Filistinle Dayanışma Mitingi

Fahri Kubilay

Filistinle Dayanışma Mitingi’nin ardından…

                                                                                                                       

Mazlumder Konya Şubesi öncülüğünde sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle düzenlenen Filistin'le Dayanışma Mitingi’ne katılan binlerce Konyalı gibi biz de Seydişehir’den  bir otobüs dolusu insanla katıldık. İsrail'i protesto mitinginde çorbada tuzumuz olsun misali yerimizi aldık.

Öncelikle Mazlumder Konya Şubesi’ni ve emeği geçen herkesi böyle bir miting tertip ettikleri için kutluyorum. Mitingin zamanlaması, içeriği, işleyişi ve tertibi mükemmeldi.

Bugüne  kadar o alanda birçok mitinge katıldım. Zamanlama açısından böyle bir miting düzenlemek, hem cesaret istiyordu hem de toplumsal duyarlılığı göstermek açısından gerekliydi. Tüm hazırlıklar yapılmış canlı yayın araçları yerlerine konuşlanmış, pankartlar bastırılmış, şapkalar hazırlanmış, organizasyon görevlilerince sloganlar önceden belirlenmişti. Miting alanında bulunanların yapacağı tek şey belirlenen sloganları kalbi ile tasdik diliyle ikrar etmekti.  Tekbirler ve "Siyonizm’e Ölüm, Filistin'e Özgürlük", "Filistin Canımız Feda Olsun", “Hamas’a selam, direnişe devam” gibi sloganlarla miting alanı inliyordu.

Miting, amacına uygun şekilde devam ediyordu. Duyguların zirvede olduğu bir anda miting alanında hava bir an değişti, yönlendirildikleri hallerinden belli birileri, sloganları değiştirmeye konuşmacılara  engel olmaya başladılar… Toplanma amacının dışındaydı davranışları…

Afişleri, dövizleri, sloganları farklıydı. Belli ki mitinge destek vermekten daha çok ortalığı karıştırmaktı amaçları… Filistin destekten daha çok, kendi partilerinin kendi derneklerinin vs söylemlerini öne çıkarmaya başladılar.

O ana kadar büyük bir içtenlikle takip ettiğim mitingde bir anda moraller bozuldu. Miting alanından hemen ayrılmak istedim ama sabrettim…

Bu vesile ile olayın bedbin kahramanlarına söylemek istediğim birkaç sözüm var.

Sizlerde kompleks mi var?

Şunu mu demek istiyorsunuz: Türkiye’de İslam’ın sesi ve her şeyi biziz. Bizden başka hiç kimse bu işe sahiplenemez. Bize uymak zorundasınız. Bizim söylediklerimize uymazsanız, oyununuzu bozarız. Bizden habersiz iş yaparsanız biz böyle yaparız.

İslam adına ne yapılırsa biz yaparız bizden başkası bu işi yapamaz.

Biz her şeyi biliriz. Ağabeylerimiz ne derse o olur. Diğerleri çoluk çocuktur.

Bizi dinlemeyenler batının uşaklarıdır.

Arkadaşlar; orada telin edilen kim? Kime destek veriliyor?  Belirli bir partinin belirli bir grubun sloganlarını atmak onların pankartlarını taşımak o partiye o cemaate hakaret değil midir?

Can alıcı noktalarda, birlik beraberlikten siz neyi anlıyorsunuz? Sizin etrafınızda toplanmayı mı? Asgari müştereklerde buluşmamayı mı?

Tali meseleleri bir kenara koyup asli meselede birleşmemeyi mi?          Bu kadar tahammülsüzlük niye? Sizin ölçünüz ne? Hiç Allah’tan korkmuyor musunuz? Bu haset niye?

Parti olarak sizin yaptıklarınızı en marjinal partiler bile yapmıyor. Şöyle bir etrafınıza bakmanız hayrınıza değil mi?

Bu görüşlerinizle daha çok kime hizmet ediyorsunuz? Birileri bunu size söylemiyorsa sırf utancından kardeşlik hukukundan dolayı söylemiyor.. Haberiniz ola…

Konuşuyorsunuz.  Ama konuştukça batıyorsunuz. Farkında mısınız?.

Şimdilik kardeşlik hukuku içerisinde fazla şeyler söylemek istemiyorum.

Ama! Bilinsin ki!

Söylenmeyecek anlamına gelmesin…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.