Gazeteci Faruk Bildirici’nin ‘Günahlarımızla Yıkandık’ isimli yeni kitabı, 1 Ağustos 2018 günü raflardaki yerini aldı.
Ünlü bir gazetecinin, “Kaleminizi satmayın, kırın!” sözünden hiçbir zaman ayrılmayan ve olaylara dimdik bakan gazeteci Faruk Bildirici’nin bu eseri İletişim Fakültelerinde okuyan genç gazetecilerimize, iş adamlarımıza ve kurum ve kuruluşlarda basın danışmanlığı yapan kişilere bu eseri okumaları önermekteyim.
Gazeteci Faruk Bildirici’nin eserinin kitabının bölüm başlıkları şöyle;
Gülümseten hatalar
Şüpheci gazetecilik
Sonu gelmeyen ‘İlk’ vakaları
Ölümlere saygı
Bulmaca gibi isim kodlamaları
İntiharlara medya etkisi
Felaketleri izlerken
Kadın haberlerinde erkek dili
Ayrımcılık ve nefret söylemi
Şiddetin sıradanlaşmasına katkı
Silahları övmenin cazibesi
Terör ve milli duruş
Barış gazeteciliği
Polis bakışıyla polisiye haberler
Masumiyet ilkesine öncelik
İş dünyasına güzellemeler
Reklam kokan sayfalar
Davet gazeteciliği ve hediyeler
Köşelerin etik sınırları
Magazin gazeteciliği
Özel hayatın korunması
Gizli kayıtlar
Dış haberciliğin evrimi
Sorunlu çeviriler
Eğitim uzmanlık ister
Sağlıkta sağlıklı habercilik
Futbolda tarafgir yazarlık
Sözcüklerin seçimi ve Türkçe
Haber nasıl yazılmaz
Medya efsaneleri
İnternet haberciliği
Dijital hafıza unutmaz
Sosyal medyaya dikkat
Haber fotoğrafçılığında etik
Tekziplerde doz aşımı
Meslek ilkeleri üzerin
Kaynak gösterme ahlakı
Logoya itirazlar
Gazeteciliğin değişimi
Özel uçak gazeteciliği
Siyasete mesafeli duruş
Medyayı hizaya getirme
Hapsedilen basın özgürlüğü
Kaynakça
Gazeteci Faruk Bildirici, ‘Günahlarımızla Yıkandır’ kitabın kapak arkasında şunları söylüyor;
“Yazılarım, gazetecilik pratiğinin her kesimiyle ilgili zengin örnekler içeriyor. Bu örneklerin, yeni gazetecilerin meslek etiği kavramasına ve iletişim camiasındaki etik tartışmalarına katkısı olacağının düşündüm.
Hürriyet’te sekiz yılı geçen ombudsmanlık deneyimimden damıttığım bu kitabın etik standartlarını örnekler üzerinden medya ve iletişim camiasına anlatmaya, gazeteciliğin mutfağını okurlara tanıtmaya, okurların medyaya daha farklı, daha bilinçli ve tabii daha hoşgörülü yaklaşmasına yardımcı olmasını umuyorum.
Emin olduğum nokta, okuyanların “Günahlarımızla yıkandığımıza” yani evrensel gazetecilik ilkelerine aykırı yanlışlarımızdan arınmak için samimi bir çaba harcadığımıza tanık olacakları. Ama arınabildik mi? Ondan emin değilim. Ona da yine okurlar ve en büyük hakem olan zaman söyleyecek…
Faruk Bildirici
Faruk Bildirici bu eseri yazarken, göz nuru dökmüştür. Ayrıca kalem tutan ellerine ve emeğine sağlık…
Buna benzer nice kitapları kendisinden bekliyoruz…