Kırklareli'nde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 49 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in Kırklareli'nde vaizlik yaptığı dönemde kullandığı evi terör örgütü üyelerinin "bülbül yuvası" olarak adlandırarak, burayı gezenlerden örgüt adına para topladığı bilgisine yer verildi.
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgüt adına faaliyet gösterdikleri iddia edilen 30'u tutuklu, 1'i firari 49 kişi hakkında hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, örgütün "il imamı", "il abisi" ve "il ablası"nın da aralarında bulunduğu sanıkların, "Silahlı terör örgütü yöneticiliği" ve "terör örgütü üyeliği" suçundan cezalandırılması isteniyor.
İddianamede, Gülen'in 1965 yılında Kırklareli'nde vaizlik yaptığı dönemde kaldığı ve örgüt tarafından "bülbül yuvası" diye tabir edilen ev ile örgütün kız öğrenci yurduna ilişkin bilgiler de bulunuyor.
"BÜLBÜL YUVASI"NI GEZDİRİP PARA TOPLADILAR
Farklı şehirlerden kente gelen örgütle bağlantılı kişilere "bülbül yuvası" olarak adlandırılan ev gezdirilerek örgüt adına para toplandığı bilgisinin yer aldığı iddianamede, ev ve yurdun tutuklu sanık emlakçı H.O'nun sorumluluğunda olduğunun tespit edildiği kaydedildi.
Ev ve yurdun bütün masraflarını örgüte finans kaynağı sağlayan ve kanun hükmünde kararname ile kapatılan Kırklar Özel Eğitim Hizmetleri AŞ. tarafından karşılandığı belirtilen iddianamede, sanıklardan H.A'nın bu konuya ilişkin beyanı ise şöyle:
''1965 yılında Fetullah Gülen'in Kırklareli'nde görev yaparken kalmış olduğu ve 'bülbül yuvası' olarak bilinen ev zamanında birileri tarafından kiralanmış. Kirası Kırklar Özel Eğitim Hizmetler AŞ. tarafından ödenirdi. Bu yerin elektrik, su gibi giderleri H.O adınadır. Kırklareli'ne il dışından gelen iş adamları bazen il imamı Ş.B, yardımcısı A.T, bazen de evden sorumlu olan H.O. tarafından 'bülbül yuvasına' getirilir ve gezdirilirdi. Gelen kişilere 'Hocamız burada kalmış hatta buraya onun anısına bir yurt yapıldı ve annesi Refia hanımın ismi verildi' denilerek eve ve yurda maneviyat yüklenerek hizmet adına yardım ve para talep edilirdi.''
TERÖRİSTBAŞI GÜLEN'İ "BOŞ KOLTUK'' TEMSİL ETMİŞ
"Sohbet toplantıları"nın öğrenci yurtları ve dershanelerinde her hafta salı günü gerçekleştirildiğini kaydeden H.A, odanın her yerini görebilecek şekilde konuşlandırılan "boş bir koltuğun'' ise örgüt elebaşı Fetullah Gülen'i temsil ettiğini anlattı.
İddianamede, örgüte ait öğrenci yurtları, dershaneler ve evlerde gerçekleştirilen "sohbet toplantıları"nda il imamı Ş.B. tarafından örgüt elebaşı Gülen'in vaazlarının bulunduğu videoların izletildiği, hükümet aleyhine bedduaların yapıldığı, "hayır işleri" adı altında "sohbet ve toplantı"lara katılan örgüt üyelerinden himmet ve yardım toplandığı belirtildi.
Ayrıca iddianamede, "il imamı" tarafından örgüte üye kazandırılması, örgütün daha çok güçlendirilmesi için örgüt yöneticilerine baskı yapıldığı bilgilerine de yer verildi.
BYLOCK KULLANDIKLARI BELİRLENDİ
İddianamenin sonuç bölümünde, sanıkların örgütün "sohbet ve toplantıları"na katıldıkları, örgüte maddi destek sağladıkları, örgütün kurum ve kuruluşları ile bağlı dernek ve sendikalarında çalıştıkları, bazılarının gizli haberleşme programı "ByLock" programını kullandıkları tespitine yer verildi.
İddianamede, sanıklardan bazılarının Bank Asya'da bulunan mevduat hesaplarına, 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonraki dönemde, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla genelde üç ay hesapta kalacak şekilde para yatırdıklarının belirlendiği kaydedildi.
"Silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 10 yıldan 15 yıla ve "terör örgütü üyeliği" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen sanıklar, 4 Aralık'ta hakim karşısına çıkacak.