Fıtığa ameliyatsız çözüm!

Günümüzde insan hayatında en çok rastlanılan rahatsızlıkların başında gelen bel ve boyun ağrıları, manuel tedavi sayesinde son buluyor...

Bel ve boyun ağrıları günümüzde çok sık karşılaştığımız sorunların başında geliyor. Birçok sebebi olan bu ağrılar zamanla kronikleşerek hayat kalitesini de düşürüyor. Özellikle bel ve boyun fıtığından kaynaklanan ağrılar, ilerleyen vakalarda oldukça ızdırap verici durumlar oluşturabiliyor. İlk çarenin ameliyat olmaması gerektiğini söyleyen Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, iyi bir muayene sonrasında doğru yapılan tedaviyle bu ağrılardan ameliyat olmadan kurtulabileneceğini ifade etti. Şahabettinoğlu, beldeki ağrı bacağa vuruyorsa, bacaklarda karıncalanma, uyuşma, kasma hissi bulunuyorsa ve bel hareketlerinizde kısıtlılık mevcutsa bel fıtığı olabileceğini söyledi. Boyun ve kollarda ağrı, ellerde uyuşma, baş dönmesi gibi belirtilerin bir veya birkaçı var ise boyun fıtığı olunabileceğini kaydeden Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, derhal bir fizik tedavi uzman doktoruna muayene olunması gerektiğini vurguladı.

Bursa’daki merkezinde hastalarına manipülasyon (manuel terapi) tedavisi uygulayan Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, ameliyatı en son çare olarak gördüğünü söyledi. Manuel terapi ile hastalıklı bölgeye birtakım bastırma, germe, döndürme, çekme gibi teknikler uygulayan Şahabettinoğlu, bu tedavinin yüzde 98 oranında başarıya sahip olduğunu kaydetti. Manipülasyon tedavisinin hafif vakalarda 2-3, orta vakalarda 4-6, ileri vakalarda ise 8-10 seans sürdüğünü söyleyen Şahabettinoğlu, bu tedavinin masaj ile ilgisi olmadığını, klasik Batı tıbbı tedavisi olduğunu ifade etti. 

Her ne kadar teşhis için MR istense de MR‘da görülen her fıtığın şikayet sebebi olmayabildiğine dikkat çeken Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uz. Dr. Şahabettinoğlu, "Bel-boyun fıtıklarının çoğu kez omurga çevresindeki yumuşak dokularda ağrı, spazm, gerginlik, hareket kısıtlılığı, eklem kireçlenmesi, eklem kilitlenmeleri yada kol-bacak eşitsizliğiyle birlikte görülebilir. Ağrı hastanın yaşam kalitesini oldukça düşürdüğü için bundan hemen kurtulmayı ister. Ancak ilk başlarda iyi gelen ağrı kesiciler, uzun sürelerle kullanılırsa hastalığı kronikleştirir. Oysa ağrı alarmdır, vücudumuzun dilidir ve bize bir problem var demektedir. Bu yüzden önceliğimiz ağrıyı gidermek değil, ağrının kaynağını bulup tedavi etmektir" diye konuştu

Sağlık Haberleri

Türk Kızılay’dan AIDS iddialarına ilişkin açıklama
Koenzim Q10 Yok Sakatat Tüketin
Karapınar’da Dünya Diyabet Günü etkinliği
Mantarların Sağlık Üzerindeki Mucizevi Etkileri
Egzersiz ne zaman yapılır?