FERHAAT ! VUR KAZMAYI HADİM

Seyit Küçükbezirci

FERHAAT ! VUR KAZMAYI HADİM, BOZKIR DAĞLARINA

 

Kocaman bir otobüs dolusu, elli kadar gazeteci, yazar, televizyoncuyuz. Adalet ve Kalkınma Partisi Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun’un “evsahipliği” ile KOS’ta neler olup bitiyor, öğrenmeye gidiyoruz.

“Gelir misin?” dendiğinde, “Memnuniyetle” dedim. Kırk yıl önce o “cesim dağlar”ın köylerindeydim; demir asa, demir çarık. Belki, bir daha ya kısmet olur, ya olmaz. Yahya Kemal’in mısraındaki gibi “Beyhude sonbahar”ı yaşıyorum, yalana bakmayın.

DAĞ KÖYLERİNDE KALKINMA ÇIRPINIŞLARI

Ahmet Sorgun Bey anlatıyor yolda; Konya’ya elli yıl yetecek içme suyu tesislerini, Bağbaşı Barajını, Bozkır Barajını, Afşar Barajını, müthiş rakamlar sıralıyor.

-Ben düşünüyorum, kırk yıl öncelerdeyim. Bozkır’ın, Hadim’in köylüklerine, Konya ova köylüleri “Taşı ağır memleket” derlerdi.

Köylerin kalkınması için “kooperatifçilik”i çıkar yol gören insanlardık. Yüzden fazla “Topraksu”, “Köy kalkınma”, “Orman köyleri kooperatifleri” kurmuştuk. Köyde ekonomik değer olarak ne varsa onu değerlendirmek istiyorduk. Bin yıldır boşuna akan soğuk dağ sularının üstüne alabalık çiftlikleri kurulmalıydı; toprağı olmayanlar halıcılık kooperatiflerinde toplanmalı, mantar yetiştirmeli, ihracat için meyve bahçeleri kurmalıydı. Destekleyen de çoktu; “mütegallibeliği” elden gider diye köstekleyeni de çoktu. Altı ay bir güz gidiyorduk, bir arpa boyu yol alıyorduk. 12 Eylül “liberalleri” söndürdü.

-Ben düşünüyorum. Öyle oyalamışlardı ki seksenli, doksanlı yıllarda. Konya’ya gelen “Kop, Kos, Hızlı tren, sivil havaalanı” diyordu; biz Gazeteci milleti her gelenden “Kop, Kos, Hızlı tren, sivil hava alanı” istiyorduk. Adeta papağan gibiydik. Aslı yok yaylasında binbeşyüz koyunu var gibi geziyorduk.

VAHŞİ ATLARA GEM VURUR GİBİ

Gidip de görmeyince, anlatılanlar masal gibi geliyor, söylemesi ayıp değil. Baştan başladık, Konya’ya elli yıl boyunca yetecek içme suyunu verecek hatla.

Dev borular indirilmiş, içinde gez oyna. Dikkat ediyor musunuz, arkamda bir aydınlık var. Orası borunun bittiği yer. Işık görünüyor, yani. Konya merkez, Çumra ve İçeri Çumra’nın elli yıllık içme suyu çantada keklik. Projenin adı “Mavi Tünel Konya İçme Suyu Projesi”. 121 kilometre, 897 metre. Kapasitesi, saniyede 4,25 metreküp.

Projeliği falan kalmamış bu hattın; 23 Nisan 2015 tarihinde bitiriliyor. Sonra, elli yıl kekah.

Bağbaşı Barajı’nda, baraj gölünün ufuklarında gezinirken bir tuhaf oluyor, sevinçten insan. Bozkır Barajı’nın gövdesine dev kamyonlar karınca gibi milyonlarca ton taşı taşıyor, kepçeler yayıyor, silindirler çiğniyor.

Avşar Barajı’nın, iki cesim dağı bir kelepçeyle birbirine bağlayacak yamaçlarındayız. Akla ziyan bir coğrafya. “Dev delici”yi bekliyorlar.

Yeraltında dev delgi makineleri, barajdan baraja tüneller açıyor. Tünellerle yokluğun belini kıracak devler birbirine bağlanıyor.

Yüzlerce işçi, yüzlerce araç gereç makine; vahşi atlara gem vurur gibi, hoyrat sulara gem vurmaya çalışıyor. Kararlı olununca, gereği yapılınca “Sulara perçin vurmak” mümkün oluyor.

“MAKÛS TALİH”İ YENMEK İÇİN AKLA ZİYAN RAKAMLAR

“6 Haziran Mavi Tünel Projesi İnceleme Gezisi” için AK PARTİ Konya İl Başkanlığı bir kitapçık hazırlamış. Akıcı, sade, çok anlaşılır bir sunum.

-Bağbaşı Barajı için; “Bağbaşı Barajı Konya İli Hadim İlçesi Bağbaşı köyünün 1. klm. batısında ve Göksu nehri üzerindedir” deniliyor.

Gövde hacmi 3 milyar 805 bin metreküp, gövde yüksekliği 115,50 metre. Depolama hacmi 204 milyon 900 bin metreküp.

