Ferhat Öztorun: Sol bek doğdum

Atiker Konyaspor’un solbeki Ferhat Öztorun, "Konyaspor" dergisine konuştu. Özel hayatından Konyaspor’a geliş sürecine kadar, soruları yanıtlayan Ferhat, kendisi için “doğuştan sol bekim” nitelemesi yaptı

Ailenden bahseder misin?

Babam emekli bankacı, annem ise ev hanımı. İki çocuklu bir ailenin büyük oğluyum. Bir tane de benden 2 yaş küçük erkek kardeşim var. Kendisi şu anda THY'de pilotluk eğitimi alıyor. Yakında inşallah pilot olacak.

 

Futbolcuların genelde Futbola başlama hikayeleri ilginçtir. Senin hikayen nasıldı ? Futbola nasıl başladın?

Aslına bakarsanız benim herkes gibi ilginç bir futbola başlangıç hikayem yok. Çünkü futbol, kendimi bildim bileli hep hayatımda oldu. Futbolu çok seviyordum. Kendimi bu konuda ilerletip, yaşamımda önemli bir yere sahip olmasını istiyordum. Çalıştım ve emeklerimin karşılığını da, 10 yılı aşkın bir süredir futbolun içerisinde yer alarak aldığımı düşünüyorum.

 

Futbolcu olman konusunda sana en büyük desteği veren kimdi ?

Kesinlikle babam... Babam olmasaydı futbolcu olamazdım. Bana futbolun içerisine girdiğim andan itibaren her konuda destek oldu, yanımda yer aldı. Kararlarımı almamda ve bunları uygulamamda en yakınım ve en büyük destekçimdi. Babamın bende emeği çoktur ve hakkı ödenmez...

 

 

İstanbul gibi büyük bir şehrin zorlukları içerisinde Futbolcu olmayı istemek, bunun için Galatasaray'a gitmek ve oradan Türk Futbolunun içerisine adım atmak, gerçekten uzun bir yol olsa gerek. Bunları nasıl aştın?

Gerçekten çok uzun bir yol. 10 yaşında girdiğim Galatasaray alt yapısında sürekli bir yarış içerisinde seneleri geride bıraktım. 18 yaşında ilk kez profesyonel olmuş ve Galatasaray formasını sırtıma geçirmiştim. İlk 11'de oynadım ve sonrasında kariyerimin devamı geldi. Bunların her biri kolay olmadı. Türkiye'de futbolcu olabilmek ve her sene futbol ailesinin içerisinde kalarak yoluna, mücadelene devam edebilmek kolay bir şey değil. Bunun için bence düzenli bir hayat, iyi bir psikoloji ve çok çalışmak lazım. Ve tabi ki bir de şansa ihtiyacınız var.

 

Galatasaray ile başlayan Futbol yaşantında V. Manisapor, Trabzonspor, Orduspor ve son 3 sezondur da Medipol Başakşehir Formaları giydin. Oynadığın kulüplerin, Futbolunun gelişiminde sana katkıları neler oldu?

Hayat size her anında yeni yeni şeyler öğretiyor. Benim için de bu kural geçerliydi. Galatasaray'da çok gençtim. V.Manisaspor'da Futbolcu olmayı öğrenmeye başladım ve özellikle 3 sezon Formasını giydiğim Medipol Başakşehir'de Futbol anlamında çok büyük tecrübeler edindim. Şimdi baktığımda ise 'artık olgun bir oyuncuyum' diyebiliyorum.

 

Atiker Konyaspor'a transfer sürecinden bahsedelim istersen. Süreç nasıl gelişti? Karar vermende neler etkili oldu?

Aslında transfer sürecim çok karışıktı. O dönem takım kaptanımız Ali Çamdalı ve dönemin Kulüp Başkanı Ahmet Şan ile transfer konusunda görüştük. Görüşlerini aldım. Sonrasında Konya'ya geldim ve anlaştık. Karışıklıklar ortadan kalktı. Atiker Konyaspor'a transfer olmamdaki en büyük etken, takımın önünde UEFA Avrupa Ligi'ndeki mücadelesi ve Süper Kupa'yı oynayacak olması oldu. Diğer etkenler ise; rakip olarak mücadele ederken oldukça etkilendiğim büyük Konyaspor taraftarı ile, kurumsallaşan ve düzenin oturduğu bir kulüp yapısına sahip olmasıydı.

