Haftada birkaç defa muhatap olurum onunla…
Hayat doludur…
Neşeli cümleler kurar…
Moral verir.
Can sıkıntını alıp götürür.
Yaşadığı kötü bir an, her ne ise, yaygın tabirle ‘reset’ atar…
Asla somunu attırmaz…
Heyhat, lakin bu sefer başka…
***
“Alo, dinliyor musun” diyor, kendisinden beklemediğim bir sertlikle…
“Dinliyorum dinliyorum”…
“Alaaddin Düğün Salonu’ndan çıkıyoruz. Burada yol çalışması yapılıyor. Gelin ve damat aşağıya kadar yaya inmek zorunda kalıyor”…
Onu bu, bu kadar kızdırmış olamaz…
İnşallah çalışmalar çabuk zamanda biter de, gelin ve damatlarımız, mürüvvete ererlerken böyle bir eziyete katlanmazlar…
“Bak azizim, olay sadece bu olsa iyi. Başımıza ne geldi, bir dinle”…
Mecburen dinliyorum…
Nikâh bitmiş, gelin ve damat el ele çıkmışlar düğün salonundan…
Yol yok, aşağıya kadar çaresiz ‘romantik’ bir yürüyüş yapacaklar…
***
Birden etraflarını ‘çocuklar!’ sarmış…
Damat durumdan acilen kurtulmak için cebinden bir şeyler çıkarıp vermiş…
Bu çocuklar başka…
Liranın hesabını biliyorlar.
“Bu yetmez” demişler.
Yeterdi, yetmezdi derken ‘çocuk!’ cebinden çıkardığı bıçağı göstermiş ahaliye…
***
Ağabeyimizin kan beynine sıçramış…
“Oğlum bak git” demiş ya, karşıdakinin ‘oğlumdan’ anladığı yok.
“Hemen polisi aradım” diyor.
Hah çok iyi yapmışsın, dedim…
“Dur dinle” dedi.
“Polise Alaaddin Tepesi’ndeki düğün salonundayız. Çocuklar bıçak çekiyorlar” demiş…
“Polis, “Alaaddin Tepesi nerede?” demez mi?”
Demiş…
Zaten polise Alaaddin Tepesi’nin, onun üzerindeki düğün salonunun nerede olduğunu anlatıncaya kadar, malum çocuklar savuşmuşlar…
***
Böyle bir şey olur mu?
Bence olmaz.
155’teki polis arkadaşlar kendilerine bir ihbar geldiğinde elbette ‘açık adres’ alabiliyorlarsa alırlar…
Lakin, Mevlana’yı, Alaaddin Tepesi’ni, İnce Minareyi, Meram’ın tarihi köprüsünü, Tekke’yi, Sille’yi, Arapoğlu Makası’nı, Üçler’i, ‘şıp diye’ bilirler…
Alaaddin Tepesi’nde de bir tane düğün ve toplanma salonu vardır, onu da bilirler…
Hatta polisler bana kalırsa bu ‘çocukları da’ iyi bilirler…
Kültürpark’ı aynı durumdan kurtararak ailelerin huzur içinde girdiği bir yer haline getiren Büyükşehir Belediyesi ve Konya Polisi’nin aynısını Alaaddin’de de başaracağına inanıyorum.
Ama bunun için benim gibi boş boş fink atmak yetmez.
Devriyelerin artırılması faydalı olur.