Anadolu’ya mahsus Türk Kültürü’nün içinde yaşamış var olmuş yerine göre düşündüren yerin göre güldüren fıkra zenginliği ile edebiyatımız cidden muhteşemdir.
Musikisi ile, hikayeleri, destanları, şiir ve fıkraları, örf ve adetlerimizle bağlı olarak doludur. Binlerce yıl öncesini günümüze alır getirir.
Bu kültür diğer bir deyişle geçmiş zamanın mayasıdır. İşte bu sütunlarda bu mayalardan topladıklarımızı örnekler vererek sizlere aktarmaya çalışıyoruz.
SEBEBİ BASİT
Adam yüz yaşına basmış. Doğum günü kutlanırken yanındakiler uzun ve sağlıklı yaşamın sırlarını sorar. ‘Çok basit’ der. Anlatır, ‘Gençliğimde sigara içmedim. İçki içmedim, nefsimi ve vücudumu yıpratmadım. Seksüel konularda kadınlarla ilgilenmedim. Ta ki evleninceye kadar.’
ZEKİ ERKEKLER
Genç kadın hayranı olduğu bir erkeğe sorar. -Zeki erkeklerden iyi koca olur mu? Adam hemen cevabı yapıştırır, “Zeki erkekler hiçbir zaman evlenmezler ki”
ARADIĞIN EŞEK ORADA
Ünlü filozof Farabi çok kalabalık bir topluluğa musiki hakkında önemli bir konuşma yapmaktadır. Bir ara kalabalığın arasından kalkıp gelen birisi Farabi’ye, “Efendim bir eşeğim vardı, onu da kaybettim. Cemaate bir söylesen gören varsa haber versin” der
Farabi lafını yarıda bırakıp topluluğa hitap eder, ve der ki, “Ey cemaat içinizde musikiden anlamayan, güzel söz ve çalgısı karşısında zevk almayan birisi var mı”
Kalabalığın içinden birisi ayağa kalkar. Boynunu bükerek, ‘Ben’ der.
Farabi eşeğini arayan adama döner ve İŞTE ARADIĞIN EŞEK ORADA ‘ diye cevap verir.
TEZEK
Adam karısı ile birlikte seyahate çıkar. Yolları bir köye düşer. Kadının gözü bir ara evlerin duvarlarındaki yapışık kabartılara ilişir. Merak edip kocasına sorar, bunlar nedir diye. Kocası, “Tezek, yani inek pisliği” cevabını verir. Kadın şaşırmıştır. İnekler duvara acaba nasıl yapıyorlar diye kocasına inanmak istemez.