ANKARA (AA) - ZUHAL DEMİRCİ/DMİTRİ CHİRCİU - Tebriz Araştırmaları Enstitüsü (TEBAREN) Başkanı M. Rıza Heyet, İran'ın Batı Azerbaycan eyaletindeki Ermeni mezaliminin üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen yaşanan acıların hala tazeliğini koruduğunu dile getirerek, "Batı Hristiyan dünyası Ermenileri her anlamda destekliyor. Dolayısıyla onların tarihçileri de her ne kadar tarafsızız deseler de yine de onların lehine yazıyor ve medyaları da onların lehine çalışıyor." dedi.
TEBAREN Başkanı Heyet, İran'ın Batı Azerbaycan eyaletinde 100 yıl önce gerçekleşen Ermeni mezalimi ve Dağlık Karabağ sorununa ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
İran'ın Batı Azerbaycan bölgesinde 1918'de büyük bir soykırım yaşandığını hatırlatan Heyet, bu konunun, maalesef Türkiye'de çok fazla bilinmediğini, sonraki yıllarda da benzer acılar yaşandığı için bu olayların daha fazla dile getirildiğini anlattı.
Heyet, "Halbuki bunun çok eski bir geçmişi var. Ermeni çeteleri, 1918'de Rus, Fransız ve İngiliz devletlerinin desteğiyle, onların verdiği silahlarla Güney Azerbaycan bölgesinde 130 bini aşkın insanı katletti." ifadelerini kullandı.
Heyet, katliama maruz kalanların, o dönemde Urmiye ve Hoy şehirlerinin de içinde bulunduğu bölgenin toplam nüfusunun üçte birine denk geldiğine işaret etti.
Ermeni çetelerinin bu bölgede büyük bir katliam yaptığını ve Ermeni mezaliminin üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen yaşanan acıların hala tazeliğini koruduğunu vurgulayan Rıza Heyet, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ermeniler taşeron olarak kullanıldı. Onların amacı o bölgede bir Ermeni Hristiyan devleti kurmaktı. Aynı yıl bunlar Kafkasya'da kurdular. Eğer Azerbaycan'ın güneyinde de kurulsaydı bir sonraki aşamada bunları birleştirip 'Büyük Ermenistan' hayalini gerçekleştirmiş olurlardı. Fakat o dönemde Osmanlı ordusu Azerbaycan'a (İran bölgesi) yardıma geliyor ve orada Hristiyan devletinin kurulmasını engelliyor ve kalan insanları kurtarıyor."
- "Biz, tarihi hafızamızı güncellemiyoruz"
Heyet, Ermeni mezalimi konusunda çok sayıda arşiv belgesi ve kanıtlar olmasına rağmen, sözde soykırıma uğradığını iddia eden Ermenilerin tezlerinin uluslararası toplumda neden daha fazla kabul gördüğü sorusuna ilişkin, "Ben, bu konuda önce kendimizi suçluyorum. Biz, tarihi hafızamızı güncellemiyoruz. Birçok olayı unutuyoruz." yanıtını verdi.
İran'ın Batı Azerbaycan eyaletinde yaklaşık 100 yıl önce gerçekleşen soykırımın, Türkiye'de çok az bilinmesine dikkati çeken Heyet, yine aynı şekilde Anadolu'da yaşanan katliamların da Türk dünyasının farklı bölgelerinde yeterince bilinmemesinden üzüntü duyduğunu dile getirdi.
Rıza Heyet, "Öncellikle hafızamızı yenilemeliyiz. Tekrar geçmişe dönük bize neler yaptılar, biz nelere maruz kaldık, insanlarımız neden öldürüldü önce onu araştırmamız lazım. Ondan sonra daha güçlü bir motivasyonla biz bu gerçekleri dünyaya aktarmalıyız." ifadelerini kullandı.
Batı Hristiyan dünyasının Ermenileri her anlamda desteklediğinin altını çizen Heyet, "Dolayısıyla onların tarihçileri de her ne kadar tarafsızız deseler de yine de onların lehine yazıyor ve medyaları da onların lehine çalışıyor. Fakat bu bizi yıldırmamalı. Eminim ki biz de aynı enerji ve motivasyonla gerçekleri anlatırsak, sonunda gerçekleri dünyaya ispatlamış olacağız." dedi.
- "Dağlık Karabağ bir an önce işgalden kurtarılmalı"
Dağlık Karabağ sorunun çözümü ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Heyet, "Dağlık Karabağ’ın askeri seçenek dışında Ermenilerden alınmasının mümkün olmadığını düşünüyorum. Silahla alınmış bir toprak ancak silahla geri alınır." vurgusunu yaptı.
Heyet, Azerbaycan ordusunun şu anda geçmiş döneme kıyasla çok daha güçlü olduğuna işaret ederek, "Fakat bu işin riskleri de var. Bu işin bir tarafında Rusya var, bir tarafında Batı ülkeleri var, bir diğer tarafında da İran var. Azerbaycan da yeni bir cumhuriyet olduğu için böyle bir riske girmek istemiyor." diye konuştu.
Dağlık Karabağ toprakların 25 yıldan bu yana işgal altında olduğunu ve bu toprakların bir an önce işgalden kurtarılması gerektiğinin altını çizen Heyet, "Dağlık Karabağ sorunun bir an önce çözülmesi gerekir. Türkiye, her zaman Azerbaycan’ın yanında oldu. Hem siyasi, hem askeri anlamda, hem de eğitim anlamında Türkiye her zaman Azerbaycan'ı destekledi." değerlendirmesinde bulundu.
Heyet, bölgede şu anda yaşanan olayların genel olarak 1918 olaylarıyla bağlantılı olduğu görüşünü paylaşarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bütün bu olaylar aynı planın devamıdır. Bunları önlemek için tek boyutlu bakmamamız lazım. Geçmişten günümüze hem dikey hem de yatay olarak bu konuları ele almamız gerekiyor. Bütün bu faaliyetleri, terör örgütlerinin çalışmalarını, oradaki etkili devlet kuruluşlarını gözlemleyerek kendimizi korumamız lazım. İnşallah bizden sonraki kuşaklar da kaybettiğimiz toprakları da geri alır."
AA