İşte Fuat Uğur'un "Artık net! Muhalefetin adayı Abdullah Gül, Akşener çekiliyor" başlıklı yazısı:
Önceki gün yazmıştık, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu seçimdeki en büyük kâbusu milletvekili seçilemeyecek olması. Cumhurbaşkanlığına aday olmaktan korkmasının sebebi bu. Milletvekili seçilemezse CHP’nin başından da şutlanacağını biliyor.
CHP kurmayları Kemal Bey'in bu kaygısını gidermek üzere çok düşündü, konuyla ilgili akıllarından Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak da geçti. Seçenekleri değerlendirdiler ama sonuçta başladıkları yere geri döndüler; Saadet Partisi’nin hacklenmiş Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun önerisine. Yani eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün muhalefetin ortak adayı olmasına.
Yazar Fehmi Koru, ekürisi ve yakın dostu Gül’ün ikna edilmesi gerektiğine dair bir süredir yazıyordu.
Beklenen oldu, Abdullah Gül uluslararası lobilerin de gösterdiği üstün gayret neticesinde nihayet ikna edildi. Biliyorsunuz garanticidir. Öyle sıkıya gelemez. Kazanabilme ihtimaline en yakın pozisyonda durur kendisi.
Ve Abdullah Gül şu anda kulak memesi kıvamına geldiğinden kendisine yapılan bu teklifi kabul edecek.
HDP DIŞINDAKİ ÜÇ MUHALİF PARTİ İTTİFAKTA ANLAŞTI
Bu arada üç muhalif parti de parlamento seçimlerinde ittifak yapacak. Malum, bunun için artık sadece 5-6 gün kaldı yasal olarak.
Dün Karamollaoğlu ile Kılıçdaroğlu’nun yaptıkları toplantının ardından teklifi Gül’e resmen götürmek kaldı. Cuma gününe dek süre istediler. Bu arada Gül biraz daha hazırlanacak.
Önlerinde iki seçenek var:
1-Meral Akşener de Abdullah Gül için adaylıktan çekilsin mi?
2-Her ikisi de girerse Tayyip Erdoğan’ın ikinci tura kalması ihtimali daha da artabilir mi?
Meral Akşener’e “çekil” denirse çekilir. Çünkü adı seçim dönemi başlarken bile “Abidik Gubidik Meral”e çıkmış bir siyasetçinin daha fazla itibar devşirmesi söz konusu olamayacak. Bir kere abidik gubidik yapan bin kere de yapar. Bu yüzden Meral Hanım'ın adı ünlü Fırıldak Kubi gibi şimdiden siyasi tarihe geçti.
MERAL AKŞENER’DEN AK PARTİ’YE İTTİFAK TEKLİFİ
Ben sesi ve tonlamalarıyla Tansu Çiller imitasyonu olan Akşener’in domestik hâlini gördüğümde çok şaşırmamıştım. Ama onun böylesine raconcu abla kılıklarına girebileceğini düşünmemiştim. Cıva gibi, bulunduğu deliğin şeklini alabiliyor. Anladım ki dönüştürülebilme potansiyeli yüksek bir hanımefendi. Bunu yazmamın sebebi birkaç ay evvel aldığım bilgi.
Cumhurbaşkanı ve hükûmete çok yakın bir isim bana “Akşener, AK Parti’ye ittifak teklif etti” dediğinde bir hayli temkinli yaklaşmıştım. “Nasıl yani” diye sormuştum gayriihtiyari.
Eğer MHP yerine kendilerini tercih ederlerse parlamentoda da ittifak garantisi vermiş.
Anlaşılıyor ki Meral Hanım'ın dilindeki “Cukka ittifakı”, “Çıkar ittifakı” ve “Çukur ittifakı” gibi çamurların hepsi birer yansıtmaymış ve tamamen kendini işaret ediyormuş.
ABDULLAH GÜL İÇİN OY BEKLENTİSİ NE?
SP-CHP genel başkanlarının dünkü görüşmesinin ardından henüz Abdullah Gül’ün adı zikredilmese de fısıltılar üzerine HDP hemen bir açıklama yaparak “Oyumuz Abdullah Gül’ün” dediler.
Gül şimdi bu “garanti”yi de aldığını düşünerek rahatlamış oldu. Önüne hesaplar gidecek ve yukarıda anlattığım gibi varılacak karar doğrultusunda Akşener’e “çekil ya da aday ol” denilecek.
CHP Akşener’in işini bu yüzden kolaylaştırdı ve ona 15 milletvekili kiraladı. Çünkü adaylık için 100 bin imzayı toplamayı gözü yemedi Meral Hanım'ın. 11 Mart tarihinde Kayseri’de konuşurken “Şarta bağlı el sıkışarak grup kurma yoluna gitmek gibi abidik gubidik işlere başvurmayacağız” derken ne düşünüyordu bilmiyorum ama ABİDİK GUBİDİK ABLA öyle görünüyor ki bol keseden sallamaya devam edecek.
FETÖ, ABDULLAH GÜL’E SICAK BAKIYOR
Seçimleri 2019’da bekleyen FETÖ 24 Haziran’ı işitir işitmez serseme döndü. Nasıl şoka girdiklerini yurt dışındaki internet sitelerine düşen yazılardan okuyoruz.
Çünkü Abdullah Gül de o vakte kadar hazırlanacaktı.
Bunların 2019 seçim planına göre yavaş yavaş yurt dışından para getirdiklerini ve televizyon satın alıp faaliyete geçtiklerini yazmıştım. Bazılarının adını işitiyorsunuz bile. Ancak böyle bir atak beklemiyorlardı ve bu yüzden kaos planlarını devreye sokmak için hazırlık yapmaktalar. Kadıköy’deki FB-BJK maçında yaşanan provokatif olay bunun ilk işaretiydi.
Fenerbahçe nedense bu FETÖ’cülerin hedefinde olan bir takım. Olayla birlikte yeniden 3 Temmuz şike davası hatırlandı. Aziz Yıldırım yaşananları zaten “3 Temmuz’un versiyonu” olarak nitelemedi boşuna.
FENERBAHÇE ŞİKE KUMPASINDA ABDULLAH GÜL
Önceki gün Türkiye yazarı Ahmet Şimşirgil’in yazısından öğrendim. Siz biliyorsunuzdur ama benim futbolla ilgim sınırlı olduğundan çok şaşırdım. FETÖ’nün şike davası kumpasıyla Fenerbahçe’yi küme düşürmeye çalışmasını dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan çıkarılan bir yasayla engellemek istemişti. Ancak dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu yasayı nedense veto etmiş, yine dönemin Meclis Başkanı Bülent Arınç da veto edilen yasayı ısrarla Meclis gündemine almamıştı. Erdoğan devreye girince yasa tekrar oylanarak kabul edilmiş, Abdullah Gül de imzalamak zorunda kalmıştı.
Nereden nereye...