28 Şubat sürecinde, 71 yaşındaki Medine Bircan isimli kadının sadece başörtüsüz fotoğraf veremediği için Çapa Tıp Fakültesinde tedavisi reddedilerek sedye ile kapı önüne konulduğunu unutmadım, bana kalırsa siz de unutmayın!
Yine aynı şekilde rahmetli Erbakan hocaya Genelkurmay binasında hem de başbakanken, er tuvaletinde abdest aldırıp, astsubay odasında gizlice namaz kıldırdıklarını unutmadım, bana kalırsa siz de unutmayın!
Sırf başörtüsünden dolayı okullarına giremeyen yüz binlerce genç kızımızı ve birinci geldikleri halde kürsüden yaka paça aşağı atılan kızlarımızı unutmadım, bana kalırsa siz de unutmayın!
1980 darbe dönemi yasalarının birçoğunun değiştiğini, paşalarının tamamının yargılandığını unutmadım, bana kalırsa siz de unutmayın!
Karakolda ve cezaevinde işkenceden ölümler neredeyse tamamen bitti. İşkenceleri ve haksız alıkonmaları unutmadım, bana kalırsa siz de unutmayın!
İHL mezunlarının yıllardır adil olmayan bir yarışta katsayı mağduru olarak üniversiteye girme çabalarındaki adaletsizlik giderildi. Bir İHL'li olarak bunu da unutmadım, bana kalırsa siz de unutmayın!
Tüm bunlardan sonra ötekileştirilen, yok sayılan Anadolu insanının, şimdilerde devletin kucağında sıcak bir döşek bulduğunu ve güvenle oturduğunu unutmadım, bana kalırsa siz de unutmayın!
Dahası, 15Temmuz gecesi, milletini ihanet şebekesine karşı "siz dik durun biz ölümüne.... ölümüne....." diyen lideri ve onun dava arkadaşı 15 Temmuz şehitlerini unutmadım, bana kalırsa siz de unutmayın!
Unutmayalım ki; çapsız kimi siyasilerin kişisel ihtiras ve hataları yüzünden bu kavgayı veren kadroya küsüp, müktesebatımız çar çur edilmesin.
Unutmayalım ki; kazanımlarımızı elimizden almak için bekleyen sırtlan sürülerinin dişlerine meze olmayalım.
Unutmayalım ki; gecesi gündüzü millet olmuş bir liderin kavgası yarım, çabası akim kalmasın.
Unutmayalım ki; aydınlık yarınlar için azmimiz diri, karanlığa karşı cüssemiz iri olsun.
Unutmayalım ki; unutursak, unuttuklarımızı tekrar yaşar, bizden sonrakilere aydınlık bir gelecek değil, karanlık bir geçmiş bırakırız.
24 Haziran yaklaşıyor. Fantezi yapmanın bir anlamı yok!
Ufuksuz bir devlet, sahipsiz bir millet olmak istemiyorsak, kime oy vereceğimizi tartışmak bile anlamsız. Adres belli.