"Nişantaşılı sentetik Beyaz Türk"...
Bu yakıştırmayı yapan Mehmet Barlas oldu...
Dahası da vardı;
-“Çakma Nişantaşılı...”
-“O televizyondan bu televizyona geçmek senin için en büyük aşama...”
-"Mütecaviz cahil.."
Ahmet Hakan'ı bu laflar bozar diye düşünmüştük ama...
O kendine daha beter yakıştırmalarla karşılık verdi...
Mehmet Barlas'a seslendiği köşesinde;
İşte buradan bir kez daha ilan ediyorum:
Evet, ben bir çakma Nişantaşılıyım.
Evet, ben bir sentetik Türk’üm.
Evet, iş değiştirmek hayatımdaki en büyük aşamadır.
Evet, ben bir döneğim.
Evet, ben bir sonradan görmeyim.
Söylenenler baştan sona doğrudur ve hatta az biledir.
Tamam mı Mehmet Barlas?
Anlaştık mı?
Ahmet Hakan'ın bundan sonraki satırları ise Mehmet Barlas'ı can evinden vuracak nitelikte... Özellikle de sonda tırnak içinde verdiği bir tanım...
Devam edelim yazıya;
(...)cevap ver:
12 Eylül’ün zulüm günlerinde sen Kenan Evren’i evinde ağırladın mı, ağırlamadın mı? Kenan Evren’e methiyeler düzdün mü, düzmedin mi? Askere selam durdun mu, durmadın mı?
Neden çıkıp da...
“Çok pişmanım çok” demiyorsun.
Pişman değilsen neden “Kenan Paşa altın kalpli bir adamdı” demeyi tercih etmiyorsun?
Hadi diyelim ki ikisini de diyemiyorsun, “Ben her devrin adamıyım kardeşim” deme cesaretini de mi gösteremezsin?
Ahmet Hakan'ın yazısının tamamı için tıklayın