ERBİL (AA) - Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Parlamentosu Irak Türkmen Cephesi (ITC) Milletvekili Aydın Maruf, Musul halkının iradesi dışında, farklı bölgelerden bazı silahlı güçlerin kente konuşlandığını belirterek, "Bu güçlerin gelecekte Musul ve çevre bölgesi üzerinde olumsuz etki yaratması ihtimali var." dedi.
ITC'nin Erbil kentindeki parti merkezinde düzenlenen "DEAŞ Sonrası Musul'un Durumu" panelinde konuşan Maruf, askeri operasyonun başlamasından önce, Musul'daki etnik ve dini unsurlar arasında siyasi bir anlaşmanın olması gerektiğini söyledi.
Maruf, "DEAŞ sonrası meydana gelecek sürece herhangi bir güvenimiz söz konusu değildir. Musul halkının iradesi dışında, kente farklı bölgelerden bazı silahlı güçler konuşlandırılmış durumda. Bu güçlerin gelecekte Musul ve çevre bölgesi üzerinde olumsuz bir etki yaratması ihtimali var." ifadelerini kullandı.
Irak'taki Türkmenler olarak Musul'da yaşanan gelişmelere endişeyle baktıklarını belirten Maruf, "ITC olarak şu anda devam eden Musul ve Telafer'i kurtarma operasyonuna destek veriyoruz. Askeri açıdan devam eden operasyonda herhangi bir sorunumuz yok ancak siyasi ve idari olarak kaygılarımız söz konusu." diye konuştu.
Musul'un çatışma bölgesi haline gelmesinin arkasında, Irak merkezi hükümetinin 2003'ten bu yana uyguladığı yanlış siyasetin bulunduğunu dile getiren Maruf, şunları kaydetti:
"Mezhep çatışmaları, bu ortama sürükledi. Şii mezhebinin baskılarından dolayı haksızlıklar ortaya çıktı. Bununla birlikte Irak merkezi hükümetinin 2003'ten sonra Musul'daki etnik ve dini unsurlara karşı uyguladığı yanlış siyaset sonucunda da bu seviyeye gelindi. Yanlış siyasetin uygulanması halinde, başka bir DEAŞ'ın farklı bir formda ortaya çıkması yüksek ihtimaldir."
Maruf, "Kentin DEAŞ'tan geri alınmasından sonra, oradaki etnik ve dini unsurlar, siyasi ve idari sürece daha aktif katılmalı. Irak merkezi hükümeti tarafından yanlış siyasetin tekrarlanması halinde, oradaki halka karşı yeni ve büyük haksızlıkların meydana gelmesi söz konusudur. Bu yüzden kısa sürede siyasi bir anlaşmanın yapılmasının şart olduğu kanısındayız." dedi.
AA