"Bir memleket serüveni"
Konya Aydınlar Ocağının düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde gazeteci Adem Alemdar Memleket Gazetesi'nin yirmi yıllık serüvenin anlattı. On beş yıl matbu olarak yayınlandıktan sonra varlığını internet mecrasında sürdürmek üzere basılı medya alanından çekilme kararı aldıklarını anlatan Alemdar “Başlangıçtan itibaren Konya basınına farklı bir bakış açısı getirmeyi, yazarlarımızda pek çok görüşü okurlarımıza sunmayı amaç edindik ve bunu başardık” dedi.
Eğitimci şair ve fotoğraf sanatçısı Hasan Karaca’nın okuduğu şiirle başlayan programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü yayın hayatına başladığı yıldan itibaren Memleket gazetesini ilgiyle takip ettiklerini belirterek, “Adem Alemdar o dönemde yaşanmış çok şeye vâkıf olmuş, yazdıkları kadar yazamadıkları da olmuş bir gazetecidir. O dönemde bolca hatıra biriktirmiş olmalı. Biz de bugün gazetenin yirminci kuruluş yılında Adem Alemdar'dan hatıralarını, bir memleket serüveni olarak dinleyeceğiz” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen gazeteci Adem Alemdar, biyografisine dair kısa bilgi vererek, “1972 yılında Abditolu köyünde dünyaya geldim. İmam Hatip Lisesi'ni 1992 yılında bitirdim. Üniversite sınavını kazanamayınca Mısır'a gidip iki yıl El Ezher'de Şeriat ve Hukuk okudum ama sınıfı geçmiş olmama rağmen Konya'ya döndüm. Nasip oldu, Selçuk Üniversitesi iletişim Fakültesi sınavını kazandım ve yükseköğrenime devam ederken Meram Belediyesi basın bürosunda işe başlayıp altı yıl çalıştım. 1995'ten itibaren akit gazetesinin Konya temsilciliğini aldım ve belediyedeki görevimden istifa ettim” dedi.
Yerel bir gazete çıkarma fikrinin 2003 yılından itibaren bir ateş gibi içine düştüğünü anlatan Alemdar, “Yedi arkadaş bir araya gelip bu fikirde birleştik ve ortak olduk. Benim hissem yüzde 35'e tekabül ediyordu ve ortaklarımızdan sadece ben gazeteciydim. 2004 yılının 12 Eylül günü gazeteyi yayın hayatına başlatma kararı aldık ama Pazar gününe tesadüf edince 13 Eylül’de ilk yayını yaptık” diye konuştu.
Yayın hayatına başlamadan önce İstanbul’dan baskı makinası satın aldıklarını da kaydeden Alemdar, “Bir gazetenin mutlaka matbaası olmalı diye düşünüyorduk ve halen aynı düşünceye sahibim. Fakat makinamız olmasına rağmen bu defa usta bulmakta epey zorlandık ve test baskısını bile zor yaptık. İlk gün, (Konya için yürek yüreğe) manşetiyle çıktık ve gazetemiz büyük ilgi gördü” dedi.
Memleket isminin nasıl ortaya çıktığını da anlatan Alemdar, “Masamızda epey isim önerisi vardı ama içimize sinmemişti. Ekibimizde bulunan Ahmet Aka (Memleket) ismini önerdi ve bu hoşumuza gitti. Böylece Aka gazetenin isim babası oldu. Logo çalışmasında da epey kararsız kaldık. Ben bu çalışmalardan bir ay kadar önce İngiltere’ye gitmiştim ve Guardian’ın logosu ve sayfa tasarımından etkilenmiştim. Memleket yazının yanına bir nokta koyarak Guardian usulü bir logo yaptık. Sade ve siyah beyaz başlık edebiyatçıları da heyecanlandırdı ve çevremizde toplanmalarına vesile oldu” diyerek sözlerini sürdürdü.
Habere yorum katan ve farklı bir tasarım uygulayan Memleket bünyesinde dönüşümlü elli yazarın bulunduğunu kaydeden Alemdar, “Pek çok değerli isme ilk defa yazı yazma imkânı sağladık. Farklı görüşlerde olduğumuz yazarlara bile yazdırdık ve birbirimize saygıda kusur etmedik. Yoğun çalışıyorduk ve evimize bile zor gidiyorduk” diye konuştu.
Memleket gazetesi ile yetinmeyip yeni yayın mecraları oluşturduklarını ve kısa zaman zarfında günlük gazetenin yanında aylık Memleket Dergiyi yayın hayatına kazandırdıklarını anlatan Alemdar, “Amacımız maddiyat olmadı ve farklı bir içerikler okuyucu ile buluşmaya gayret ettik. Memleket Dergi son yıllara kadar 150 sayının üzerinde yayın yaptı ve çok da sevildi. Süreklilik ve muhteva açısından Konya'da bir ilk olduğunu düşünüyorum. 2005'te itibaren de ilçelerde yapılanmaya başladık. 2005’de ilçelerde ofis açarak Bizim Kadınhanı, ardından Bizim Karapınar ve Bizim Çumra’yı çıkardık. Ilgın'da hazırlık yapıyorduk ki bir meslektaşımızın (Buraya girmeyin) tavsiyesiyle vazgeçtik. Sonra Ereğli’de yeşil logolu Yeni Ereğli’yi yayına kazandırdık. O kadar yoğun çalışıyorduk ki bunlarla yetinmeyip merkezde ikinci bir günlük gazete olarak Haberdar’ı çıkardık. Bu gazeteyi daha sonra, Memleket’in kuruluşunda ortak olduğumuz Harun Akgül’e devrettik ve Pusula adıyla halen yayına devam ediyor. Magazinin yayında dönemsel ekonomi ve fuar dergileri çıkardık, maçlar için ekler yayınladık, ihtifal Dergisi geleneğini başlattık” dedi.
