Bu yaz tatilimde hem aracımı değiştirmeye hem de Ayasofya , Topkapı Sarayı, Yere batan sarnıcı, Panoroma 1453, MiniaTürk, Koç müzesi, Pier Lotiyi gezelim Eminönü’nde balık ekmek İstiklal Caddesi’nde Şampiyon Kokoreç’te kokoreç yiyelim çocuklarımıza ve kendimize iyi bir kültür yüklemesi yapalım ayrıca ilk Teravih namazını Sultanahmet’te kılalım, Eyüp’te sahur yapalım ve mübarek Ramazan ayımıza İstanbul’da girelim dedim, dedik ama…
Bildiğiniz gibi 17.07.2012 tarihinden itibaren İstanbul’da boğazlardan geçiş ücretsiz oldu. Bende ailemle birlikte 17.07.2012 tarihinin sabahı FSM köprüsünden geçtim. Nasıl geçtim tam 2 saat 10 dakikada geçebildim. Emin olun, bir mecliste, her hangi bir toplulukta otururken eğer birisi İstanbul’a üçüncü köprüye ne gerek var derse, tüm samimiyetimle söylüyorum o meclisi anında terk edin gerçekten terk edin ve o arkadaşla da bir daha mümkünse muhattap olmayın, görüşmeyin. Yahu bırakın üçüncü köprüyü beşinci köprüye ihtiyaç var. Üstüne üstlük bizde bu kadar lükslük, bu kadar vurdum duymazlık olduktan sonra 10. köprüyü yapsan bile oda malum trafikten tıkanır her halde.
TC Karayolları ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yapmış olduğu araştırmada, İstanbul’daki köprülerden geçen araçları inceliyorlar. Araçların içinde tek kişi olup geçenlerin oranı yüzde 67 imiş. Ve bu oran hafta sonu da hiç düşmüyormuş, yani 100 aracın 70’i boğazı tek kişi geçiyor. Amerika’da bu oran dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olan New York şehrinde köprülerde % 30 bile değilmiş.
Amerika’da benzin bir dolar değil, bizde nerdeyse üç dolara yakın, Amerika’da insanların bir çoğu arabalarına sadece hafta sonları biniyorlar. Hafta sonu ailesiyle pikniğe, kayağa, kampa vs. giderken. Yani hiç bir şey, filmlerde gördüğünüz gibi değil, evin annesi bir arabayla çocukları okula bırakacak, evin babası arabayla işe gidecek büyük oğlu ve kızı kendi arabalarıyla okula gidecekler vay vay vay, kesinlikle New York’ta işler öyle değil… Amerika’da insanlar toplu taşıma araçlarını otobüs, metro, metrobüs vs. kullanıyor. Hemen aklınıza bizdeki toplu taşıma araçlarının yetersiz olduğu gelmiş olabilir. Acaba kaçımız belediyelere gidip bu konuda baskı yaptık, otobüsleri iki katına çıkarın diye, sefer sayılarını çoğaltın diye, hangimiz belediyeye gittik. Bırakın belediyeyi muhtara gidip toplu taşıma araçları ile ilgili sıkıntıları dile getirmemişsinizdir. Neden çünkü neredeyse hepimiz araçlarımızla işimize gidiyor ve geliyoruz. Orası İstanbul Esat bey demeyin. Ben Konya, Yazır mahallesinde oturuyorum. Yani Otogarın orası, sabahleyin çarşı merkeze giden araçların neredeyse tamamı bir kişi, karısı bir arabayla, kendi bir başka arabayla işe gidiyorlar. Acaba hangimiz rahatlığımızdan ve lükslüğümüzden ödün verebiliyoruz. Benzin 4 lirayı geçti. Mazot 3 lirayı geçti, LPG 2 lirayı geçti, acaba Türkiye’de akaryakıt, 1 lira olsa ya da 1 dolar olsa acaba pikniğe kaç arabayla ya da kaç silindirli arabayla gideriz. İşe kaç motor gücünde ve silindirli arabalarla gideriz. Hoşca sağlıcakla kalın ama en önemlisi ev ve ülke ekonomisini düşünen adam gibi adam kalın.