İddia edilen Ergenekon Terör Örgütü soruşturması başladığı günden bu yana kaleme aldığı yazılar ve imzasını taşıyan kitaplarla bir isim öne çıktı. Bu kişi Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar'dı. Tayyar'ın kimi zaman hükümetin içinde olduğunu iddia ettiği 'Ergenekon yandışı' isimlerle ilgili yazılarında bugün yeni bir boyut öne çıktı.
Uzun yıllar Zaman Gazetesi'nde köşe yazan bir süredir de Yeni Şafak Gazetesi'nde yazılarına devam eden Tamer Korkmaz'ı hedef alan Şamil Tayyar bu isimle bir süredir devam eden polemiğinde oldukça keskin imalar taşıyan bir yazıya imza attı.
Şamil Tayyar'ın 'Ergenekon'un Truva atı' başlıklı yazısındaki iddialarına kuşkusuz Tamer Korkmaz cevap verecek. Ancak tartışmayı kaçırmamak için yakaladığımız yerden okumak daha
yararlı olacaktır diye düşünüyoruz.
İşte Tayyar'ın o yazısı;
"Baktım dün Tamer Korkmaz, iddialarımın hiçbirine cevap vermemiş, minder dışından dolanarak bel altından vurmaya çalışmış, tıpkı Ergenekoncuların yaptığı gibi. Verecek cevabınız olmazsa, ya mahcup olursunuz ya pişkinliğe vurursunuz.
Hapis cezası aldığımın ertesi günü, Ergenekon sanık avukatlarının sık sık boy gösterdiği TRT'deki Medya Müfettişi Programı'nda yine aynı atmosferi teneffüs eden program danışmanı Fatin Dağıstanlı'nın karalama kampanyasını olduğu gibi kopyalayarak köşesine taşıyan Tamer'e sadece "Dümen suyuna girdiğin Ergenekon hayırlı olsun" demekle yetineceğim.
O iddiaların tamamına cevap verdim, kafa karışıklığı olmasın, yine kısaca değineyim. Önce okuyucularım şunu bilsin, başkaları gibi kafe köşesinde internet dedikodularıyla yorum yazmıyorum. Günlük sıcak gelişmelerin bizatihi içindeyim. O nedenle, devam eden olaylar serisiyle ilgili yorumlarımı parçacıl değil bütüncül bir yaklaşımla okumanızı tavsiye ederim.
Mesela; Gerekli önlemler alınmazsa AK Parti'nin kapatılacağını iddia ettim. 1 Temmuz Ergenekon operasyonundan sonra hava değişti, 4 Temmuz 2008 tarihli yazımda hazine yardımı kesilerek dosyanın kapatılma ihtimaline dikkat çektim. Nitekim öyle oldu.
10. dalga operasyondan sonra "dikey değil yatay operasyonlar olacak" dedim. Ondan sonraki hiçbir operasyon, 10. dalgadaki isimleri aşacak düzeyde olmadı.
Abdullah Gül'ün aday olmayacağını söylediğim gün Başbakan Erdoğan'ın kafasındaki Cumhurbaşkanı adayı kendisiydi. Tahmin olarak değil bilerek söylüyorum. Başbakan, adaylık fikrinden vazgeçtiği andan itibaren 3. isim aradı. Gül ismi, karar açıklanmadan önceki son gece netleşti. Her aşamayı köşemde ayrıntılı olarak işledim.
Tamer gibi "O gece saat 01.30'da bir devlet görevlisi geldi, Gül'ün aday olması için başbakanı ikna etti" komedisine inanmadım. Bir ara çaycı içeri girmiş, herhalde onunla karıştırmış. Kafe köşesinde çay yudumlarken ahkam kesince böyle oluyor.
Sevgili dostum, başkalarının poposuyla güldüğü iddialarına cevap vererek seni fazlasıyla ciddiye aldım, bu hesabı burada kapatıyorum, bir daha da muhatap almayacağım, Ergenekon'un dümen suyunda yüzenlerle değil asıllarıyla boğuşmak daha yararlı olur düşüncesindeyim.
Ergenekon'un hayırlı olsun. Umarım, yarın, "Kıvrıkoğlu gibi ters köşe yaptım" deyip Ergenekon'un "Truva atı" çıkmazsın..."