Geçelim Bağbaşı Barajı “Mavi Tüneli”ne. Tünel uzunluğu17.034 metre. Türel çapı: 4,2 metre. Debisi, saniyede 36 metreküp.

-Bozkır Barajı:

Ekim 2011’de iş başlamış; parasal ve fiziksel gerçekleşme yüzde 51, Aralık 2014’te bitirilecek.

-Afşar Hadimi Barajı:

“Göksu havzasından derive edilecek suyu, Afşar-Bağbaşı İletişim Tüneli ile Bağbaşı Barajına regüle edecek. Gövde hacmi 4 milyon 030 metreküp, bitiriliş tarihi Aralık 2015”.

“Konya Bozkırları”nın “Makûs Talihi”ni yenmek için başlanan dev girişimin bitirilmesine ne kalmış ki. Eli kulağında, iki yıl kadar bir şey.

DURSUZ DURAKSIZ ON SAATLİK BİR CEVELAN

Elli kadar gazeteci, yazar, televizyoncuyuz. Otobüsün gidebildiği yere kadar gidiyoruz; yol yokuşlara sarınca bizi takip eden minibüslere doluşuyoruz. Sonra otobüs, sonra minibüs, sabahın dokuzundan gecenin dokuzuna on saatlik bir cevelan.

-AK Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun konuya, yapılan işlere çok hâkim. Neredeyse her atılımı ezberlemiş, kim bilir kaç kez buralarda dolaştı. Sesi, anlatırken, çoğu zaman heyecanla titriyor; “Taşı Ağır Yerler”in çocuğu olduğu için azgın sulara gem, heyula dağlara eğer vurulması Onu daha çok etkiliyor.

-Devlet Su İşleri 4. Bölge Müdürü Mustafa Uzun, uzun gezi boyunca söylemesi gereken her şeyi, çok anlaşılır biçimde söyledi. Bölge müdürlüğünün yetkin elemanları olsun; müteahhit firmaların şantiye şefleri olsun bilgi vermede de ikramda da, ağırlamada da iyi hazırlanmıştı. Gösterişsiz, abartısız, gerçekçi sunumlar yapıyorlar.

Başkan Ahmet Sorgun; “-Ferhat nasıl Şirin için, yani, aşkı için dağları delmişse biz de bu ülkeye olan sevdamız için dağları deliyoruz” diyor, defalarca. Başkanlıktan, gazetecilikten,  yazarlıktan çok ötelerde, üstlerde bir coşku yaşanıyor, gördükçe, dinlendikçe

–FERHAAAT. VUR KAZMAYI; HADİM DAĞLARI’NA, BOZKIR DAĞLARI’NA”

ESKİ VE YENİ “YOKLUĞU YENME SAVAŞLARI”

Benim çocukluğumda, “Konya Ova Köyleri”nde öyle kıtlıklar, kesatlıklar olurdu ki, “Tosbağanın kırk paraya sulandığı” yıllar köyler dağılırdı. “Taşı ağır memleketler”in, dağlık ilçelerin halkı yorganını sarar, Ege Yollarına düşerdi.

1960’lı yılların sonunda kırlarda peş peşe yağmur gibi kooperatifler kurulmaya başladı. 1970’lere doğru ilk kuyular açıldı; “Buralarda su çıkartabilirlerse bileklerimi keserim” diyenler utandı. Köylerde elektrik görüleli kırk yıl kadar oldu. Yörenin değerlendirilecek nesi varsa değerlendirilmeye çalışıldı. 12 Eylül, köylülerin kırsal kalkınma hareketinin de canına okudu. O harekete “Yokluğu Yenme Savaşı” adı takılmıştı. Binlerce yazı, yüzlerce kitap meramlısı için arşivlerde.

Ben, “Kop, Kos, Hızlı tren, Sivil Havaalanı” ninnilerini çok dinlemiştim eski dönemlerde, Bağbaşı, Hadim, Afşar Baraj çalışmalarını, yüzlerce kilometreyi aşan tünel girişimlerini görmesem; bana anlatılanlara güler geçerdim. Ama öyle değilmiş, görmek başkaymış. Dağlarda da bir “Yokluğu Yenme Savaşı” başlatılmış. Hayırlı olsun. Kos tamama yakın, hızlı tren tamam; darısı sivil hava alanına.

Başkan Ahmet Sorgun’un dediği gibi; Ferhat Şirin için dağları delmişse, bu yılların Ferhatları da “Konya için” Hadim, Bozkır Dağları’nı deliyor.

“Mavi Tünel Projesi İnceleme Gezisi” gerçekten faydalı oldu. AK Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun’la çalışma arkadaşları Bestami İnan, Mustafa Yazlık, Mustafa Varol, Mustafa Dündar, Mustafa Gürüler, Azmi Kartal, Mehmet Ali Algül, Önder Arslan vesile oldukları için takdir edilmeli.

Bazılarının “Çok etkilenmişsin” dediğini duyar gibiyim. Evet; hem etkilendim, hem heyecanlandım. Elli beş yıldır yazarım. “Sevgilim Konya” için kim yapılmamışı yapmışsa ayakta alkışlarım.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.