Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin etkinlikleri malum; yıl boyu devam ediyor…
Belediyelerin etkinliklerinden bahsedip; yapılanın edilenin kritiğini yaparken TYB’yi de unutmamak gerekiyor…
Benim için TYB yazısı yazmak kolay değil…
Ne de olsa insan kendi fotoğrafına bakarken güzel yanları görüyor/görmek istiyor…
Oysa muhakkak ‘kadı kızında olan’ kadar kusur vardır her işte…
Zaten TYB Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu da “Gücümüz nispetinde iş yapıyoruz” diyor hep…
2008 yılı Mart ayından itibaren hemen her cumartesi bir program düzenlenmiş.
Bu yıl yapılan programların sayısı 10’u bulmuş…
Bu arada Zeki Oğuz’un fotoğraf sergisi ve TYB Karikatür Kursu öğrencilerinin karikatürlerinden oluşan sergiyi de ilave etmek lazım…
Odunpazarı’na gerçekleştirilen bir de gezi var…
Aslında güzel işlerine yıldız koyduğumuz belediyeler ve başkanları hizmet üretmekle memurdurlar… Beğendiğimiz her hadise başkanların sırtlarında taşıdıkları küfede zaten olması gereken bir ağırlık…
Çünkü karşılığını bir şekilde aldıkları bir koltukta oturuyorlar…
Şehre kattıkları itibar kadar kendileri de itibar kazanıyor ve merdiveni nereye dayamışlarsa oraya doğru yükseliyorlar…
Biz takdir ya da tenkit hakkımızı kullanıyoruz o kadar…
Şimdi bunları niye yazdığımı anlayacaksınız…
Çevre Haftası dolayısıyla Meram Belediyesi’nin “Yaşanabilir Bir Çevre İçin El Ele” konulu konferansı vardı…
Konferansın konuşmacısı İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kural’dı…
Orhan Kural bu toplantıda aslında belediye başkanlarını da kızdıracak sözler etti…
Kural’ın şu sözlerinin altına imzamı atıyorum:
“Ülkemizde tanıtılacak çok önemli insanlar var fakat hiçbiri destek almıyor. Ama Türkiye’nin bütün kaynakları futbola akıyor. Eğer bir yabancı futbolcu benim 7 bin yıllık maaşımı alıp bir gecede ülkemizden ayrılıyorsa ben bunu protesto ediyorum. Halkımın futbolla uyutulmamasını istiyorum. Arıtma tesisi ve çöp tesisi kurmaya para bulamayan bazı belediyeler maalesef futbola trilyonlarca kaynak aktarabiliyor.”
Şimdi; TYB Konya şubesinin tek gelir kalemi üyelerinden topladığı aidatlar.
Aslında, ‘Kamu Yararına Dernek’ olduğu için bağış kabul ediyor ve bu bağış da vergiden düşülebiliyor…
Fakat spora kendisini kaptıran büyüklerimizin TYB gibi kuruluşların faaliyetlerine maddi itibar göstermediklerini üzülerek gözlemliyorum…
Tarihi Şehirler Toplantısı gibi önemli bir organizasyona ciddi gelir kalemi ayıran Büyükşehir Belediyesi, TYB Konya Şubesi’nin kitabı olan “Konya’da Kültür ve Medeniyet”ten bir miktar satın alıp dünyanın dört bir yanından gelen konuklarına dağıtmıyor mesela…
“Bir kitap daha basın, bir yayım daha yapın, bir etkinlik daha düzenleyin” demiyor…
Konyaspor’un 1. Ligde kalması için yapılan mücadelenin binde 1’i sivil toplum kuruluşlarına maalesef gösterilmiyor…
Aynı ruhu paylaştığımız kültür müdürlükleri ne kendilerine itibar etmemiz için bir girişimde bulunuyorlar ne de itibar ediyorlar yapılan işe…
Yazık!
Şunu açıkça söyleyeyim: Kimse el uzatmasa da yapılıyor bu işler…
Rasim Özdenören, İsmet Özel, Ümit Meriç, Mustafa Armağan, Yusuf Kaplan, Mümtaz’er Türköne gibi daha birçok isim TYb’ye itibar edip Konya’ya geliyor…
Ne de olsa TYB yönetimi çalıştıkça engeller bir bir aşılıyor…
Meram Belediyesi’nin etkinliğinde konuşan Orhan Kural, futbolun halkın gerçekleri görmesini engellediğini söylemişti ya…
İşte gerçekler…
Konya büyüyecekse hep beraber büyümeli…