Erdoğan: Kerkük'te ikinci bir bayrağın asılmasını yanlış buluyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Kerkük'te milli bayrak dışında ikinci bir bayrağın asılmasını kesinlikle yanlış buluyorum. O bayrağın sahipleri şunu bilsinler ki bölücülük yapıyorlar. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ne sesleniyorum, bu yanlıştan bir an önce dönün''

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak Madenci Anıtı Meydanı'nda toplu açılış töreninde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında yaklaşık üç yıllık bir aranın ardından yeniden Zonguldak'ta olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

"Zonguldak'ı özlemişiz. Şöyle bakıyorum, anlaşılan Zonguldak da bizi özlemiş. Vuslat bugüneymiş" diyen Erdoğan, Zonguldak'ın, tüm ilçelerindeki, mahallelerindeki, köylerindeki vatandaşlara selamlarını iletti.

 

"Altında kara kömür, üstünde pırlanta gibi insanlar" bulunan Zonguldak'ın aynı zamanda şehitler diyarı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki yılda, terörle mücadelede ve Suriye'deki operasyonlarda, Zonguldak'ın 16 şehit verdiğini belirtti.

 

Bu sabah Gabar Dağı'nda el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 3 askerin şehitdüştüğünü, 9 askerin yaralandığını hatırlatan Erdoğan, şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralı askerlere ve gazilere şifa diledi.

 

"MERHUM TÜRKEŞ'İ BİR KEZ DAHA SAYGIYLA ANIYORUM"

 

Bugünün büyük devlet ve siyaset adamı, MHP'nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in ölüm yıl dönümü olduğunu da anımsatan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

 

"Bu vesileyle kendisini rahmetle yad ediyor, tüm sevenlerine ve milletimize başsağlığı dileklerimi sunuyorum. Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı zor günlerde, rahmetli Türkeş başta olmak üzere, geçmişte ülkemizin sıkıntılı dönemlerinde liderlikleriyle milletimize öncülük etmiş isimleri sık sık hatırlıyoruz. 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasıyla getirmek istediğimiz yeni yönetim sisteminin hazırlığında rahmetli Türkeş ve diğer liderlerin tavsiyelerinin çok önemli payı ve katkısı olmuştur. Ülkemizin sahip olduğu böylesine geniş ufuklu liderlerin kıymetini bugün muhalefet diye ortada dolaşanları gördükçe çok daha iyi anlıyoruz. Merhum Türkeş'i, 20. ölüm yıl dönümünde bir kez daha saygıyla anıyorum."

"ZONGULDAK BANA UZAK DEĞİL"

Zonguldak'ın, Karadeniz'in kıyısında yer almasına rağmen, kömür dışında bu avantajını kullanamayan bir şehir olduğunu anlatan Erdoğan, bölgeyi deniz ticaretinin merkezi kılmak için asırlardır çeşitli projelerin geliştirilmesine rağmen maalesef bir türlü gereken adımların atılamadığını vurguladı.

 

Zonguldak'ın kendisine uzak olmadığını, rahmetli babasının Rize'den çıkıp Zonguldak'a, daha sonra Sakarya'ya ve oradan da İstanbul'a göç ettiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

 

"Bize bu şekilde anlatırdı hayat hikayesini. Biz de Batı Karadeniz'i cazibe merkezi haline getirecek böyle bir proje için Başbakanlığım döneminden itibaren uzun zamandır çalışıyorduk hatta bu hayalimizi 2023 hedeflerimiz arasına da koyduk. Önümüze pek çok engel çıkmasına rağmen hepsini de kararlılıkla aştık, nihayet kazmayı vurduk. Filyos Limanı projesinden söz ediyorum. Türkiye'nin üçüncü büyük limanının inşasına hamd olsun 2016 yılının aralık ayında başladık. Karadeniz'in çıkış kapısı olacak bu liman, Marmara ve Boğaz'ın yükünü azaltarak, önemli bir alternatif olacak. Limanla entegre şekilde kurulacak demiryolu bağlantısıyla buradan doğrudan güney illerimize ve Ortadoğu'ya ulaşım imkanı getiriyoruz. Filyos Limanı'nın, sadece altyapısının proje bedeli 655 trilyon. Bu altyapı, üstyapıyla rakam zaten tırmanıyor tırmanıyor katrilyonu yakalıyor. Hedefimiz, 2019 yılı ortasına kadar altyapıyı bitirmek. Üstyapının da yap-işlet-devret modeliyle kısa sürede tamamlanmasını sağlamaktır."

