Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde teröristlerce açılan taciz ateşi sonucu şehit olan 25 yaşındaki 1 çocuk babası Piyade Sözleşmeli Er Mevlüt Yoğurtçu Ahmet Hamdi Akseki Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Pursaklar Şehitliği'nde toprağa verildi.
Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde görev yapan Piyade Sözleşmeli Er Mevlüt Yoğurtçu şehit oldu. Ankara'daki Ahmet Hamdi Akseki Camii'nde, ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazına Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Ankara Valisi Vasip Şahin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Ankara İl Emniyet Müdürü Servet Yılmaz, Kuvvet Komutanları, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, ailesi, yakınları ve arkadaşları katıldı.
Şehit Mevlüt Yoğurtçu'nun al bayrağa sarılı naaşı namazın ardından defnedilmek üzere Pursaklar Şehitliği'ne götürülerek, dualarla toprağa verildi.
Fırat Kalkanı Harekatı şehidi Piyade Sözleşmeli Er Mevlüt Yoğurtçu'nun acı haberi, Ankara Keçiören'de yaşayan eşine ve Altındağ'daki babaevine sağlık ekipleri eşliğinde ulaştırıldı. Taziye evlerine ziyarette bulunan mahalle sakinleri acılı aileyi yalnız bırakmadı.
3 GÜN SONRA İZNE GELECEKTİ
Kurulan taziye çadırlarında şehit için Kur'an-ı Kerim okunarak, dualar edildi. Ailenin tek evladı olan Yoğurtçu'nun 2 yıldır evli olduğu öğrenildi. 5 yıldır görevde olan Yoğurtçu'nun 11 aylık bir erkek çocuğu olduğu, çatışmadan 8 saat önce eşiyle telefonda görüştüğü ve 3 gün sonra Ankara'ya izne geleceğini söylediği öğrenildi.
"BELKİ BEN DE ŞEHİT OLURUM" DERDİ"
Şehidin akrabalarından Mahir Yılmaz, Mevlüt Yoğurtçu'nun hep şehitlik mertebesinden söz ettiğini söyleyerek, "Şehidimiz bir kere buraya izne gelmişti. O zaman görüşmüştük. Geliyordu gidiyordu hep, ailesiyle görüşüyordu. İzne geleceğini duydum. Ailesi buradaydı. Bir tane erkek çocuğu vardı. 2 senedir evliydi, çocuğu vardı. 5 senedir görev yapıyordu. Çok centilmen bir delikanlıydı. Lafını sözünü bilirdi. Büyüğünü küçüğünü sayardı. Doğduğundan beri tanırdım, çok efendiydi. "Belki ben de şehit olurum" derdi. Takdiri ilahiymiş demek ki" dedi.
Şehidin bir diğer yakını Nevzat Taban, "Şehidimizi en son bundan önceki Kurban Bayramı'nda görmüştüm. Ailesiyle devamlı irtibat kuruyordu. Hatta 6 saat önce aramış ailesi ama haber alamamış. Ailesi burada oturuyordu. 7-8 aylık bir bebeği vardı" ifadelerini kullandı.