 

Süper Kupanın kazanılmasıyla iyi bir sezon başlangıcı oldu ama sonrasında beklentilerin gerisinde kalındı. İstenmeyen sonuçlar alındı. Yaşananları özetlemek gerekirse neler söylersin?

Bakıldığında herkesin de bildiği gibi Süper Kupayı alarak sezona oldukça güzel bir başlangıç yaptık. Fakat bunun arkasından ligin başlamasıyla birlikte gelen sakatlıklar ve cezalar takımın gardım düşürdü. Alınan kötü sonuçlarla birlikte bir anda bir girbadın içerisine girmiş durumda bulduk kendimizi.

 

Sıkıntılı sürecin geride bırakılmasında sence en önemli etken neydi?

Kesinlikle pes etmemek... Yaşadığımız süreçte bir an olsun inancımızı kaybetmedik, mücadelemizi sonuçlar ne olursa olsun hiçbir zaman bırakmadık. Bakıldığında zaten aldığımız kötü sonuçların hiç birinde rakip karşısında ezilmedik. Aksine bizim daha iyi olduğumuz ve kaybettiğimiz maçlar oldu. Ama kendimize güveniyorduk. Çünkü biz kaliteli ve karakterli oyunculardan kurulu iyi bir takımız. Bu tür durumlar her takımın başına gelebiliyordu. Pes etmedik...

Bakıldığında son yıllarda dünyanın önemli yıldızlarının Türk Futbolunun içerisinde yer almaya başladığını görüyoruz. Bu durumun Türk Futboluna katkısını nasıl değerlendirirsin? İlk başta bu durum Türk futbolunun daha geniş kitlelere duyurulması ve onlar tarafından takip edilmesi adına önemli bir reklam aracı. Bazı büyük transferler büyük ses getiriyor, önemli etkiler oluşturuyor. Önemli olan kulüplerin bünyesine uygun isimlerin kazanımı adına nokta atışlar yapmak. Türk Futboluna katkı sağlayacak oyuncuların her zaman gelmesinden yanayım...

 

Yabancı kuralı yıllardır ülkemizde tartışılan ama bir türlü gerçek anlamda çözüm üretilemeyen bir durum. Bu durumun, altyapıdaki oyuncuların gelişimini olumsuz etkilediğini ve yerli oyuncuların Fazla forma şansı bulamamasına neden olduğunu düşünüyor musun?

Kesinlikle etkiliyor ve gerçekten çok yazık... Bu şekilde altyapılardan oyuncu çıkması imkansız gibi bir şey. Kaliteli yabancı oyuncu gelsin ama Türkiye de, Türk futbolu da yabancı çöplüğü olmasın, yazıktır. Baktığımızda bugün bazı takımlarda bazı maçlarda bir tane bile yerli oyuncunun oynamadığını veya bu sayının 1-2'yi geçmediğini üzülerek görüyoruz. Bu bana göre çok büyük bir ayıp...

 

 

Türkiye'de mevkii anlamında en çok sıkıntı yaşanılan bir bölgede oynuyorsun. Oynadığın mevkiinin zorlukları, iyi ve kötü yanları neler?

Ben futbola başladığımdan beri sol bekim. Zorluklarının başında riskli bir bölgede mücadele ediyor olmanız geliyor. Bu anlamda defans yapmayı iyi bilmeniz ve aynı zamanda da hücuma destek olmanız gerekiyor. Bu da 'yüksek konsantrasyona sahip olmalısınız' demek. Mevkiimde severek oynuyorum. Başarılı olmak ve her maçta katkı sağlamak adına elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Mevkiimin kötü bir yanı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü sol bek doğdum.

 

Ferhat Öztorun'un kendisinde beğendiği veya eksik gördüğü yanları neler?

Oynadığımız her maç bir tecrübe. Bu bağlamda son yıllarda özellikle defansif özelliklerimi geliştirdiğimi düşünüyorum ve deFansif özelliklerimi beğeniyorum. Beğenmediğim yanım ise; saha içerisinde belki biraz daha yırtık bir karaktere sahip olabilirdim. Zaman zaman bunun sıkıntılarını yaşadığımı söyleyebilirim.