Filyos Limanı'nın arkasında serbest bölgenin yer alacağını kaydeden Erdoğan, limanın devreye girmesiyle 600 hektarlık bir alanın da endüstri ve sanayi merkezi haline geleceğinibildirdi.

Erdoğan, Filyos Limanı Projesi'nin, bölgede 12 bin kişilik istihdamın oluşmasını temin edeceğini vurguladı.

"ELEMAN ALMAKLA ÜRETİM ARTMIYOR''

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Zonguldak'a yapılan hizmetlerin bununla sınırlı olmadığını, kente geçen 14 yılda 14 katrilyon liralık yatırım yapıldığını hatırlatması üzerine, alandaki vatandaşlar, "İşçi alınsın, artsın üretim" sloganları attı.

 

Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sloganik şeylerle bizim konuşmalarımızı kesmeyin. Ben buraya geldiğimden bu yana 3 bin, 3 bin 600 kişi aldım. Dürüst olun. Eleman almakla üretim artmıyor. Her şeyi düşünürken, ülkenin menfaatini de düşüneceğiz. Olayı bazı fitne unsurlarının girmesiyle slogana dönüştürmeyeceğiz, çünkü bu ülke hepimizin. Hep beraber bu ülkede ekmek sahibi olacağız. 3 bin 500 kişiyi buraya alan benim. Bana slogan atmayın, bunu başkalarına yapın" karşılığını verdi.

 

Konuşmasında, Zonguldak'a yapılan yatırımlara da değinen Erdoğan, eğitimde bin 400 yeni derslik, 5 bin 400 öğrenci kapasiteli yükseköğretim yurtları, 37 spor tesisiyle gençlerin önünü açtıklarını, sağlıkta 15 tesisin yatırımını tamamladıklarını, 14 tesisle ilgili çalışmaların sürdüğünü aktardı.

Erdoğan, bu tesislerden birinin de inşaatı devam eden 400 yataklı Zonguldak Devlet Hastanesi olduğunu bildirdi.

"SİZ ŞİRİN, BİZ DE FERHAT, AŞIĞIZ SİZE"

İktidara geldiklerinde, Zonguldak'ta bölünmüş yol uzunluğunun 22 kilometre olduğunu, bunun 177 kilometreye çıkarıldığını kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

 

"Nereden nereye. Yolların yanı sıra pek çok tünel ve köprü inşa ederek, coğrafyası zorlu bu topraklarda ulaşım kolaylaştı. Zonguldak, Amasra, Cide yolu üzerindeki iki tünelle birlikte 805 trilyonluk bir proje. Şu anda inşası sürüyor. Biz Ferhat'ız, dağları delerek, inşallah orayı da bitireceğiz. Siz Şirin, biz de Ferhat, aşığız size, dertliyiz. İnşallah o tünelleri de yapacağız, dağları deleceğiz, çok daha kısa zamanda inşallah kazadan uzak maksuda ulaşacağız."

Erdoğan, Zonguldak ve Ereğli'ye çevre yolu kazandırılmasıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Zonguldak'ta, toplam değeri 130 milyon olan 35 ayrı projenin toplu açılış töreninin yapıldığını söyledi.

Bunların içinde TOKİ'nin 556 konutu, kapalı yüzme havuzu, kız imam hatip lisesi, dere ıslahları, belediyelerin çeşitli projeleri, üniversitenin sosyal tesisleri ile fakülte binaları olduğunu belirten Erdoğan, hepsinin şehre ve ülkeye hayırlı olmasını diledi, emeği geçenleri tebrik etti.

Türkiye'nin önünde 80 vilayetle birlikte Zonguldak'ın da geleceğini aydınlatacak tarihi bir fırsat bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"16 Nisan'da sandık başına gidip tercihimizi ortaya koyacağımız anayasa değişikliği için hazır mıyız? Bu değişiklikle Türkiye Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık makamlarını birleştirerek daha güçlü, daha icracı bir yürütmeye sahip oluyoruz. Meclis yasama yetkisini tamamen uhdesine alarak yeni denetim imkanlanıyla güçlendirilmiş bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Bundan sonraki ilk seçimde önümüze aynı anda iki sandık gelecek. Birinde Cumhurbaşkanını ve dolayısıyla onun kuracağı hükümeti seçeceğiz, diğer sandıkta ise milletvekillerimizi belirleyeceğiz. Bu mesele parti meselesi değil. Bu mesele ülkemizin ve milletimizin bekası meselesidir."

"Peki ana muhalefetin başındaki ne diyor? 'Cumhurbaşkanı gelecek, bütün parlamentoyu fesh edecek.' Öyle diyor mu? Peki inandınız mı?" diye soran Erdoğan, parlamentonun feshi diye bir şeyin asla söz konusu olmadığını vurguladı.

