“Selam” esenlik demektir. Laf atsalar bile “Selam!.. Esenlik içinde kalın!”, Gelip çarpsalar bile bir sapan taşı gibi, altın gibi ses verir: “Selam!..” Allah’ın izni ve inayetiyle gittiyseniz, selam size orada kalıcılık zeminini ve atmosferini oluşturur.”
M. Fethullah Gülen Hocaefendi, herkul.org sitesindeki bamteli sohbetinde, Selam filminden bahsetti. 29 Mart’ta vizyona girecek olan filmle ilgili düşüncelerini aktaran Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, filmin bazı bölümlerinde gözyaşlarını tutamadığını dile getirdi.
Fethullah Gülen Hocaefendi, Selam filminin ve selam ruhunun nasıl anlaşılması gerektiği sorusuna şu yanıtı verdi, “Ben ne filmden anlarım, ne senaryodan anlarım, ne yapımdan anlarım. Takdir ettiğim yanları oldu. Öğretmenler, Anadolu insanının o kendisine çok yakışan, numarası kendisine tam uyan anlayış, düşünce, feragat hissi ve hasbiliğiyle sadece dünyanın bir yerine değil Afrika’dan Uzak Doğu’ya, oradan Balkanlara pek çok ülkeye gitmişler. O öğretmenlerimiz farklı coğrafyalarda, farklı anlayış ve kültürlerde yetişmiş insanları ellerine almış, teknede yoğuruyor gibi yoğurmuş, yumuşatmış ve potada eritmişler.”
Filmi izlerken gözyaşlarını tutamadığını belirten Hocaefendi, başrollerini Yunus Emre Yıldırımer, Burçin Abdullah ve Hasan Nihat Sütçü’nün paylaştığı filmdeki oyuncularla ilgili şu yorumlarda bulundu: “Filmin bir sahnesinde Mostar Köprüsü’nde kavga edip suya atlayan iki çocuğu kurtarmak için kendisini feda eden öğretmen anlatılıyor. Onu seyrederken gözyaşlarımı tutamadım. Afrika’da canlandırılan sahneler de böyleydi. Filmde rol alan arkadaşlar da öğretmenlerin oralardaki fedakârlıkları karşısında büyülendiklerini anlatıyorlar. Oynadıkları roller onları da büyülemiş. Zira, olan şeyler bir vakıa, bir realite, bir gerçek.”
M. Fethullah Gülen Hocaefendi, öğretmenlerin fedakarlıklarıyla ilgi ise: “Farklı bir Çanakkale’ye gitmek gibi bir şeydi bu; yine ölüme gidiyor gibi gittiler. Evlerinde duvaklı gelinlerini bırakıp gidenler oldu. Parmaklarında nişan yüzüğüyle gidenler oldu. Gözü yaşlı anneyi babayı bırakıp gidenler oldu. “Kaç senedir oradasın?” diye sorduklarım oldu; kimisi “Hocam, on senedir oradayım!” dedi. İşte bunun alnı değil de ayağı bile öpülür. “Selam”la gitmiş arkadaşlar.. Tahtalara “selam” yazmışlar. Bu, esenlik demektir. Laf atsalar bile “Selam!.. Esenlik içinde kalın!” Gelip çarpsalar bile bir sapan taşı gibi, altın gibi ses verir: “Selam!..” Böyle gittiyseniz, Allah’ın izni ve inayetiyle, selam size orada kalıcılık zemin ve atmosferini oluşturur.” dedi.
Dünyada kimsenin gitmek istemeyeceği, savaşların, açlığın ve fakirliğin yaşandığı ülkelere gözlerini kırpmadan giden fedakar öğretmenlerin öyküsünün anlatıldığı “SELAM”ın yapımcılığını Sabri Koç, konsept danışmanlığını Haluk Örgün, yönetmenliğini Levent Demirkale üstleniyor. Senaryosunu Necati Şahin’in yazdığı “Selam” filminin dağıtımını Warner Bros yapıyor.