ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında ortaya çıkan sözde "Sıkıyönetim Mahkemelerinde Görevlendirme Listesi"nde ismi bulunan ve örgütün askeri yargıdaki yapılanmasını oluşturdukları iddia edilen 136 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmada savunma yapan sanık Ahmet Arık, olay tarihinde teğmen rütbesinde stajyer askeri hakim olarak görev yaptığını söyledi.
Hakkındaki suçlamaların somut delillere dayandırılamadığını iddia eden Arık, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında evinde bulunduğunu, hiçbir illegal faaliyette yer almadığını savundu.
Sözde sıkıyönetim listesinde isminin yer aldığını darbe girişiminden beş gün sonra bir gazetedeki haberden öğrendiğini iddia eden Arık, söz konusu listeye göre sözde İzmir sıkıyönetim savcılığına atandığını ancak bu şehre gitmeye yönelik hiçbir girişimde bulunmadığını ifade etti.
İradesi dışında isminin yazıldığı bir liste nedeniyle suçlandığını öne süren Arık, listede adları olmasına rağmen yaklaşık 60 askeri hakimin görevine devam ettiğini, bu durumun, listeye itibar edilmediğinin göstergesi olduğunu söyledi.
Hakimlik sınavına giriş sorularının önceden alındığına ilişkin iddianamede yer alan tespite işaret eden Arık, şöyle devam etti:
"Bilirkişiler, adayların büyük bir çoğunluğunun soruları önceden aldıklarını iddia ediyor ama bunların kim olduğunu belirtmiyor. Üniversiteye giriş sınavında Türkiye genelinde 29. oldum ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine yerleştim. Dört yıl boyunca tek ders bırakmadan fakülteyi bitirdim, daha sonra yüksek lisans yaptım. Girdiğim bütün sınavlarda, Türkiye'de yüzde 1'lik dilimin dışında hiç kalmadım. Geçmişten bugüne girdiğim sınavlara bakılabilir. İddia edildiği gibi soruları önceden almadım."
Örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock kullandığına ilişkin tespiti de kabul etmeyen Arık, söz konusu programı 15 Temmuz darbe girişiminden sonra duyduğunu öne sürdü.
- "Erdoğan'ın çağrısı üzerine sokağa çıktım"
Sanık eski Hakim Teğmen Ahmet Bilmiş de savunmasına, lise eğitiminden sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduğunu, FETÖ'ye bağlı okul, yurt ve iş yerleriyle ilişkisinin bulunmadığını iddia ederek başladı. Üniversiteyi dereceyle bitirdikten sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığına askeri hakim olarak atandığını, 15 Temmuz'da Eskişehir'de kız arkadaşıyla bir kafede bulunduğu sırada darbe girişiminden haberdar olduğunu öne süren Bilmiş, bunu kanıtlayacak birçok delilinin bulunduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın darbe girişimine karşı halkı sokağa davet etmesi üzerine bu çağrıya uyarak fiili olarak darbe girişimine karşı tutum sergilediğini savunan Bilmiş, hakkında gözaltı kararı verildiğini öğrendikten sonra ifade vermek için Ankara Emniyet Müdürlüğüne gittiğini anlattı.
Burada yapılan incelemede hakkında böyle bir kararın verilmediğini öğrendikten sonra mesaisine devam ettiğini söyleyen Bilmiş, bu gelişmeden bir hafta sonra internetten yayınlanan sözde sıkıyönetim hakim ve savcılar listesinde isminin yer aldığını gördüğünü aktardı.
Böyle bir listede isminin geçmesinden dolayı utanç duyduğunu, bu çalışmayı hazırlayanlardan şikayetçi olduğunu belirten Bilmiş, "Bu sözde görev listesine yönelik hazırlanan bilirkişi raporunda, listenin kimin tarafından hazırladığı tespiti yok. İddianamede de buna ilişkin bir bilgi yok. Kimin hazırladığı belli olmayan, iradem dışında ismimin yazıldığı bu listeden dolayı yargılanıyorum." dedi.
Aynı listede ismi yer alan 58 hakim ve savcı hakkında soruşturma açılmaya gerek duyulmadığına ilişkin savcılık kararı bulunduğunu dile getiren Bilmiş, söz konusu kişilerle aynı konumda olmasına rağmen tutuklu yargılandığını ifade etti.
Hakkında tanık beyanı bulunmadığını, örgütün haberleşme programını kullanmadığını söyleyen Bilmiş, tahliyesini istedi.
Sanık eski Hakim Teğmen Abdullah Sait Yücehalil de 15 Temmuz darbe girişimini yapan FETÖ'yü lanetlendiğini belirterek, örgüt üyesi olmadığını ifade etti.
Kastamonu'da izinde bulunduğu sırada darbe girişimini öğrendiğini savunan Yücehalil, "İsmimin yer aldığı sözde sıkıyönetim listesinden haberim olsaydı, Kastamonu yerine, sözde atandığım Adana'da olurdum. Bu durum darbeden ve sözde listeden habersiz olduğumun kanıtıdır." dedi.
Sözde listede Gaziantep Sıkıyönetim Askeri Mahkemesine Askeri Hakim olarak atanan sanık Ahmet Akdoğan da darbe girişimi sırasında abisinin kendisini arayıp, İstanbul'daki köprülerin askerler tarafından kapatıldığı bilgisini verdiğini, bunun üzerine darbe girişiminde haberdar olduğunu söyledi.
Darbe girişimine katkı sağlayacak herhangi bir eylemin içinde olmadığını öne süren Akdoğan, isminin iradesi dışında sözde atama listesine yazıldığını, bilgisi dışında gelişen bu durumdan sorumlu tutulamayacağını iddia etti.
Akdoğan, "Atama listesine yönelik soruları, benim ismimi oraya yazan hainlere sormak lazım. Listenin, mesleğe yeni başlayan, genç ve tecrübesizlerden oluştuğu görülüyor. Darbenin başarılı olması halinde darbecilerin istediklerini yaptırabilmek için böyle bir tercih yapıldığını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Askeri hakimlik giriş sınav sorularını önceden temin ettiği iddialarına da değinen Akdoğan, bu konuyla ilgili bilirkişi raporunun gerçekleri yansıtmayan bir anlayışla hazırlandığını, sınavı hakkıyla kazandığını söyledi.
Akdoğan, ByLock kullanmadığını iddia ederek, tahliyesini istedi.
Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.
AA