Tam tersine daha güçlü bir parlamento olduğunu, milletvekili sayısının 550'den 600'e çıktığını ve bu güçlü parlamento ile birlikte eğer cumhurbaşkanı bir seçim yenileme kararı alacak olursa bunun hem milletvekili seçiminin yenilenmesi hem de cumhurbaşkanlığı seçiminin yenilenmesi anlamına geleceğini ifade eden Erdoğan, "Ben yenileme kararı aldım, Parlamento seçim yenileyecek, cumhurbaşkanı yerinde kalacak. Yok öyle bir şey. İki seçim de beraber yapılacak. Dolayısıyla bu öyle kolay bir şey değil" dedi.

 

"BIKTIM BUNUN YALANLARINDAN"

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi yeni bir şey daha duydum. Acayip yalan söylüyor. Bıktım bunun yalanlarından. Ne diyor '400 tane muhtar var, faraza Zonguldak'ta, 16 Nisan seçimi yapıldı, 17'sinde muhtarlıklar kapatılacak.' İnandınız mı Ama inananlar var. Kardeşlerim, bu zatın muhtarlarla işi gücü yok. Zaten muhtarlara değer veren birisi de değil. Ben BM Genel Kurulu'nda konuşma yapıyorum, arkadan, Türkiye'de açıklama yapıyor ve 'BM Genel Kurulu'nda muhtarlara konuşur gibi konuştu' diyor.

Ey Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan'ın 40 yıllık siyaset tecrübesi var. 20 yaşından itibaren bu işin içinde olmuş, gençlik kollarından itibaren siyasetin içinden yetişmiş gelmiş, belediye başkanlığı da yapmış İstanbul gibi bir şehirde, Başbakanlık da yapmış, 2,5 yıldır da Cumhurbaşkanlığı yapıyorum. Bir defa haddini bileceksin. Sen daha BM Genel Kurulunun kapısını bilmiyorsun ya. Dur bakalım. O Genel Kurulda kimler olur, kimler olmaz bundan bile haberin yok. BM Genel Kurulunda sarece seçilmişler olmaz, aynı zamanda atanmışlar da olur ama sen 'Sanki muhtarlara konuşuyor gibi' ifadesini kullandığın zaman, bu benim muhtarlarıma hakarettir. Nitekim, Ankara Sincan'da 30-40 muhtar kardeşimize bir konuşma yaptı ve bir tanesi çıktı dedi ki; 'Cumhurbaşkanımızın BM'de yaptığı konuşma için böyle böyle dedin, sen bize hakaret ettin.' Ne dese beğenirsin: 'Haddime mi ' Yalan. Akşam başka, sabah başka. Şunu da bilmiyor: Şu kardeşiniz göreve geldiğinden beri, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, rest çektiler ya 'Gitmeyeceğim' falan filan.' Sonra geldi. Şimdi 'yine giderim' diyor. Çünkü maalesef düşünmeden konuşuyor. Kılavuzu karga olunca durum değişiyor, sıkıntı oradan. Peki ne yaptık Göreve geldiğimden beri her hafta muntazaman 400-450 muhtarı davet ediyorum. Önce İçişleri Bakanım konuşur. Sonra ben konuşurum ve hepsine form dağıtılır. Muhtarlığın sorunu nedir, bu sorunlar Bakanlıktaki ekipler tarafından toplanır. Sonra ben kendilerine bir yemek ikram ederim, sonra da kendileriyle il il fotoğraf çektiririz. Sonra da hediyemizi veririz, kendilerini uğurlarız."

''KARARNAMEYLE MUHTARLIK KAPANAMAZ''

Erdoğan, şimdiye kadar 16 bin muhtarın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde millet adına ağırlandığını bildirerek, "Niye bu yalanı söylüyorsun. '17 Nisan'da kapanacakmış.' Şunu öğren: Okumadın bu maddeleri oku. Bir defa kararnameyle muhtarlık kapanamaz. Zira bunlar kanunla geldiler. Kanunla gelen ancak kanunla gidebilir. Cumhurbaşkanılığı kararnameleri ne Anayasa'nın ne de kanunların üzerinde değildir. Ama bunu da bilmiyor. Oku be oku. Okuya okuya görmeli işi, sonra pişman olmamalı kişi" diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin bırakın koalisyonların kendisini, ihtimaline dahi tahammülü olmadığını söyledi.

