Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan eski Zonguldak Emniyet Müdürü Metin Seyfi Sazak ve eski Kilimli Emniyet Müdürü Soner Durgun ile 28 tutuklu sanık hakkında hazırlanan iddianamede dikkati çeken detaylar yer aldı.
Zonguldak Cumhuriyet Savcısı Çiğdem Erdoğdu tarafından hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 51 sayfalık iddianamede, tutuklu 30 sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma veya silahlı terör örgütü yönetme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl altı aydan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, soruşturma kapsamında tutuklanan eski Kilimli Emniyet Müdürü Soner Durgun'un, silahlı terör örgütü FETÖ'nün üyesi olduğu ve 15 Temmuz'da örgütle birlikte darbe girişiminde bulunmaya karar vererek saldırı amaçlı harekete geçtiği belirtildi.
- "Gelen askerler benim yanıma yönlendirilecek"
Soner Durgun'un, 15 Temmuz'da örgüt tarafından şifreli mesajlaşma programı üzerinden saat 22.39, 22.40, 22.44 ve 22.45'te emniyet teşkilatı mensubu FETÖ/PDY üyelerine verilen talimata uygun hareket etmek maksadıyla olay günü iş yeri olan Kilimli Emniyet Müdürlüğüne geldiği aktarılan iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Emrinde çalışan rütbeli personeline hitaben; 'Biz daha önceden darbeleri gördük, darbelerin nasıl olduğunu biliyoruz. Kesinlikle siz rütbelilere talimatımdır. Kesinlikle gelen askerlere müdahale edilmeyecek. Gelen askerler benim yanıma yönlendirilecek. Askerler de bizim evlatlarımızdır' şeklinde, emrinde bulunan kolluk görevlilerine yapılan darbe girişimine engel olunmaması yönünde talimat vermiştir. Bu husus, olay günü görevli olan ve dosyada bilgilerine başvurulan bazı polis memurları tarafından tanzim edilen tutanakla kayıt altına alınmıştır."
İddianamede, bazı polis memurlarının Durgun'a "Senin talimatına uymayacağım ve bunun raporunu tutacağım." şeklinde bağırarak tepki gösterdiği, bunun üzerine Durgun'un da "Beni yanlış anladın. Ben yanlış bir şey konuşmadım. Bana gelen il emniyet müdürümüzün talimatını uygulayacağım." dediği yer aldı.
Soner Durgun'un telefon hattı üzerinden dört değişik IMEI numarası bulunan telefon cihazlarına örgütün haberleşme programı olan "ByLock"u indirerek kullandığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, Durgun'un örgütle bağının mevcut bulunduğu ve örgüte üye olduğunun belirlendiği kaydedildi.
"Verilen görevi yerine getirmediği ve görevli personeli evine göndermeye çalışarak darbe girişimine destek olduğu" gerekçesiyle 16 Temmuz 2016'da gözaltına alınan Durgun, sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklanmıştı.
- Zonguldak'a sözde vali olarak geleceğini esnafa söylemiş
İddianamede, darbe girişiminin başarılı olması halinde sözde "Zonguldak Valisi" olacağı iddia edilen tutuklu eski Zonguldak Emniyet Müdürü Metin Seyfi Sazak'ın, Zonguldak'ta 2010-2014 yıllarında İl Emniyet Müdürlüğü yaptığı ve daha sonra Emniyet Genel Müdürlüğünce emekli edildiğine değinilerek, darbe girişiminden bir gün önce kente gelerek bir otelde resmi kaydı yapılmadan misafir edildiği, darbe girişiminin ertesi günü balık tutmaya gittiği kaydedildi.
Sazak'ın daha önce özel kalem müdürlüğünü yapan ve soruşturma kapsamında tutuklanan Sadettin Tospatlıoğlu ile buluştukları bilgisinin yer aldığı iddianamede, Zonguldak'ta ikamet etmeyen Sazak ile Tospatlıoğlu'nun darbe girişiminden bir gün önce kente gelip buluşmalarının dikkat çekici olduğu vurgulandı.
İddianamede, beyanlarına yer verilen bir tanık, kent merkezindeki kuyumcular çarşısında görevi gereği sivil olarak çalıştığını belirtti.
Darbe girişiminden yaklaşık 2-3 ay önce kuyumcular çarşısının önünde bazı esnafla sohbet ettikleri sırada aynı şubede çalıştığı bir polis memurunun yanlarına geldiğini anlatan tanık, "Birlikte sohbet etmeye başladık. Sohbet sırasında eski Zonguldak Emniyet Müdürü Sazak'tan konu açıldı. Bu sırada orada bulunan bir şahıs 'Buradan giden Emniyet Müdürü Metin Seyfi, Zonguldak'a vali olarak geri gelecekmiş. Bir daha Zonguldak'a gelirsem vali olarak gelirim şeklinde konuşuyormuş' dedi. Ben de bunun üzerine 'Onu vali yaparlar mı? Onun bir sürü mahkemesi var' dedim. Metin Seyfi Sazak, kente geldiğinde kuyumcular çarşısında genellikle bazı kuyumcu esnafı ile görüşürdü. Sazak'ı en son darbe girişimi yaşanmadan önce öğle saatlerinde kuyumcular çarşısı içerisinde gördüm. Gün içerisinde başka da kendisini görmedim." ifadelerini kullandı.
- Kente gelmesi hayatın olağan akışına aykırı
Sazak'ın darbe girişiminden kısa süre önce Zonguldak'a geldiği ve "ByLock" kullanıcısı Sadettin Tospatlıoğlu ile buluşarak görüşmeler gerçekleştirdiği anlatılan iddianamede, şüphelinin savunmasının kendi içerisinde çelişkiler barındırdığı, mahkemesini sıkı şekilde takip ettiğini belirttiği halde telefon aracılığıyla öğrenebileceği, aynı zamanda kendisine tebligat da yapılması gereken duruşma gününün tespiti hususunda, bizzat Zonguldak'a gelmesinin hayat içerisinde edinilen tecrübelerle uyuşmadığı kaydedildi.
Sazak'ın darbe teşebbüsünün ertesi günü sabah erken saatlerde balık avlamaya gitmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğuna dikkat çekilen iddianamede, FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatı ve hakkında vali olacağına dair söylenti birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin olası bir darbe neticesinde oluşturulacak paralel devlet bünyesinde vali olarak görev alacağının değerlendirildiği ifade edildi.
İddianamede, Sazak'ın örgüt hiyerarşisi içerisinde yer aldığı, örgütten gelecek emirleri uygulama noktasında hazır bekleyerek örgütün amaçladığı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak, bu düzenin mevcut yasalar ile çizilmiş demokrasi ilkeleri doğrultusunda işleyişini önlemek, bu düzen yerine başka bir düzen getirmek, yine Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve yasalar ile hukuka uygun sınırları çizilen Türkiye Büyük Millet Meclisinin işleyişi, mezkur meclise demokratik yollar ile seçilen milletvekillerinin görevlerini ve bu sıfatlarını ortadan kaldırmak, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak amacıyla 15 Temmuz darbe girişimine iştirak ettiği vurgulandı.
Ankara'da 26 Temmuz'da gözaltına alınan Metin Seyfi Sazak, 2 Ağustos 2016'da Zonguldak'ta çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.