Fatma FİDAN ve Belkıs YAMAN

yazar-104

Bir yıl gecikmiş olan yazıya nasıl başlanır, bilemiyorum. İki kardeşimin çok geç öğrendiğim başarılarını, çok geç de olsa satırlarıma taşımayı kendim adıma zorunluluk kabul ettim. Tuhaf olan ise Fatma’yı, Belkıs’ı ve ailelerini tanımama rağmen, başarılarını internette gezinirken öğrenmem oldu. Kendilerinden bahseden bir yazı yazdıklarımdan haberleri de yok. Bu durum başarılı kardeşlerimizin onurunu, alçak gönüllüğünü, vakarını ve izzetlerini gösterirken, bizim ayıbımızı gözler önüne sermektedir.

 

Fatma Fidan ve Belkıs Yaman geçen yıl kutludoğum.net sitesinin Peygamber Efendimizle ilgili açtığı yarışmada Ereğli ve Konya’yı temsilen Türkiye birincisi oldular. İkisi de yarışmaya kompozisyon dalında katıldılar. Ancak yazıları o kadar birbirinden güzeldi ve o kadar diğer yarışmacıların eserlerinden farklıydı ki yarışma jürisi iki eseri de birinci seçmek zorunda kaldılar. Bu yıl yarışmaya tekrar katılan Belkıs Yaman Türkiye üçüncüsü oldu. Burada “Suda Farklılıkların Yakınlaşması” konulu kompozisyon yarışmasında Türkiye birincisi olan Kadriye Susgun kardeşimizi de anmak gerekir. Fakat onun başarısı basına yansıdığı için ayrıntısına girmiyorum.

 

Kardeşlerim elde ettikleri başarıyı herkese duyurmak zorunda değil. Ancak bizim duymak, duyurmak gibi bir derdimiz olmalı. Niyetim kimseyi övmek değil. Övgüler yalnız Allah’a aittir. Fakat biz O’ndan, kullarına yansıyan değerleri paylaşmak, iyi ve güzel işler yapanları takdir etmek, diğer gençlerimize örnek olmasını sağlamak durumundayız. Öte yandan, sıradan şeylerle ön plana çıkmaya çalışan, başkalarının başarılarına ortak olmaya kalkan ve yaptığı basit bir işi ağzına sakız yapanlara karşı, bu kardeşlerimizin duruşu tebrik edilmelidir. Hepimiz biliriz ki edebiyat edepten gelir. Edep, edebiyatın birinci koşuludur.    

 

Acı olan ise; diğer insanlardan farklı olduğumuzu iddia eden bizlerin, bize yakın olan kardeşlerimizin başarısından haberdar olmamasıdır. Bir araya geldiğimizde edebiyattan, yeni çıkan bir kitaptan, kültürel herhangi bir faaliyetten söz etmeyi unuttu çoklarımız. Yeni üretilmiş araba modeli, alınan evin metrekaresi, eskimeden değiştirilmesi düşünülen mobilyanın halı ve perdelere uyumu sohbetlerimizin kaçınılmaz konusu. Dünyamızı cennete çevirme konusunda nefes nefese bir yarışın içindeyiz. Dünyası cennet olanın ahireti!..

 

Belkıs’ın ve Fatma’nın yazılarını okuyanlar görecektir; ikisinin de yüreğinden berrak bir pınar akıyor. Sanki kompozisyon okumuyor, sıcak bir yaz gününün hararetinde bu berrak pınardan kana kana su içiyorsunuz. Dile hâkimiyetlerine ve yazıyı duygularla ustaca bezemelerine şahit oluyorsunuz. Peygamber Efendimize olan sevgi ve özlemlerini anlatma becerilerine şaşıp kalmamak elde değil.

 

Ben geç kalmış yazım için, iki başarılı kardeşimden özür diliyorum. Onlara naçizane tavsiyem yazmayı devam ettirmeleridir. Birçok insan güzel yazılar yazabilir, ancak ortaya kalıcı eserler koyabilenler; düzenli, disiplinli bir şekilde yazan ve arşivleme yapanlardır. Böyle yaptıkları takdirde Ereğli ve Konya’nın gelecekte çok iyi iki tane edebiyatçısının olacağına inanıyor, başarılarını tekrar tebrik ediyorum.  

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.