Hastane hakkında yazılarım hiç eksik olmamıştır. Bugüne kadar yazdıklarımdan dolayı bana düşeni yaptığıma inanıyorum. Şunu da yazmasaydım dediğim olmadı. Yazdıklarımın sonuna kadar arkasındayım.
Bugün yazacağım konuyu birebir yaşadım. 10 yıldan fazladır Bağ-Kur’luyum. Bu süreçte bir karne doldurmamışımdır. O kadar az doktora giden biriyim. Bilek ve dizim arasında oluşan ödem sonrası ortopedi doktoruna gözükmek için internetten randevu alarak Ereğli Devlet Hastanesine gittim. 12 Haziran günü saat 11.37 için verilen randevu saatinden 10 dakika önce yani saat 11.27’de ortopedi polikliniğine gittim. Poliklinikte hiç kimse yoktu. Randevu saatine kadar bekledikten sonra ortopedi polikliniği görevlileri için anons yaptırdım. Ne gelen var ne giden. Mesai saati bitmeden birileri görev yerlerini terk etmekle kalmamış hastaneyi de terk etmişti.
Olayı Başhekim yardımcı Mustafa Dudaklı Bey’e söylediğimde sekreteri Mehmet Bey’e gitmemi söyledi. Mehmet Bey, sağı solu aradı. Ortopedi polikliniği doktoru, hemşiresi ve bilgisayar görevlisine ulaşamadı.
Orada bulunanlara benim gazeteci olmam olayı biraz daha farklı kılıyordu. Saatler ilerliyor anonsların ardı arkası kesilmiyordu. Bilgi işlem sorumlusu Lütfi Bey’de kendi sorumluluğunda olan bayanı arıyordu. Ben çok iyi biliyorum ki; hastanede görev alan doktorların öğle tatili diye bir durum söz konusu değil. Hastanede herkes için yemek çıkıyor.
Neyse biz yaşadığımızı yazmaya devam edelim.
Bende taktım hani muayene olmadan hastaneden çıkmayacağım. Devlet Hastanesinin duyarlı müdür yardımcıları olaya el koymak zorunda kaldı. Onlarda anons ettirdiler. Saat 11.27’den saat 13.27 olmuştu ve hala gelen giden yok. Lütfi Bey kendi sorumluluğunda olan eleman için tutanak tuttu. Savunmasını istedi. Ben sadece bilgisayar başındaki elemanın suçlu olduğunu düşünmüyorum. Sadece onu değil doktor bey’i de bulamadık. Saat 14.00 gibi ortopedi polikliniğine gittim. Doktor hala yoktu. Bilgisayar başındaki eleman “ randevulu hasta sen misin” sorusunu yöneltti. “benim” dedim. “Doktor Bey yok mu?” Diye sordum. “Ameliyata gitti” dedi. Yani ben o gün maalesef muayene olamadım.
Hasta hakları komisyonuna dilekçemi dün verdim. Herkesinde hakkını araması gerektiğini düşünüyorum.
Şimdi Ereğli Devlet Hastanesi Başhekimi Anıl Serin’e soruyorum.
Her fırsatta yaptıklarını övünerek anlatıyorsun. Hastanede randevu sisteminin nasıl çalıştığını ve buna uyulup uyulmadığını biliyor musun?
Mesai saatleri içinde görev yerlerinden ayrılan personel hakkında Neler yaptın? Mutlaka size bilgi verilmiştir.
Bu konudan haberim yok dersen. bu işin sorumlusu kim olur?
Saat 11.27 itibaren saat 13.27’ye kadar geçen zaman içinde sizde hastaneye gelmediniz neden?
Siz iddia edildiği gibi siz siyasetle uğraştığınız için mi, hastaneyle ilgileniyor musunuz?
Yine iddia edildiği gibi hastanedeki başhekimlik görevini siyasi bir makam gibi mi görüyorsunuz?
Aday adaylık sürecinde “Milletvekili olacağım” diye istifa etmek için hastane personelini topladınız mı?
ben sizden sorumlular hakkında ne gibi işlem yaptığınızı ve sonucunu bilmek istediğimi belirtmek istiyorum.
Bir futbol takımında oyuncularına hâkim olamayan antrenörü gönderirler. Sizde emriniz altındakilere hâkim olun. Özellikle de mesai saatlerine riayet etmeyenlere, ‘ben bunu yapamam’ diyorsanız bence “istifa” etmelisiniz. Kimse hastanede insan sağlığıyla oyun oynamamalıdır.