FEYZİ HALICI İLE SOHBET -5 –

A.Cenap Kendi

GÖNÜL PENCEREMDEN

Geçen haftaki yazımızı tekerrür eden Tarihin  acı hatıraları ile bitirmiştik.Sıra gelmişti Gariplerden başlayıp sırası ile Parsana, Tarla mahallesi,  Sille yolu , Doğanlar  semti, Musalla Bağları,  Karacığan  , Araplar,  Sedirlere doğru uzanıp  bu semtlerin   Üzüm  bağları, bahçeleri,  on iki ay akan çayları, omzuna heybesini asıp  çarşıya inen erkeklerin  giyimleri, şaçları sakalları,, Hamam halvetlerinde – Keçe – tepen  insanlarını anlatmak, Çay suyunda  Tokuç ile çamaşır yıkayan kadınların  perişan halini, Kışın evlerin damına yağan karları kürüyen delikanlıların  çektiklerini, Sokak çeşmelerinin donduğu günleri,   elektriğin yok zamanında  lamba ışığında çorap ören, çehiz hazırlayan  gelinlik kızları, gündüzlü geceli odun sobasının ısıttığı odada toplanan ev halkını, yedikleri tirit pilavları,  geceleri  hele misafir var ise yer sofrasına   konan Büzgülü üzüm hevenklerini, envai çeşit kavurga,Pestil,  Pekmez sucuğu,ceviz badem  gibi Kenevir helvası gibi Arabaşı gibi  Allah ne verdi ise  kaleme almak için  tefekküre dalıp  yazımın profilini çizmeye çalışırken :

Bir de baktım ki, sevgili dostum,  kıdemli kalem arkadaşım, medarı iftiharımız  Can simidimiz,  Seyit Küçükbezirci  kardeşimiz  sanki benim kafamdan geçenleri  okumuş gibi  MEMLEKET Gazetesindeki  köşesinde  16  Eylül 2013  Perşembe günü  benden evvel  davranıp ne varsa döktürüvermiş…Hay senden Allah razı olsun. Güzel de yazmışsın.

Bu tesadüfler çok tatlı hatıralardır. Seyit bey kardeşimizle buna benzer  bir tesadüf daha yaşadık  birkaç ay evvel.Hiç yoktan içimde bir iletişim oluşmuştu.Elime telefonu aldım  kendisini aradım hal hatır sormak için. Tam o sırada o da beni özlemiş  telefonda beni aramak üzere iken  benim sinyal duyulmuş. Daha selamlaşmadan  “Vallahi sende bir şey var  ben de seni aramak üzere idim”Demesin mi ?

 Dostum kalpten kalbe yol vardır. Bu türlü iletişimler   gizli tezahüratların bir nişanesidir.

Gelelim FEYZİ HALICI  ile sohbete.  Garipler ile İstasyon çaddesi arasındaki  eski on üçüncü Alayın  konumlandığı  (Bu günlerdeki  Subay evi ) sahasının  doğuya doğru uzantısındaki  ŞEYH SADRETTİN KONEVİ  Türbesi  cıvarındaki  irili ufaklı tarihi kalıntı Mezar ve yatırların  manevi değerlerle bilinen  Kerametlerinden gelecek nesillere bilgiler aktarılmak  üzere  TURGUT BEY mezarlığından  bahsederek dünkü ve bu günkü  durumlarını tanıtmaya  ve anlatmaya çalışacağız.

 

                                                   Devamı haftaya         

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.