 

Futbolun olmazsa olmazlarından biri de taraftar...Bu konuda Atiker Konyaspor  oldukça şanslı kulüplerden biri.. Onlar için neler söylemek istersin?

Gerçekten inanılmazlar... Taraftarlarımız bizim için en büyük oyun gücümüz. Daha önce de dediğim gibi rakip olarak Konya'ya geldiğimizde gördüğümüz muhteşem bir taraftar vardı. Takımını, sonuç ne olursa olsun destekleyen, saha içerisinde sıkıntıya girdiği dönemde rakip üzerinde baskı yaratan bir özelliğe sahiplerdi. Milli maçlarda da bunu yakından gördük. Konya taraFtan ortaya koyduğu duruşuyla buradan bir mucizeyi gerçekleştirip Milli Takımı 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'na gönderdi. Herkese örnek oldular. Bizim açımızdan da sıkıntılarla geçen bu sezonda, içeride ve dışarıda bizi yalnız bırakmadılar. Aslında onlar için çok fazla bir şey söylemeye gerek yok diye düşünüyorum. Çünkü mükemmeller.

 

Uzun yıllar futbolun içerisindeki biri olarak ailenden uzak kaldın. Belki o dönemler ailen ve eşin olduğu için bu durum seni Fazla etkilememiş olabilir... Ama şimdi işin bir parçası da çocukların... Onların da olayın içerisine girmesi seni olumlu ve olumsuz anlamda nasıl etkiliyor?

6 yıldır evliyim ve iki çocuğum var. Ailem benim her şeyim. Yaptığımız işte başarılı olursak ve iyi sonuçlar alırsak, eve mutlu olarak gidiyorum ve bu da hepimizin mutlu olmasına neden oluyor.

 

Eşin bu durumda en büyük destekçin diyebilir miyiz ?

Tabi ki de... Benim hayatım düzen içerisindeyse, bunun tek nedeni ve sahibi esimdir. Evde ya da stadyumda bütün maçlarımı izler. Bazen stadyuma geldiklerinde eşim ve kızlarımla birlikte kendime göre küçük ama çok çok önemli bir taraftar grubuna sahip oluyorum. Bu da mutlulukların en güzellerinden (Gülüyor...)

 

Bundan sonraki planlamaların içerisinde Futbolun yeri ne olacak?

Benim hayatımda futbol, nefes aldığım sürece var olacak... Yani her zaman hayatımın bir parçası olacak. Ama içerisinde yer alırım, ama dışarıdan destekler, katkı sağlarım.

 

Bugüne kadarki futbol yaşantın içerisinde 'keşke'lerin oldu mu? Şunu yapmasaydım veya şöyle olsaydı diye?

Keşkelerim tabi ki de oldu. Hatalar, yanlışlar yaptım... Ama geriye dönüp baktığımda ve bunları düşündüğümde, 'o keşkelerim olmasaydı bugünlere gelemezdim' diyorum.

Bu güzel röportaj için teşekkür ederiz. Son olarak söylemek istediklerini alalım...

Son olarak taraftarlarımıza bir şey söylemek istiyorum. Geldiğim günden beri bana çok inandılar ve sürekli destek oldular. Burada çok sevildiğimi biliyorum ve onlara gerçekten çok teşekkür ediyorum...

 

Son olarak söylemek istediklerini alalım...

Son olarak taraftarlarımıza bir şey söylemek istiyorum. Geldiğim günden beri bana çok inandılar ve sürekli destek oldular. Burada çok sevildiğimi biliyorum ve onlara gerçekten çok teşekkür ediyorum...

 

 

 

Konyaspor Haberleri

Konyaspor, Hatayspor Maçı Hazırlıklarına Devam Ediyor
Kayacık Tesisleri'nde tempolu antrenman
Konyaspor'un Vergi Borcu İçin Kritik Toplantı: Çözüm Bulundu
Konyaspor çift kale maç yaptı
Konya'dan gidip borçlarını bıraktılar