıyorum ama..
Kısa süre içinde ne kadar düzeltilebilirse..
O miktar yeterli olursa..
AK Parti’nin adayı kazanmış olacak.
Tespit edilen hırsızlıklar yeterli olmazsa..
Hırsızlık ispatlı da olsa..
Büyüklüğü dikkate alınarak, “Bu hırsızlık az.. Daha fazlasını da belirleyemedik. Ekrem İmamoğlu Başkan seçilmiştir” denilecek..
Sonuçlar açıklanacak..
Niye maraza çıkartılıyor ki?
“İncelemeler yapıldıktan sonra, CHP adayı ile AK Parti adayı arasındaki fark kapanmasa da, AK Partili aday başkan ilan edilecek” diyen mi var?
Böyle bir şey olabilir mi?
Mümkün değil..
Ama, mümkünmüş gibi, rüzgar estiriyorlar..
Benim esas üzüldüğüm..
Bizim mahalleden gelen çatlak sesler..
Kızlarının, CHP zulmü ile, üniversite kapısından geri çevrildiğini unutan babalar..
Oğullarının, CHP zulmü yüzünden, katsayı rezaleti sonucu, hakettiği fakülteye kaydını yaptıramadığını hafızasından silmiş olan anneler..
Torunlarını 15 yaşına kadar Kur’an kursuna yollayamayan dedeler, anneanneler..
“Canım seçimi kazanmışlar işte. Niye başkanlığı vermiyorlar ki!” diye ahkam kesen, bizim mahallenin insanları..
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını, hemen 1 Nisan günü Ekrem İmamoğlu’na bırakmalı idik..” diyebilecek kadar kraldan fazla kralcılık yapanlar..
İzmir’de, aynı partinin halef-selef isimleri, birbirlerine daha dün devir-teslim yapmışlar iken..
Sanki İstanbul’da gereksiz bir uzatma varmış gibi..
“Canım uzatmayalım, verelim gitsin” diyenler..
...
Bunlar kimler biliyor musunuz?
Söyleyeyim, bunlar kimler..
28 Şubat’ta Erbakan Hoca’ya, Fetullah Gülen’in ağzından, “Beceremedin, bırak” diyenler..
Halkın oyu ile gelinen makamların, üç tane laikçinin çıkarttığı gerginlik sebebi ile, 28 Şubat'ta hemen terkedilmesi gerektiğini söyleyenler..
Bugün de..
Daha seçimin sonucu beklenmeden..
Koltuğun hemen, CHP’lilere teslim edilmesini istiyorlar..
Dün, Başbakan Erbakan için, “Hoca da işi azıttı ama” diyerek, sanki Erbakan Hoca’nın dostu imiş gibi görünüp, CHP kafasındaki insanlara hak verenler..
“Canım ne gerek vardı, Başbakanlık’ta iftar yemeği vermeye” diyenler..
“Sincan’daki gece, büyük bir hataydı” diyenler..
“Erbakan germemeli, MGK kararlarını imzalamalı” diyenler..
Şimdi yine karşımıza çıkmışlar, bitmeyen seçimi CHP lehine sonuçlandırmışlar..
Oyları çalanlar, o oyları CHP hanesine değil de, sanki AK Parti hanesine yazmışlar gibi.. Hırsızlığı yapan sanki AK Parti imiş gibi.. “Olayı uzatmayalım, daha fazla zarar ederiz” minvalinde cümlelerle, bizim mahallede, CHP sözcülüğü yapıyorlar..
Ama hatırlatayım..
28 Şubat sürecinde..
Yukardaki o sözleri edenler..
Erbakan’ın istifa etmesi gerektiğini, koltuğu bırakması gerektiğini söyleyenler..
Bakın daha sonra ne yaptılar..
Sonraki yıllarda, hangi söyleme evrildiler:
“Ama Erbakan Hoca da, o kararları imzalamıştı.. Bunu da görelim!”
Evet, yanlış okumuyorsunuz..
“Erbakan Hoca, MGK kararlarını imzalamalı” diye akıl verenler..
Sonrasında da..
Erbakan Hoca, Bülent Ecevit’e, Deniz Baykal’a, Mesut Yılmaz’a gidip, “Bize destek verir misiniz, meşru hükümetin arkasında mısınız” diye sorduğunda, hiçbirisinden destek alamadığı için..
Bir gerilim olmaması için MGK kararlarını imzalayıp..
“Bunları Meclis’te reddederiz” dediği halde..
Fotoğrafı tam tersine çevirip.
Sanki Erbakan Hoca, o kararları imzalamamak için hiçbir çaba sarfetmemiş de..
Askerlere yağcılık olsun diye, veya onların oyununa gelerek imza atmış gibi suçlama yaptılar..
Hatta..
Şu eleştiriyi bile yaptılar:
“Ama Erbakan hoca başbakanlığı kendisi bıraktı gitti.. İstifa etti.. İstifa etmeseydi” dediler..
İşte bu ilkesizler..
Suret-i Hak'tan görünüp..
Bizim içimize girip..
“Erbakan Hoca hata etti” deyip..
Başbakanlığı bırakması gerektiğini söyleyen..
Sonra bıraktığında da..
“Hoca bıraktı.. Bırakmasaydı” diyenler..
Emin olun..
Bugün de AK Parti’ye “Seçimi kazanamadınız. İtirazları geri çekin” derken..
AK Parti bugün, bunların dediklerini dinlesin..
Yarın hemen başlayacaklar; “Ne oldu.. Ne oldu? Hani kazanıyordunuz? Kazanamayacağınızı görünce, itirazları geri çektiniz değil mi?” diyecekler..
Bunu CHP tabelası altında değil, AK Parti tabelası altında diyecekler..
“Çok gerdik azizim.. Çok.. Şunu da yapmamalı idik.. Bunu da yapmamalı idik..” diyecekler..
Diyorlar zaten.
Sorsanız, “Neyi yapmasaydık?”
Verebilecekleri tek cevap yoktur..
28 Şubat darbecileri bile..
Bugün mahkumiyetten kurtulmak için.. “Erbakan Hoca milli bir adam idi.. Kıymetini bilemedik” derken..
Onlar “Erbakan Hoca aşırıya kaçmıştı” dedikleri gibi..
Yarın Ekrem İmamoğlu bile, “Benim haberim yok, FETÖ’cüler benim lehime hırsızlık yapmış. Ben bunu yeni gördüm” dese dahi..
Bizim mahalledekiler, “Azizim biz yanlış yaptık.. Hem de çok yanlış” demeye devam edecekler!
Günün Özeti