Bir yandan tutuklanan sorumlu imamlarının yerine hemen yeni isimler atadığı belirlenen FETÖ'nün, tutuklanan bazı üyelerini de 'göstermelik itirafçı' olmaya yönlendirdiği belirlendi. Buna göre, itirafçı olmak isteyen FETÖ üyelerinin, ceza indirimi almak için örgütle ilgili zaten güvenlik ve yargı görevlilerinin de bildiği bazı detayları 'itiraf' adı altında anlattığı tespit edildi. Öte yandan FETÖ ve onu kullanan üst aklın Türkiye'de ekonomik kriz çıkarmak için çabaları da arttı. Moody's'in sürpriz not indirimi de bu çerçevede atılmış bir adım olarak değerlendiriliyor.
1-'GÖSTERMELİK' İTİRAFÇI
İzmir'de FETÖ soruşturmalarında örgüt üyeliğinden aralarında işadamı, polis, asker, jandarma, adli personel esnaf ve kamu görevlisi olarak 2 bin 980 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 1240'ı tutuklandı. 880 kişi adli kontrol şartı ile serbest kaldı. 840 kişi de yine adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Tutuklanan ve serbest kalanların çoğunun ise itirafçı olup yasadan yararlanmak için başvurduğu öğrenildi. Örgütün, tutuklu üyelerini göstermelik itirafçı olmaları için yönlendirdiği iddia edildi. Buna göre, itirafçı olmak isteyen FETÖ üyelerinin, ceza indirimi almak için örgütle ilgili zaten güvenlik ve yargı görevlilerinin de bildiği bazı detayları 'itiraf' adı altında anlattığı tespit edildi.
2-KARDEŞLERDEN FİNANS
İzmir'de yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmalarında örgüt üyeliğinden gözaltına alınan kişilerin ifadeleri, örgütün, para ve insan kaynağı oluşturmak için 'kardeş şehir', 'kardeş ülke' gibi uygulamalar başlattığı, buralara düzenlenen gezilerde örgüte eleman kazandırıldığı, himmet, kurban, bağış ve burs adı altında para toplandığını ortaya koydu. Buna göre örgütün üst yönetimince, güçlü yapı oluşturdukları kentlerin daha zayıf kaldıkları şehirler ve bazı ülkelerle 'kardeş' ilan edildiği bilgisi yer alan ifadelerde, örgüte sempatiyi artırmak amacıyla bu şehir ve kentlere belli aralıklarla geziler gerçekleştirildiği aktarıldı. Örgüte sempati duyan kişileri de bu gezilere dahil ederek çarkın içerisine aldıkları anlatılan örgüt üyelerinin, gittikleri kent ve ülkelerde önceden toplanan istihbaratlar doğrultusunda da bazı kişilerle yoğun diyalog gerçekleştirip, bunları da örgüte kazandırmaya çalıştıkları öne sürüldü. Belli bir düzeye ulaşan ilişkilerden sonra 'kardeş kent ve ülkeler' için himmet, burs, kurban bağışı, zekat gibi insani yardım adı altında paralar toplandığı, bunların bir kısmının kent veya ülkelere gönderilerek bağların kuvvetlenmesini sağladığı, bir kısmının ise örgüte aktarıldığı iddiaları yer alan ifadelerde, bu sayede kardeş kent ya da ülkelerde sağlanan sempatinin de örgüte eleman kazandırılması, daha sonra ise bu ülkelerden kaynak sağlanması konusunda kullanıldığı belirtildi.
3-HEDEF EKONOMİK KRİZ
15 Temmuz'da, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki unsurlarıyla yaptığı darbe girişimleri başarısız olan FETÖ ve onu kullanan üst akıl şimdi de ekonomik kriz çıkarmak için faaliyetler yürütüyor. Uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu düşürmesi de bu çerçevede atılmış bir adım olduğu değerlendiriliyor. Ekonomi ve iş dünyası temsilcileri de Türkiye'nin kredi notunun düşürülmesinin haksız olduğunu belirtiyor. Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, Moody's'in "Türkiye önümüzdeki 3 yıl boyunca ortalama yüzde 2.7 büyüyecektir" şeklindeki değerlendirmeye dayalı olarak not indirmesini 'doğru' bulmadıklarını söyledi. Dinçer, "Türkiye'nin bugün ortalama büyüme potansiyelinin yüzde 4 civarında olduğunu herkes biliyor. Uluslararası derecelendirme kuruluşları ne kadar objektif olarak karar verdiklerini iddia etseler de siyasi konjektörden ve dış güçlerden etkilenmeden karar vermeleri aslında mümkün değil. Moody's gibi kuruluşların üstü kapalı olarak 'Bu ülkeye yatırım yapmayın' demesi bir ülkeye verilebilecek en büyük zararlardan biridir.
"KİMSE MOODY'S'İ CİDDİYE ALMADI"
İşadamı ve ekonomist Bilal Doğan, Moody's'in Türkiye ile ilgili not düşürmesinin kesinlikle siyasi olduğunun yaşananlarla ortaya çıktığını söyledi. Moody's'in notu düşürmesinin piyasalar tarafından ciddiye alınmadığını söyleyen Doğan, "Moody's'in Türkiye'nin notunu düşürmesinin ardından dün itibariyle piyasalarda küçük bir dalgalanma olmasına rağmen piyasalar normale döndü. Açıkçası kimse Moody's'i ciddiye almadı. Çünkü herkes bu kuruluşun yanlı objektif olmayan siyasi bir açıklama yaptığını biliyor" diye konuştu.
4-YAPILANMASINI SÜRDÜRÜYOR
17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri sonrasında gözaltı ve tutuklamaların yanısıra, firar eden Ege Bölgesi, İzmir, askeri, eğitim, emniyet, adliye, işadamları ve cezaevi imamlarını kaybeden FETÖ; bunların yerine yeni atamalar yapmaya başladı. İstihbarat birimleri Ege Bölgesi imamı Bekir Baz'ın yerine Kıbrıs'tan bir atama yapıldığı bilgisine ulaştı. Polis yeni imamların kimliklerini deşifre etmek için çok yönlü soruşturma başlattı. Yeni atanan imamların çoğunun Kıbrıs'ın yanı sıra Konya, İstanbul, Ankara gibi değişik illerden geldiği de belirlendi.
6-7-8 KASIM NEDEN ÖNEMLİ?
Öte yandan FETÖ'nün yeni bir hareketlenme için 6-7 ve 8 Kasım tarihlerini beklediği iddiaları da yine istihbarat birimlerinin duyumları arasında yer aldı. Bu tarihlerin seçilmesinin nedeninlerinden biri HDP'li vekillerin 6 ve 7 Kasım tarihinde ifadeye çağrılacağı ve bu süreçte bir tutuklama kararı çıkarsa FETÖ'nün Doğu'da bir hareketlilik çıkararak halkı ayaklandırmaya çalışacağı ileri sürüldü. 8 Kasım'da ABD'de Hillary Clinton ve Donald Trump'un yarışacağı seçim nedeniyle oluşacak ortamdan da faydalanmak isteyen FETÖ'nün bu tarihte, ordudan atılan ve dışarda olan hücreleri aracığıyla yine kalkışma içinde olabileceği de istihbarat birimleri tarafından değerlendirmeye alındı.
Yeniakit