Memleket yayın grubu bünyesinde aynı dönemde görev yapan pek çok gazetecinin halen Konya medyasında bir yayın grubunu yönettiklerine dikkat çeken Alemdar, “Uğur Özteke, Mehmet Ali Köseoğlu ve Ahmet Aka gibi isimlerle çalıştık.
Memleket gazetesini 15 yıl 2 ay matbu olarak yayınladıktan sonra 2019 yılının Ekim ayında matbu yayından vazgeçme kararı aldıklarını, gerekçeleriyle birlikte dile getiren Alemdar “ O günlerde basılı gazeteciliğin bittiğini düşünüyorduk ve resmi ilan hakkının dijital gazetelere verileceği şeklinde bir öngörümüz vardı ama bunda yanıldık. Görüşmeler neticesinde basılı gazetecilik hakkımızı, yayınlanan diğer gazetelere ücreti mukabilinde devredip internet gazeteciliğine yöneldik” diyerek konuşmasını sürdürdü.
Matbu yayıncılıktan çekildikten sonra beş yıldır memleket.com.tr'yi yayınlayarak gazetecilik alanında hizmete devam ettiğini anlatan Alemdar, “Zaten Konya’da profesyonel anlamda internet haber sitesini ilk biz başlatmıştık. Çok da ilgi gören bir siteydi ve 2013 yılında, üç editörümüzün maaşlarını Google gelirleriyle karşılıyorduk. Ertesi güne kadar haberin eskidiği bir dönemdeyiz ve biz de bu hızlı çağda dijital habercilik yapıyoruz” dedi.
FETÖ yapılanmasının gazeteleriyle bir dönem, kendilerine fark ettirmeden gazeteyle yakından ilgilendiğini anlatan Alemdar, “AKTİSAD’da çalışan biri yazarımız olmuştu ama örgüt yapılaşmasından habersizdik. Onun davetiyle Kenya seyahatine gittik ve dönüşümüzde bir yazı dizisi hazırladım. Sonra Ali Akın beni Amerika gezisine götürmek istedi ama kabul etmedim. Bir de dönemin Emniyet Müdürü ziyaretimize gelip, kendisini Marina’ya götürmemi istemişti. O mekân sonra FETÖ firarisi olarak yurt dışına kaçan Ali Akın’a aitti ve bir asgari ücret tutarında hesap ödemiştim. Belki bizi dönüştürmeye belki de açığımızı bulmaya çalışıyorlardı ama hamdolsun bir açığımızı bulamadılar. Sonra Cumhuriyet Savcılığı bize sık sık ceza vermeye, mahkemeye sevk etmeye başladı ve bu sebeple epeyce tazminat ödedik” diye konuştu.
Matbu gazetecilik döneminde hatıralar da nakleden Alemdar, “Asker darbe yapacak, söylemini diline dolayan biri bize sürekli dosya getirirdi. Sonra o şahsı 2007 yılında yürüyüş yapan ekibin içinde gördük. Etkili bir gazete çıkarıyor olmamız pek çok kesimin dikkatini çekmişti ve önümü<de arkamızda destekçi arayanlar olduğu gibi açığımızın peşine düşenler de oldu. Fetullah Gülen bana, 15 Temmuz Darbesinden önce, haberlerimizden dolayı doğrudan dava açtı yargılandık. Dava 15 Temmuz'dan sonra bitti ve kurtulduk. Darbe günü başarılı olsalardı, bizi de alacaklarından emindik, şükür ki başaramadılar” dedi.
2012 yılında Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığına seçilip bir dönem görev yaptığını da anlatan Alemdar, “O dönemde Türkiye’de yeni güçlü bir medya örgütüne ihtiyaç vardı ve Türkiye’nin yedi bölgesinde federasyonlar kurulup Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu yapısının oluşmasını sağladık. Ben de merkezi Konya olan İç Anadolu Gazeteciler Federasyonunun Kurucu Başkanlığını yaptım. Gazeteciliğin dışında yemek sektörü de çok ilgi alanımdaydı ve restoran açarak bu sahada da faaliyet göstermeye başladık. Sürekli Basın kartımızı da alarak emekli olduk ama medyadan ayrılmamız söz konusu değil” diyerek sözlerini tamamladı.
Program sonunda Memleket eski yazarı şair İsmail Detseli Memleket ve Adem Alemdar için kaleme aldığı şiiri seslendirdikten sonra Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü Alemdar’a kitap takdim etti.