Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Bolu'daki emniyet yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 73 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Bolu Adliyesi'ndeki mahkeme salonlarının yeterli olmaması nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'nda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Tutuklu 30 sanık, polis ekiplerinin güvenlik önlemleri altında salona getirildi. Duruşmada, tutuksuz yargılanan bazı sanıklar da yer aldı.
Duruşma, sanıkların savunmalarıyla devam etti.
Üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade eden tutuklu sanık Cahit Sağlar, örgütle kızını okula gönderirken tanıştığını belirtti.
Sağlar, "Bu dönemde veli toplantıları düzenleniyordu. Bu toplantılara katıldım ve ardından sohbet toplantılarına katıldım. Yapıyla ilgili bildiklerimi samimiyetle paylaşmak ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum." şeklinde konuştu.
Sağlar, 2014 yılında Bolu'ya atandığı dönemde örgütün İmdat Çiftçi vasıtası ile kendisiyle iletişime geçtiğini anlatarak, "Ben Halil İbrahim Zor ve Musa Oğuz üçlü grup oluşturarak kod adı Ahmet olan şahsın sohbet imamlığında yer aldığı toplantılar düzenledik. 2016 yılı ortalarına kadar ayda 1-2 kez toplantılar devam etti. Bu toplantılarda tamamen dini sohbetler konuşulurdu. Örgütsel faaliyetler olmayan toplantılardı." dedi.
Örgütün gizli haberleşme uygulaması olan ByLock'un telefonuna "Ahmet" diye bildiği ama asıl isminin A.T. olduğunu sonradan öğrendiği kişi tarafından yüklediğini de ifade eden Sağlar, "Ahmet'in yönlendirmesi ile tutuksuz sanıklardan Halil İbrahim Zor ve tutuksuz yargılanan Musa Oğuz'un da olduğu ortamda bu programı indirdim. İsmi geçen şahıslar kendi iradeleri ile bu programı yüklediler ve kullandılar. Biz indirdiğimiz program ile sadece dini içerikli mesajlar paylaşıp hal hatır sorardık. Fethullah Gülen'in haftalık vaazları ve hadisler paylaştığımız da olurdu." diye konuştu.
Tutuksuz sanık Cemalettin Küçük ise FETÖ ile Ankara'da görev yaptığı esnada dini sohbet ve toplantılara katılmak amacıyla tanıştığını söyledi.
Cemaat olarak gördüğü bu yapının toplantılarına sürekli katıldığını anlatan Küçük, "Önceden dini sohbet yapılan ve ibadet edilen toplantılarda dershanelerin kapatılma sürecinden sonra siyaset içerikli ve hükümetin icraatlarını kötüleyen söylemler yapılmaya başladı. Ben bunları uygun görmediğim için sürekli karşı çıktım ve aksi yönde ifadeler kullandım." dedi.
Küçük, 2013 yılının son aylarında katıldığı bu toplantıların birinde sohbet hocası olan ve emniyet yapılanmasının mahrem imamlarından olduğu gerekçesi ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan bir soruşturmada yargılanan Süleyman Ersöz'ün bazı ifadelerine karşı geldiğini belirterek, "Süleyman Ersöz bir toplantıda bize hitaben hükümetin yaptığı yolsuzluklarla ilgili bilgilerinin olduğunu ve bu konuda ellerinde belgelerin de olduğunu söyledi. Ben de 'cemaat mensubu polisleri bu iş için mi kullanıyorsunuz' dediğimde aramızda tartışma yaşandı. Bu olayın ardından hiçbir toplantıya katılmadım." ifadesini kullandı.
Söz konusu polis memurlarının toplantıya katılmadığı için kendisine sürekli tepki gösterdiğini kaydeden Küçük, "Tutuksuz sanık Ömür Kurt, beni gördüğünde cemaattekilerin benimle görüşmek istediğini söylemişti. Ben kabul etmemiştim. Yine Süleyman Ersöz bir görüşmemizde bana 'cemaatten yana olmayacaksan bari karşımızda da olma' demişti dedi. Ben onların söylediklerini kabul etmedim. Suçsuzum, beraatimi talep ediyorum." şeklinde konuştu.
Tutuklu sanıklar Uğur Öztürk, Musa Oğuz, İsmail Şimşek, Halil İbrahim Zor, Ceren Ahu Karabay ve Canan Bozdağ'ın tahliyesine karar verildi.
Öte yandan dava açıldığında firari olan Memduh Uysal'ın da tutuklanarak duruşmaya getirildiği görüldü.
Duruşma diğer sanıkların dinlenmesi için ertelendi.