Malum insanlar, önce ülkeyi bir gün karanlığa gömdüler, Arkasından bütün Balyoz sanıkları ellerini kollarını sallayarak aramıza katıldılar. Sonra Berkin Elvan davasını aydınlatacağı anlaşılan, savcımızı şehit ettiler.
Çünkü birileri bu davanın aydınlanmasını istemiyordu. Neden istemiyor tabiî ki bu soru çok önemli Berkin Elvanın ailesi “biz intikam değil adalet istiyoruz! Siz benim çocuğumu benden daha çok düşünemezsiniz, savcıyı serbest bırakın!” diyor ancak seslerini kapının arkasındaki teröristlere duyuramıyor bile.
Kan emici vampirler bununla da yetinmiyorlar bir gün sonra İstanbul’da Emniyet’e bir saldırı gerçekleştiriyorlar. Tam yeter artık dediğimiz bir anda Fenerbahçe kafilesine saldırı düzenleniyor bir dünya kulübümüzü toptan imha etmek istiyorlar. Amaçları, daha çok insan öldürerek, yeni bir gezi olaylarının ayak seslerini yükseltmek.
……
Bütün bunları, normal görebilir miyiz?
Bu olaylar Tesadüf diyebilir miyiz? Tabiî ki hayır
Türkiye, son yılların en önemli seçim atmosferine giriyor: Bu seçimler, AK partinin var olma ve 2023 hedeflerinin ulaşma mücadelesinin yanında, büyük sorunlarla boğuşan bölgemizin geleceği açısından da çok önemli. Seçimlere giderken Türkiye’nin kaosun eşiğine sürüklenmesi için düğmeye basıldı:
Tek istenen Türkiye’de güçlü tek parti iktidarının sona ermesini sağlayacak kargaşa ortamının oluşması. Ülkenin tekrar koalisyonlara muhtaç yaşaması.
Bunları gerçekleştirmek içinde yeni taşeron, Almanya, Fransa ve İngiltere’de besledikleri terör örgütü DHKP-C..
Çözüm sürecini tersine çevirmek istiyorlar. Onun içinde yapay Alevi sorunu icat ediyorlar. Eğer yapay bir Alevî sorunu tutarsa, Türkiye, bugüne kadar elde ettiği bütün kazanımları kaybedecek. Türkiye 50 yıl geriye gidecek, çözüm süreci hayal olacak ve en önemlisi Türkiye’nin bölgesel güç olma konusunda attığı adımların hepsi bitecek.
……
Buradan herkese, İktidara, muhalefete, medyaya, ve tüm okurlarıma seslenmek istiyorum ve uyarıyorum.
Eğer Alevî meselesi hortlatılırsa, her şey başa döner çözüm süreci biter, Allah korusun! Türkiye, parçalanmanın eşiğine sürüklenir.
Türkiye tarihi günler yaşıyor. Savcının başına tabanca dayanmış resimleri Ortadoğu’daki terör örgütünün (IŞİD, yada DEAŞ) yaptığı gibi her tarafa servis ediliyor usul aynı, mekan farklı, o kadar.
Hayal kurmuyorum araştırıyor ve yazıyorum. Bu olaylar bizim iyiliğimiz için yapılmıyor bu olaylar 2. Gezi’nin ayak sesleri.
Ne olur yeni oyunlara gelmeyelim. Sağduyulu olalım. bu ülke hepimizin. Dünyadaki küresel güçlerin açtığı savaş karşısında birlik ve beraberliğimizi muhafaza edelim.
Olanlar oldu, olacaklara bakmamız ve tedbir almamız lazım, seçimlere kadar provokasyonlar mutlaka olacaktır.
Peki şimdi soruyorum; Fenerbahçe kafilesine saldıran kimdi? Trabzonsporlu, Rizeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı.. İşte biz bunları tartışıyoruz. Aziz Yıldırımı içeriye atan güç ise kıs kıs gülüyor.
Bu konuda başka yazı yazmayacağım.
Lanet olsun teröre! Lanet olsun teröre destek verenlere ve terörden beslenenlere!
Lanet olsun güzel ülkemiz üzerinde hesapları olanlara!
……
Zor bir gündü!
Batılı ülkelerde olduğu gibi hayat durmasa da, kesinti gündüz olduğu için nüfus patlaması olmasa da, hayatımız önemli ölçüde sekteye uğradı. Ulaşım felç oldu. İnsanlar evlerinde buz kesti, Cep telefonları çalışmadı. Bunlar yetmezmiş gibi elektrik kesintisiyle ilgili onlarca senaryo konuşuldu.
Bir senaryoda benden Elektrik kesintisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ders vermek için olabilir mi? Neden olmasın
Çok aciz bir durumda kaldık çok. Elektriklerin neden kesildiğini bile saatler boyunca öğrenemedik. Böyle olağanüstü durumlar için hazırlıklı değiliz. B planımız bile yokmuş.