Bunun son tecrübesinin 7 Haziran 2015 seçimlerinde yaşadıklarını belirten Erdoğan, "7 Haziran seçimlerinde hiçbir parti tek başına iktidar olacak çoğunluğu yakalayamadı. Sıkıntıyı biliyorsunuz ve bu sıkıntılardan dolayı bizler de ne yaptık? Süratle dedik ki hemen bir erken seçime gidelim" ifadelerini kullandı.

Geçmişte koalisyonlu yılların Türkiye'ye neler yaşattığını gençlerin bilmeyebileceğini ama yaşı 35-40'ın üzerinde olanlar ile özellikle de kendi kuşaklarının çok iyi bildiğini ifade eden Erdoğan, 1950 yılından beri Türkiye'de 48 hükümetin görev yaptığını, bu süre içerisinde eğer görev süresi 5 yıl olsaydı 10 hükümet; 4 yıl olsaydı 12 hükümetin iş başında bulunması gerektiğini ama 48 hükümetin kurulduğunu anımsattı.

 

Aynı dönemde Fransa'da 11, ABD'de 17 başkanın görev yaptığını, yine bu dönemde İngiltere'de 15, Almanya'da 24 hükümet kurulduğunu ifade eden Erdoğan, "Bizim derdimiz ülkemizi ve milletimizi işte bu istikrarsızlık batağından kurtarmaktır. İşte onlardaki istikrarın altında bu yatıyor. Bunlar ise Türkiye'de istikrarsızlık istiyor. Zonguldak, 16 Nisan'da büyük Türkiye için evet diyor mu? Zonguldak 16 Nisan'da güçlü Türkiye için evet diyor mu? Zonguldak, 16 Nisan'da müreffeh Türkiye için evet diyor mu? Zonguldak, 16 Nisan'da istikrarlı bir Türkiye için evet diyor mu? Evet, evet, evet" değerlendirmesinde bulundu.

 

"BİZ, ONLARA RAĞMEN YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

"Türkiye büyüdükçe, geliştikçe, yeni yatırımlarla gücüne güç kattıkça inanın bana birilerinin yüreği daralıyor, gözleri bulanıyor" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İstanbul'a bakıyorlar, boğaz boyunca inci gibi dizili üç tane köprüyü görüyorlar. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapıldığı zaman ne dedi bu solaklar? 'Hayır' dediler. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapıldığı zaman ne dediler? 'Hayır' dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. Dört gidiş dört geliş, birde üzerinden hızlı tren geçecek. Ne dediler? 'Hayır' dediler. Denizin altından Marmaray'ı yaptık. 3 yılda Marmaray'dan ne kadar insan geçti biliyor musunuz? 200 milyon insan geçti. Buna da 'hayır' dediler. Dedik ki raylı sistemi yaptık yetmez bir de otomobilleri denizin altından geçirelim. Ne yaptık? Avrasya Tüneli'ni yaptık. Bunlar ona da 'hayır' dediler. Bir de Osmangazi Köprüsü'nü, İstanbul-İzmir arası körfeze yaptık. Buna da 'hayır' dediler. 'Ula hangisine evet diyecesunuz.'

 

Şimdi yeni bir şeye hazırlanıyoruz. Gençler, dedemiz Fatih, İstanbul'un fethinde yaş 21, gemileri karadan yürüttü. Bizde torunları olarak denizin altından yürütüyoruz. Bitmedi şimdi boğaza bir köprü daha yapıyoruz. Üç kat. Gidiş, geliş bir de tren. Şu anda onun çalışmaları devam ediyor ama bizim yaptıklarımızı bunlar hayal bile edemezler. Kardeşlerim, şunu unutmayın; Ziya Paşa ne diyor? 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' Derdimiz budur. Eser, eser, eser. Bunların var mı böyle bir şeyi? Yok. Ama biz onlara rağmen yapmaya devam edeceğiz."

 

"MİLLETİMİZİN SİLLESİNİ YİYİP, YERLE YEKSAN OLDULAR"

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat düştü diye sevinildiğini, şimdi onun da yeniden yükselmeye başladığını belirterek, "Hep onların aksine gidiyor ya. Turizmdeki sıkıntılarımıza umut bağlamışlardı şimdi turizmde kalkmaya başladı. Orada da kıpırdanma var. Büyüme rakamımız Avrupa Birliği ortalamasının neredeyse 2 katı üstünde çıktı. Orada da hüsrana uğradılar. Son 3 yıldır ellerine geçen her aracı kullanarak üzerimize saldırdılar. Sokakları terörize etmeye çalıştılar. Çukurlarla terör örgütüne yol vermeye çalıştılar yine olmadı. DEAŞ'ı sahaya sürdüler, başaramadılar. FETÖ ihanet çetesinin, ordu, emniyet ve yargıdaki tüm militanlarını üzerimize saldılar. Milletimizin sillesini yiyip, yerle yeksan oldular" diye konuştu.

