Siyaset bilimci, tarihçi ve yazar Yılmaz Altunsoy, Türkiye'nin idari taksimatındaki evrimi ele aldığı "Türkiye’de İlçelerin İl Olma Çabaları-Ereğli (Konya) Örnekliği İle" kitabı ile dikkat çekiyor.
Kitap, Altunsoy'un önerdiği "5K Modeli" ile il yapılması düşünülen 26 ilçenin sıralandığı bir metodoloji sunuyor. Altunsoy, bu modeli oluştururken ilçe nüfusunun en az 90 bin ve bağlı olduğu ile olan mesafenin en az 80 kilometre olması şartlarını temel alıyor.
Ereğli (Konya) örneği üzerinden bu metodolojiyi açıklayan Altunsoy, kitabında ilçelerin il olma mücadelesini Alanya, Fethiye, Silifke, Siverek, Polatlı ve Ereğli (Konya) örnekleriyle detaylandırarak, siyasi ve sosyal yönlerine vurgu yapıyor.
İL OLMAK EREĞLİ'NİN HAKKI
Altunsoy, kitapta ilçelerin il yapılmasının ölçülebilir, hakkaniyetli, objektif ilke ve kriterlere dayanması gerekliliğini vurgulayarak, “Ben Ereğliliyim ancak Ereğlili olmam hakkaniyetten ayrılmama sebep olamaz. Ereğli de listemizde 6. sırada kendisine yer bulmuştur. Bu Ereğli’nin hakkıdır. Özellikle büyükşehir kanunundan sonra, gerek nüfus ve gerekse de alan olarak büyük olan illerin içinden yeni illerin çıkarılması kaçınılmazdır. Antalya, Muğla, Konya, Mersin, Şanlıurfa ve Balıkesir illerimiz başta olmak üzere, birçok şehrimizde merkezin taşra yapılanmasının yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Konya’ya 153 kilometre mesafede olan Ereğli ya da kış nüfusu 400 bine dayanmış olan Alanya, ya da daimi nüfusu 300 bine yaklaşan Siverek başta olmak üzere yeni iller ihdas edilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. İlçeler il yapılırken kamu hizmetlerinin gerekleri, sosyal ve coğrafi şartlar, belli bir metod ile ortaya konulmalıdır. Aksi takdirde bu işten beklenen fayda elde edilemez. Şu ana kadar il yapılan ilçelerin büyük bir kısmı siyasi mülahazalarla il oldukları için, bu işten beklenen faydayı görememişlerdir” dedi.