Şehrimizde Fotoğraf Sanatı ve Bir Usta Reha Bilir
Şehrimizde fotoğraf sanatı 1996 yılında KONFAD Konya Fotoğraf Amatörleri Derneği’nin kurulmasından sonra hızla gelişti. 1996 yılında KONFAD’ı kurarken yönetimi oluşturmakta bile zorlanmış, fotoğrafla hiç ilgisi olmayanı bile yönetime almak zorunda kalmıştık. Bugün ise hem sayı olarak hem üretilen eserlerle ülkemizde çok önemli bir yere geldi şehrimiz fotoğrafçılığı. Ülkemizdeki yarışmalarda olsun, uluslar arası yarışmalarda olsun iyi dereceler alıyor sanatçı arkadaşlarımız.
Şu anda iki fotoğraf derneği faaliyette. Bildiğim kadarıyla üniversite bünyesinde iki fotoğraf topluluğu var. Benim gibi tek başına çalışanların dışında gruplar da var. Örneğin fotoğrafçı arkadaşlarımız A. Kuş, İ. Dıvarcı ve Fevzi Şimşek son yıllarda çok önemli eserlere imza attılar.
Reha Bilir, sadece ülkemizde değil uluslararası çapta bir fotoğraf sanatçımız. Uluslararası fotoğraf sanatçısı AFİAP ünvanına sahip. Elliyi aşkın ödülün sahibi ve büyük yarışmalarda seçici kurul üyeliği yapıyor. Gençlerin eğitilmesi, şehrimizde fotoğraf sanatının daha da ileri gitmesi için uğraş veriyor. İnanıyorum ki onun çabaları sayesinde şehrimiz fotoğrafçılığı daha ileri seviyelere çıkacak.
Bilmiyorum fotoğraf camiası ne düşünüyor ama Reha Bilir ustanın yaptığı iki şey bana ters geliyor.
Biri ne işi kuzularla kırkılmaya çıkması.
AFİAP ünvanına sahip, büyük yarışmalarda ülkemizin önde gelen sanatçıları ile seçici kurul üyeliği yapmış, fotoğraf sanatında otuz yılı devirmiş bir ustanın her yarışmaya katılması ne kadar doğru, ne kadar etik?
Reha Bilir, Yeni Meram Gazetesi'nin açtığı fotoğraf yarışmasında sanatın büyük ustalarından İzzet Keribar ile birlikte seçici kurul üyesi ama aynı Reha Bilir İzzet Keribar’ın seçici kurul üyesi olduğu başka bir yarışmaya yarışmacı olarak katılabiliyor.
Ustamız Aydın Belediyesi’nin açtığı yarışmada bir yarışmada birinci oldu. Bundan ayrıca sözedeceğim.
Safranbolu Kaymakamlığı’nın 9. geleneksel fotoğraf yarışmasında siyah/beyaz bir fotoğrafıyla sergileme ödülü almış. SKF'nın yarışmasında teşekkür almış, Boyner-Fotoğraf Dergisi yarışmasında bir sergileme almış. Diyeceğim şu, sanatçımız girdiği her yarışmada ödül bile alsa bu ödüllerin onun sanatına katkısı ne olacak?
Bilgisayar üzerinde oynanmış fotoğrafların fotoğraf olup olmadığı bu tür fotoğrafların yarışmalara alınıp alınmaması, alınsa bile ayrı bir kategoride değerlendirilmesi tartışılan bir konu.
Prof. Sabit Kalfagil, Fotoğraf Dergisi’nin Aralık-Ocak 2008 sayısında “Dijitale geçtiniz mi?” Başlıklı yazısında “…fotoğraf, jilet kadar ince bir zaman dilimini kullanır. Bu özelliği ile fotoğraf tek kare işidir. Bir öncesini, bir sonrasını aratmayacak tek kare.” diyor. Aynı yazının bir başka yerinde ise “Bir fotoğrafın söyleyeceği söz tek karede anlaşılmamışsa ya fotoğrafçı yeterli değildir ya da fotoğraf dili bu anlatıma uygun değildir.” diyor. Bu yargılara katılmamak mümkün değil.
Reha Bilir fotoğraf üzerinde bilgisayarla oynamayı çok seviyor. Aydın Belediyesinin yarışmasında birinci olduğu, “Son Yağmur” adlı resimde böyle bir çalışmanın ürünü. Resim olduğunu özellikle belirtiyorum, değişik anların bilgisayar ortamında bir araya getirildiği böyle bir görüntüye başka ne ad verilir bilmiyorum. İşin garibi bu yarışmada dereceye giren bütün eserler fotoğraf değil birer resim.
Fotoğraf sanatçılarının büyük çoğunluğu tek karenin zevki ve verdiği keyif için uğraşıyor ama bunların girdikleri yarışmalarda hiç şansları yok çünkü bilgisayar üzerinde üretilen resimlere karşı baştan yenik durumdalar.
Siyah/beyaz renkliye, renkli dijitale yenik düştü.
Tek kareciler de bilgisayarcılara.