 

''NE KADAR FETÖ'CÜ VARSA TEMİZLİYORUZ"

 

15 Temmuz akşamı, Marmaris'ten çağrıyı yaptığı zaman milletin sokaklara, meydanlara, havalimanlarına döküldüğünü hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

 

"Milletim bir şeye inanıyordu. Neydi o? Diyordu ki, 'bu millet, memleket, ezanlar, bu din bizim kaptırmayacağız.' diyordu. Biz, Marmaris'ten çağrımızı yaptık hemen helikopter ve uçağımızla atladık doğru Yeşiköy'e indik. Üzerimizde F-16'lar uçuyor, helikopterler uçuyor. Bunun bir senaryo olduğundan bahsediyor anamuhalefetin başındaki zat. Şimdi ben diyorum ki ey Kılıçdaroğlu elinde bir belge varsa çık açıkla. 16 Nisan'dan sonraya bırakma rezil olursun. Her zaman diyorsun ki 'elimde dosyalar var.' Bugüne kadar söylediklerinin hiçbirisi ortaya çıkmadı, çık şunu açıkla.

 

Sayın Başbakan da söyledi, bak bende söylüyorum açıkla. Açıkla da bizi rezil et. Hadi açıkla. Biz şu anda orduda, emniyet teşkilatımızda devletin kurumlarında ne kadar FETÖ'cü varsa temizliyoruz ve temizlemeye devam edeceğiz. Çünkü bu kanser virüsünü bu ülkenin bu devletin bütün bünyesinden temizleyip atacağız. Bunlara hayat hakkı tanımayacağız. Zira, bunlar bu milleti, ümmeti böldüler. Dolayısıyla bu mücadelemiz sonuna kadar devam edecek."

Erdoğan, Türkiye'yi Suriye'de sıkıştırmak isteyen kesimin oyununu Fırat Kalkanı Operasyonu ile bozduklarını belirtti.

 

Söz konusu kesimin şimdi yeni oyunlar hazırladığını ifade eden Erdoğan, "Fırat Kalkanı sonrasında yeni bir etabın hazırlıkları içerisindeyiz. Cerablus ve El-Bab'da DEAŞ'ı çökerttik. Bu örgütü bahane ederek, bölgenin altını üstüne getirenlerin maskelerini düşürdük. Irak'ta Sincar'ı, Telafer'i, Kerkük'ü ile yeni tezgahlar kuruyorlar. Enim olun onları da başlarına geçireceğiz" diye konuştu.

 

"GELDİĞİNİZ NOKTADAN GERİ ADIM ATMAYA MECBUR KALIRSINIZ"

 

Erdoğan, Kerkük'te kamu kurumlarına Irak bayrağı dışında bayrak asılmasına da değinerek, şöyle devam etti:

 

"Kerkük'te milli bayrak dışında ikinci bir bayrağın asılmasını kesinlikle yanlış buluyorum. O bayrağın sahipleri şunu bilsinler ki bölücülük yapıyorlar. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ne sesleniyorum, bu yanlıştan bir an önce dönün. Zira şu anda Irak Merkezi Yönetimi onu doğru bulmadığı kararını açıkladı. Bizler de aynı şekilde uyarıyı yapıyoruz. Çünkü 'Kerkük Kürtlerindir' safsatasına Türkiye olarak asla uymuyoruz. Kerkük orada yaşayan Türkmeni'yle, Arap'ıyla, Kürt'ü varsa Kürt'ü hepsinindir. Dolayısıyla 'bizimdir' diyerek böyle bir iddianın içerisine girmeyin, onun bedeli de ağır olur. Türkiye ile münasebetlerinizi bir defa bozarsınız. Münasebetlerimiz şu anda iyi gidiyor. Bu münasebetleri bozmayın. Hemen o bayraklarınızı indirin. Sadece Irak milli bayrağı ile yola devam edin. Yoksa şu an geldiğiniz noktadan geri adım atmaya mecbur kalırsınız."

 

"HANİ SİZ KADIN HAKLARINDAN BAHSEDİYORDUNUZ?"

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile mücadele edemeyen ülkelerin Avrupa'da atlarıyla, itleriyle Türk vatandaşının üzerlerine yürüdüğünü anımsattı.

