NTV ekranlarında yayınlanan Basın Odası programında konuşan Sabah Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak’ın gündeminde MHP’de yaşanan kaset depremi ve kaset siyasetinin etiği vardı. Nazlı Ilıcak, geçmişte Başbakan Recep Tayyi Erdoğan’ı hedef alan kasetlerinde masum olmadığını ifade ederek “ O kasette propaganda konuşması olsa dahi, bu görüntüler birileri eliyle bazı gazetecilere servis yapıldı. Siyaseti etkilemek, o servisler Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü kesmek için yapılan özel servislerdir.” dedi.
HÜRRİYET’İN MANŞETİNİ HATIRLATTI
Bir takım medyanın bu görüntüleri kullandığını ifade eden Ilıcak “O kadar tuhaf şeylere şahit olduk ki biz. 7 Temmuz 1998’de Hürriyet gazetesi manşet atıyor. Tayyip’e 2. kâbus diye manşet atıyor. Malum 1992’de sarf ettiği bazı cümleleri koyuyor. Bundan 3 sene sonra bu sefer Tuncay Özkan Kanal D ve Milliyet’te aynı görüntüleri yayınlıyor. Ertuğrul Özkök nerden geliyor diye soruyor. O da isim vermiyor ama anlaşılıyor ki “Ergün poyraz vermiş.” diye konuştu.
OLSAYDI, YAYINLANIRDI
Başbakana ait kasetlerin farklı olması durumunda, o kasetlerin mutlaka yayınlanacağını kay deden Ilıcak “Başbakanın o tarz kaseti olsaydı, zaten çoktan yürürlüğe sokulurdu. Müslüm Gündüz’ün evine yatak odasına kadar girdi. Bütün gazeteler “İşte böyle basıldı” diye manşet atıldı. O zaman bunların etik olmadığı tartışılmadı ve bunlardan yararlanıldı. Burada şunu da unutmayalım, Bu nasıl bir servis ise kapalı geçildi. Hepsi siyaseti dizayn etme kapsamında görüşülmesi kazım. Tayyip Erdoğan’a vakti zamanında kasetler, bugün MHP’ye yönelik, dünkü CHP’ye yönelik kasetler. Partiniz sizi yüzde yüz tutuyorsa tabanınız varsa fos çıkar. CHP’de Deniz Baykal'dan memnun değillerdi böyle bir şey oldu. Aynı şekilde MHP’de de böyle bir zemin buldukları için belirli bir işbirliği var.” şeklinde konuştu