FETÖ sanığı SAT'çılar ile "mahrem imamları"nın davası

15 Temmuz darbe girişiminde Sualtı Taarruz (SAT) ile Kurtarma ve Sualtı Komutanlıklarında görevli 38 asker ile bu personelden sorumlu sözde "Deniz Kuvvetleri Yapılanması"nın mahrem imamı konumundaki 14 sivilin de aralarında bulunduğu 52 sanığın yargılandı

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Sualtı Taarruz (SAT) ile Kurtarma ve Sualtı Komutanlıklarında görevli 38 asker ile bu personelden sorumlu sözde "Deniz Kuvvetleri Yapılanması"nın mahrem imamı konumundaki 14 sivilin de aralarında bulunduğu 42'si tutuklu 52 sanığın yargılandığı davada, sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binada yapılan duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Osman Keleş, birinci sınıf dalgıç olduğunu, olay günü hasta olduğunu, iğne olmak için farklı birliklere ve SAT Komutanlığı'na geçtiğini ancak doktor bulamadığını, Binbaşı Zeki Bayer’den kendisini hastaneye götürmesini istediğini, daha sonrasında çantasını unuttuğunu fark ettiğini, kimliğini almak için yola çıktıkları sırada Zeki Bayer’e telefon geldiğini, köprülerin kapatıldığının söylendiğini ve daha sonrasında birlikten kendisine 'birliğe gelin' mesajı geldiğini öne sürdü.

Birliğe giderek, televizyondan haberleri takip ettiğini ve geceyi geçirdiklerini söyleyen sanık Keleş, rahatsızlığından dolayı uyuyarak gece astsubay salonunda kaldığını ve sonrasında birliğinden ayrıldığını savundu.

Sanık Keleş, daha önce verdiği ifadeleri reddederek, aracın içinde silah dolu çanta olmadığını, eşinin ve babasının da bu terör örgütüyle ilgisinin olmadığını ve tüm suçlamaları reddettiğini belirtti.

Tutuklu sanık Selami Gül de savunmasında, SAS komandosu olarak görev yaptığını, astsubaylıktan subaylığa geçiş sınavını kazandığını, subay olma kursuna başladığını kaydederek, daha önce verdiği tüm ifadeleri reddetti.

Sanık Gül, olay günü trafikte radyodan köprülerin jandarma tarafından kapatıldığını duyduğunu, evine dönmeye karar verdiğini, radyoda darbe girişimi olduğunu duyduğunu dile getirerek, "SAS Grup Komutanlığı’ndan Hakan Egemen’i aradım. Olaylarla ilgili bilgi alamadığını söyledi bana. Bütün personelin birliğine hareket etme mesajı geldi. Birliğe gittim. Personele silah dağıtıldığını duydum, hemen gittim, silah aldım. Daha sonra kamuflajımı giydim. Görev verilmesi durumunda hazır şekilde bekledim. 16 Temmuz öğle saatlerine kadar birlikte bekledim, izin alarak birliğimden ayrıldım." diye konuştu.

Tutuklu sanık Zeki Bayer de savunmasında, Kurtarma Grup Komutanlığı’na giderken Osman Keleş’i gördüğünü, çantasını bagajına koyduğunu, arabanın anahtarını bıraktığını ve birliğe girdiğini anlattı.

Bayer, Keleş’i polikliniğe götürdüğünü, kendisinin de benzin aldığını, bu sırada Whatsapp’tan mesajlar gelmeye başladığını ifade ederek, "Kuzey Saha Komutanlığı’ndan 'birliğinize gidin' mesajı geldi. Tüm personele bu çağrıyı yaptım. Karargah binasının önüne aracı park ettim, yukarı çıktım. Subay salonuna gittim, oturdum. Diğer subaylar da birliğe geldi. Subaylar arasından tek yargılanan benim. O günlerde 24 saat mesaide bulundum." dedi.

Sanıkların savunmalarının ardından, mahkeme heyeti duruşmayı yarına erteledi.


AA

Gündem Haberleri

Okulun duvarını çocuklar boyadı
Doğanşehir’de 4.9 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İller de Sarsıntıyı Hissetti
İBB Meclisi’ne damga vuran konuşma: Gök kubbeyi başınıza yıkarız
3 renkli taban makinesi AYSAF'ın ilgi odağı oldu
Boğaz’daki kaçak villanın son hali havadan görüntülendi