 

Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanlarının gittikleri ülkelerde çeşitli engellemelerle konuşturulmadığını anlatan Erdoğan, "Bir hanım bakan arabanın içine mahkum edilir mi Bunlar benim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımı arabaya mahkum ettiler. Hani siz kadın haklarından bahsediyordunuz Biraz ilerisinde bizim toprağımız, konsolosluğumuz var, orayı bile kilitlediler. Bunlar uluslararası hukuk nedir bundan da bihaberler. 'Bunlar faşisttir' diyorum rahatsız oluyorlar. 'Bunlar nazi artıklarıdır' diyorum rahatsız oluyorlar. İstediğiniz kadar rahatsız olun, böyle devam ettikçe ben de böyle konuşmaya devam edeceğim" ifadelerini kullandı.

 

Almanya'nın teröristleri sokaklarda dolaştırdığını, ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanlarını konuşturmadığını vurgulayan Erdoğan, bu çevrelerin, sonrasında münasebetleri düzeltme noktasında haber gönderdiklerini kaydetti.

 

"Hele dur bakalım, şu 16 Nisan'ı bir geçelim" diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

 

"Her şeyin bir karşılığı, bir bedeli var. O bedeli ödeyeceksiniz. İsviçre'de parlamento binasının önünde benim resmim... Şakağıma silahı dayamışlar. Ne diyor 'Erdoğan'ı öldürün'. Nerede İsviçre yönetimi Bütün polisler orada. Zonguldak'ın tamamına sesleniyorum, AK Parti'ye, MHP'ye, BBP'ye, CHP'ye, Saadet Partisi'ne gönül verenlere, hepsine sesleniyorum, ülkenizin cumhurbaşkanını öldürme talimatı parlamentosunun önüne asılan İsviçre'ye rağmen hala hayır mı diyeceksiniz Onlarla beraber mi olacaksınız Şu anda Almanya'sında, Hollanda'sında, Avusturya'sında, İsviçre'sinde, İsveç'inde bütün bunlar olurken benim milletim 16 Nisan'da sandıkları patlatmaya hazır mı?"

 

"BİZ AYAKTA KALDIKÇA ONLAR SENDELİYOR"

 

Erdoğan, halk oylamasına 13 gün kaldığına dikkati çekerek, Zonguldak halkından bütün eş, dost, ahbabını aramasını istedi.

 

Dünyada bu kadar saldırıya uğrayıp da ayakta kalabilecek başka bir ülkenin bulunmadığını vurgulayan Erdoğan, "Biz binlerce yıllık medeniyet, devlet ve kültür geçmişimizle, coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızda kanla yoğurarak vatan haline getirdiğimiz topraklarda kardeşliğimizle geleceğe farklı yürüdük. Biz ayakta kaldıkça onlar sendeliyor. Bölgemizdeki operasyonların meşruiyeti de yol açtığı ağır kayıpların gerisindeki niyetle her yerde tartışılıyor. Terörü maşa gibi kullananlar iyice ısıttıkları bu maşanın ellerini yakmaya başlamasıyla ne yapacaklarını şaşırdılar. İşi, faşizmi ve ırkçılığı yeniden hortlatmaya kadar vardırdılar" diye konuştu.

 

AB üyesi bütün ülkelerin liderlerinin Vatikan'da toplandığını, Papa'nın bu liderlere nasihatta bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Orada Ortodoks var, Protestan var, ateist var, hepsi var ama beraber oldular. Çünkü bunlar tek millet, anlatabiliyor muyum 54 yıl Türkiye'yi kapılarında beklettiler mi Hala bekletiyorlar mı İşte 16 Nisan bu yüzden çok önemli. Onlar da şimdi 16 Nisan'ı bekliyorlar. Türkiye için kurulan tuzaklar eninde sonunda bunların başına geçecektir. Tarih boyunca bu ülkenin istikrar ve istikbal mücadelesinde en ön safta yer alan Zonguldak, 16 Nisan'da sandıkları patlatarak, bu mesajı verecektir, ben buna inanıyorum. Zonguldak bu mesajı vermeye hazır mı? Bizim Rabiamızı biliyorsunuz değil mi 16 Nisan'da tek millet için evet mi 16 Nisan'da tek bayrak için evet mi 16 Nisan'da tek vatan için evet mi 16 Nisan'da tek devlet için evet mi Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" değerlendirmesinde bulundu.

 

Erdoğan, anayasa değişikliğiyle getirdikleri yeni yönetim sisteminin, Türkiye'de devlet ve milletin geleceği için yürek sızısı taşıyan her liderin hayali olduğunu belirtti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hepsi de şimdi rahmeti Rahman'a kavuşmuş Özal'dan Demirel'e, Erbakan'dan Türkeş'e ve Yazıcıoğlu'na kadar tüm liderler ülkenin kuruluşunu bu sistemde görmüşlerdir" ifadesini kullandı.

