Salamon ölüm döşeğindeymiş. Bir ara, yarım asırlık karısı, elini şöyle iki avucunun içine alınca, ihtiyar gözünü açmadan sormuş:- Raşelim, sensiin?- Benim Salamon'um, benim.- Oğlum Moiz de burdadıır?- Buradayım babacığım!- Ya güzel kızım Estel, Estelim de burdadıır?- Salamon'um, hep buradayız, bütün ailen yanındadır...- Ulan dükkânı kime bıraktınız? Yukarıdaki fıkrayı, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi organizesiyle Ereğliye yaptığımız seyahatte, elimize tutuşturulan mikrofonla gezi ekibimize anlatmıştım Bu fıkra dün yine aklıma geldi. Gazetemizin Kültür Editörü Murat Güzel dün nihayet evlendi. Ben de Muratın sağdıçı oldum. Dolayısıyla benim bugünkü gazeteye pek bir faydam olmadı. Gazeteden diğer arkadaşlar da düğüne gitmek isteyince, gazeteyi bugün kim hazırlayacak diye düşündüm. Tabi birkaç saatimizi dostlarımıza ayıramaz isek, birkaç saatlerini bize ayıramazlar İçimizden temsilen bazı arkadaşlar Muratı bu güzel gününde yalnız bırakmadılar. Sağdıçı olarak hepsine teşekkür ederken, mangalda kül bırakmayan pek çok arkadaşımızı aradı hep gözlerim. Ekabirden, üdebadan, şuaradan Muratın düğününe gelemeyen arkadaşların kimler olduğu bu saatten sonra beni ilgilendirmiyor; bundan sonra Muratı ilgilendirir mi bilemem?.. Muratçığım hayırlı mübarek olsun.***Ereğli Belediye Başkanı Ahmet Özdoğan Konyadan gelen bir otobüs dolusu TYB üyesini İvrizde karşıladı. Halkapınar ilçesinin sınırları içerisinde kalmış, ama ismi Ereğli ile anılan ve kolay kolay da ayrılmayacak (Ereğli il olunca, Halkapınar zaten Ereğliye bağlı bir ilçe olacağından değişen pek bir şey olmayacak) bu güzel ve tarihi mekanda Muhtarın Yeri bizim için hazırlanmıştı. Alabalıklar ancak bu kadar güzel pişirilir dedi pek çoğumuz...Bir tarafta İvrizin şırıltısı bir tarafta hiç bitmeyen ve sık sık kahkahalarla aralanan sohbet, zamanı da İvrizin suyu gibi akıttı Memleket Ereğli Temsilcisi Cuma Ali Koçakın mihmandarlığında, öğlenden gece yarısına kadar süren gezide, Ereğli Belediyesinin hizmetlerinin bir kısmını dinleyebildik. Başkan Ahmet Beyin çalışkan olduğunu, samimi olduğunu yazmaya gerek yok sanırım. Sizler zaten Onun çalışmalarını Memleket Ereğli sayfasında okuyorsunuz Gazetemiz yazarları ve TYB üyelerinin birbirinden güzel olacağına inandığım gezi yazılarıyla Perşembe günü Ereğli izlenimlerimizi sizlere tam sayfa olarak aktaracağız.***Gece yarısı yoldan gelmişim, yorgunum Uykunun derinleştiği sırada telefonum acı acı çalmaya başladı. Deprem oldu, haberin var mı? sorusuna, Yok diyerek tekrar yatağa uzandım. Biraz sonra ikinci depremin haberi için başka birisi vardı telefonun diğer ucunda. Uykumu kaçırmışlardı; pencereden aşağıya bir göz attım, tüm mahalle yola dökülmüş, bizim gibilere acıyarak bakıyorlardı aşağıdan Her şey Allahtan diyerek yatağın yolunu tekrar tuttum. Telefonum üçüncü kez çaldığında ise dostum Bekir Dolu, depremle ilgili enformasyon arayışındaydı KONTV, diğer televizyon kanallarıyla arasındaki farkı akşam bir kez daha gösterdi. Önce alt yazılarla bilgi verdi sonra da son dakika haberi olarak sunucuyu gördük karşımızda. 3,2 ve 3,3 şiddetindeki depremlerin can ve mal kaybına sebebiyet vermediği ortadaydı Sabah her yerde deprem konuşuluyordu. Gözler uykusuz, moraller bozuktu Sonumuz hayır olsun