 

"YALANDA ÇOK KIVRAK"

 

"Terör örgütlerinin PKK'sıyla, FETÖ'süyle, DEAŞ'ıyla, diğerleriyle 16 Nisan'da tabii ki 'Hayır' demeleri gayet tabidir." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:

 

"Kim 'Hayır' diyor Bak Kandil'dekiler 'Hayır' diyor. Bu çok önemli. Bölücü terör örgütünün başı 'Hayır' diyor. Pensilvanya'daki 'Hayır' diyor. Bakınız Sevgili Peygamberimiz ne buyuruyor; 'Kişi sevdikleriyle beraberdir'. Bundan daha güzel ölçü olur mu Kandil'dekini seven onunla beraber, İmralı'dakini seven onunla beraber, Pensilvanya'dakini seven onunla beraber. Bizi de seven bizimle beraber.

 

Yine güzel bir söz; 'Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu.' Şimdi bunlar için de o geçerli mi Ama Kılıçdaroğlu yalanda çok kıvrak. Ne diyor 'Hayır diyenlere terörist diyorlar' diyor. Kılıçdaroğlu yalan söyleme. Alıştık senin yalanlarına ama bıktık. Bir defa bizim için demokrasilerde 'Biz hangi oyu kullanıyorsak herkes aynı oyu kullansın' diye bir kaide yok. Hür iradesiyle millet oyunu kullanır. Yeter ki dürüst olalım, doğru anlatalım ve milleti yanlış istikamete sevk etmeyelim. Biz de burada neyin yanlış, neyin doğru olduğunu anlatıyoruz. Onun için Kandil'deki 'Hayır' diyor, bunu söylemek seni rahatsız etmesin. İmralı 'Hayır' diyor. Niye rahatsız oluyorsun Pensilvanya... Daha bir kere sen bir defa PKK'yı lanetleyemedin Kılıçdaroğlu. Hakkari'ye gittin, miting yapıyorsun, meydanda bir tane Türk bayrağı yok. Kayıtları çıkartıp da yüzüne mi vuralım Niye Bu yürek işi, yürek. Bu iş, aşk işi. Ama biz her yerde elhamdülillah bayrağımızla yürüdük, hiç taviz yok, her yerde. Şimdi kimi Avrupa ülkelerinin 'Hayır' dediğini anlıyor musunuz İşte mesele bu."

 

Söz konusu ülkelerin, geçmişte zayıf yönetimlere istediklerini yaptırdıklarını ifade eden Erdoğan, "Tabii şimdi bize yaptıramıyorlar. Bir de bakıyorlar ki bu Türkiye şaşırdı mı ne yapıyor Nedir durmadan köprüler Bir taraftan Marmaray'lar, bir taraftan Avrasya'lar, bir taraftan şimdi büyük dev havalimanları. 25 havalimanından 58 havalimanına çıktık. Buna çıldırıyorlar tabii. Öbür taraftan bakıyorlar her ilde üniversiteler, 181 üniversite. Bakıyorlar dev şehir hastaneleri kuruluyor. Bunlar da bunları rahatsız ediyor. 'Bizde yok sizde niye olsun ' diyorlar. Olacak, olacak, isteseniz de istemeseniz de olacak. Olacak" diye konuştu.

 

Şu anda daha hızlı gitmek için yeni sistemi istediklerini ifade eden Erdoğan, "Daha hızlı gidelim, inşallah bunları sollayalım diyoruz. Geçelim. Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacağız. Siz bunların Atatürkçüyüz, demelerine bakmayın, hepsi safsata. Bunlar muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak için ne yaptılar Taş üstüne bir taş koydular mı Ama biz eserimizle ortadayız" dedi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizin yarıdan bir fazlasının oyuyla iş başına gelecek cumhurbaşkanının ülkeyi yüzde 15'le, yüzde 25'le idare eden başbakanlardan daha kötü yöneteceğini kim söyleyebilir İşte şimdi böyle bir döneme geliyoruz. Öyle 25 günlük hükümetler gidiyor artık. Bu ülkede bir, iki, üç günlüğüne kurulmuş hükümetler oldu" ifadesini kullandı.

 

Bugüne kadar 484 gensoru önergesinin verildiğini ve bunların 480'inin reddedildiğini anımsatan Erdoğan, parlamentoyu çalıştırmamak için bunun yapıldığını söyleyerek, "İşte bu zihniyet, bu 'Hayır' diyen zihniyet" değerlendirmesinde bulundu.

 

"DERSİNİ ÇALIŞMAMIŞSIN KILIÇDAROĞLU"

 

Meydandakilerin "Dik dur eğilme" diye bağırması üzerine Erdoğan, "Var mı eğilmek Biz sadece Allah'ın huzurunda rükuda eğiliriz." diye konuştu.

 

Geçmişteki cumhurbaşkanı ve başbakan kavgalarına değinen ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon kanalındaki sözlerini meydandakilere dinleten Erdoğan, "Kılıçdaroğlu, işte bu kavgalar olmasın diye biz cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyoruz. Artık bizim sistemimizde başbakan olmayacak. Dersini çalışmamışsın Kılıçdaroğlu. Dersi çalış dersi. Şu 18 maddeyi bir oku. Okumuyor" diye konuştu.

 

CHP Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt'un bir televizyon programında sarfettiği sözleri de anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

 

"Şimdi bu adama terbiyesiz demeyeceksin de kime diyeceksin Seni bir defa Samsun'a sokmazlar, seni Sivas'a sokmazlar, seni Amasya'ya sokmazlar. Sen, kimi İzmir'den gelip dökeceksin Sen kimsin ahlaksız Kimsin sen Haddini bil, kendini bil, ceddini bil, neslini bil. Ama bunlarda böyle bir haya yok ki. Bizde, bizim kültürümüzde edep denilen bir şey vardır, edep. 'Edep yahu' derler. El, dil, bel. Ama bunda bu yok. İşte 16 Nisan'da bunlara haddini bildirmeye hazır mıyız? Ne yazık ki bunları dinleyenler de bunlara alkış tutuyorlar. Yazıktır. Ama biz bu tahriklere de gelmeyeceğiz. 16 Nisan'da sandıklarda demokratik olarak cevabı vereceğiz. Ben inanıyorum ki bu millet inşallah 16 Nisan'la bu ülkede yeni bir süreci başlatacak. Çünkü demokratik parlamenter sistemle Türkiye yıllardır yaşadı mı Yaşadı. Darbeler, darbeler, darbeler hep bunları yedik mi Yedik. İşte en son 15 Temmuz darbesini de parlamenter demokrasi içinde yemedik mi Yedik. O akşam Sayın Kılıçdaroğlu neredeydi Adamları açıkladı. Bakırköy İlçe Başkanlığının oradaymış."

 

''DİNAMİK BİR MECLİS VE GAYRETLİ BİR PARLAMENTONUN ÖNÜNÜ AÇIYORUZ"

 

"Meclis'in 600 milletvekiliyle güçlendirilmesinin, yaşının 18'e düşmesinin milli iradenin aleyhine olduğunu kim öne sürebilir " diyen Erdoğan, meydandaki gençlere seslenerek, "Size parlamentoya gidişin önünü engellemek isteyenlere 16 Nisan'da gereken cevabı vermeye hazır mıyız?" diye sordu.

 

Dinamik bir Meclis ve gayretli bir parlamentonun önünü açtıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

 

"Fakat bunlar rahatsız oluyorlar. Şunu bilsinler ki 16 Nisan'dan sonra hani denize dökmek isteyenler var ya, ben onlara diyorum ki biz, sizi denize dökmeyeceğiz. Sizi, biz, bir siyaset müzesine vitrin objesi olarak yerleştireceğiz. İyi değil mi Bunlardan siyaset müzesine iyi bir vitrin objesi olur. Şaka bir yana, inanın Türkiye böyle bir muhalefeti, böyle bir muhalefet anlayışını hak etmiyor. İnsan siyaset arenasına çıktığında ister istemez karşısında şöyle akıllı uslu bir muhalefet bekliyor. Bizim bahtımıza da düşe düşe ne yazık ki CHP düşüyor. Ne yaparsınız Kader işte bu. 16 Nisan işte bu muhalefet anlayışının da tarihe gömüldüğü gün olacaktır."

 

Erdoğan, "Zonguldak, 16 Nisan'da 'Evet' diyerek, millete söyleyecek sözü olmadığı için hakaret edenleri sandığa gömüyor mu Zonguldak, 16 Nisan'da 'Evet' diyerek, darbelerin ve darbecilerin sözcülüğünü yapanların defterini dürüyor mu? Zonguldak, 16 Nisan'da 'Evet' diyerek şöyle tarihi bir oy oranıyla geleceğine sahip çıkıyor mu Rabbim hepinizden razı olsun" ifadesini kullandı.

 

Rabia işareti yapan ve meydandakilerle birlikte "Beraber Islandık Bu Yağmurda" şarkısının sözlerini okuyan Erdoğan, "Şimdiden 16 Nisan'ın, ülkemiz, milletimiz için bir milat olmasını Allah'tan temenni ediyorum" dedi.